KJA: Taciz, tecavüz ve istismara sessiz kalanı tarih sorgular

14:02

JINHA

RİHA - Halfeti KJA Bileşenleri, Ensar Vakfı’nda yaşanan çocuk istismarı ile AKP döneminde yaşanan taciz ve tecavüzlere ilişkin basın açıklaması gerçekleştirerek, “Kadınlar sessiz kaldıkça toplumsal yaşam körleşmeye devam eder. Sessizlik devam ederse, tarih bunların hesabını soracaktır. Tüm kadınları mücadele etmeye ve direnişi büyütmeye çağırıyoruz” dedi.

Urfa’nın Halfeti ilçesinde Kongreya Jinên Azad (KJA) Halfeti Bileşenleri, AKP iktidarı döneminde hayata geçirilen politikalar nedeniyle yaşanan çocuk istismarlarına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. İlçe merkezindeki 4 Nisan Özgürlük Alanı yanında yapılan açıklamaya HDP ve DBP Halfeti ilçe eş başkanlarının yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. “Kadına yönelik şiddet ideolojiktir, özsavunma haktır” yazılı pankartın açıldığı eylemde, KJA flamaları ve AKP döneminde farklı tarihlerde katledilen Kürt siyasetçi kadınların fotoğraflarının basılı olduğu lolipoplar taşındı.

KJA adına basın açıklamasını gerçekleştiren Esen Günay, İnsan Hakları Derneği (İHD)’nin hak ihlallerine ilişkin yayımladığı raporu hatırlatarak, çocuklara yönelik istismar vakalarının her geçen gün çığ gibi artmakta olduğunu söyledi. Esen, Pozantı’dan Karaman’a kadar uzayan çocuk taciz ve tecavüz olaylarının vaka olmaktan öte meşrulaştırılmaya çalışılan politikalarla yürütülmekte olduğunu kaydetti.

‘Tecavüz ve istismar meşrulaştırılmaya çalışılıyor’

Esen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun Karaman'da Ensar Vakfı'na bağlı eğitim kurumunda çocuklara dönük yapılan cinsel istismara ilişkin, "Bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz" söyleminin cinsel istismar ve tecavüz politikalarının devlet bakanlarınca meşrulaştırıldığının en açık göstergesi olduğunu dile getirdi. Esen, AKP döneminde kadına yönelik şiddetin de yüzde bin 400 arttığına dikkat çekerek, "Medya olayları abartıyor, kadına yönelik şiddet algıda seçiciliktir" diyen eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile bugünkü sorumluların aynı savunmayı yapmasının kamuoyunca kadın ve çocukların daha güvensiz ortamlara sürükleniyor olduğunun görülmesi gerektiğini ifade etti.

‘Savcı ve bakan tecavüzcüleri koruyor’

Savcılığın Ensaf Vakfı’nda yaşanan istismara ilişkin gizlilik kararı vermesini ve Sema Ramazanoğlu'nun da açıklamasının hem vakıf hem de tecavüzcülerin koruma altına almak olarak değerlendirdiklerini söyleyen Esen, “Eğer her bir kişi ve kuruma yönelik bir kez taciz ve tecavüz etmesini normal gören açıklamalar olursa, Türkiye'de milyonlarca bu tür olaylara teşvik etmek anlamına gelir. Böylesi insanlık dışı bir olayda kamuoyunun karşısında bu tür açıklamaları yaralayıcı ve toplumdaki cinsiyetçi anlayışları cesaretlendiren yaklaşımlar olarak ele alıyoruz. Daha öncede AKP'nin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesinde de 'babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikaha bir etkisi yoktur' yanıtı ensest ve çocuk istismarını cesaretlendiren bir açıklama olarak kamuoyu vicdanı yaralanmıştı. Biz KJA bileşenleri olarak yaşanan bu olayı insanlık dışı olarak ele alıyor, kamuoyunu takipçi olmaya davet ediyoruz” dedi.

‘Sessiz kalırsak tarih bunun hesabını sorar’

“Halklar, özgür kadınlar ve iradeli çocuklar, erkek egemenliği için büyük bir tehlikedir” diyen Esen, son olarak şunları dile getirdi: “Çocuklara tecavüz, cinsiyetçiliğin uygulaması ve çocuğun bedenini ele geçirme uygulamasıdır. Karşımızda kadınların mücadelesinden korkan bir zihniyeti görüyoruz. Bakan Sema Ramazanoğlu'na sesleniyoruz, kadınlar demokrasi ve özgürlüğün ana sanatıdır. Kadının dışlandığı yaşam erkeğin yaşamıdır. Bu yaşam bir hiçtir, bu anlamsız yaşamı reddetmek bütün kadınların önceliği olmalıdır. Bu yaşananlar karşısında kıyamet kopmuyorsa, çocuk tecavüzlerinde sessizlik hakimse daha da büyük felaketler ülkeyi bekliyor demektir. Sema Ramazanoğlu'nu üstlendiği misyonu reddetmeye ve istifaya çağırıyoruz. Kadınlar sessiz kaldıkça toplumsal yaşam körleşmeye devam eder. Sessizlik devam ederse, tarih bunların hesabını soracaktır. Tüm kadınları mücadele etmeye ve direnişi büyütmeye çağırıyoruz.”

(dk)