Sarya Gözüoğlu / JINHA

AMED – Cinsel istismar ve cinsel saldırıların yaşanmasının önüne geçebilmek için neler yapılması gerektiğini ve yaşandıktan sonra yapılması gerekenlere değinen Avukat Gamze Yalçın, “Devletin sorumlular hakkında etkin soruşturma yoluna giderek cezalandırması yerine çocukları cezalandıracağını açıklıyor. Kurumların korunması yerine çocukların korunması ve ruhsal gelişimlerinin olumsuz yönde etkilenmesini sağlayan faktörlerin ortadan kaldırılması yönünde çalışmalar yapılmalı” dedi.

Karaman'da Ensar Vakfı ve Karaman İmam Hatip Okulları Mezunları Derneği'ne (KAİMDER) bağlı yurt ve evlerde kalan çocuklara cinsel istismarda bulunan öğretmen Muharrem Büyüktürk hakkındaki dava dün Karaman Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Avukatların Ensar Vakfı ve KAİMDER’le ilgili soruşturmanın genişletilmesine dair tüm taleplerini reddeden mahkeme, sanık Muharrem Büyüktürk hakkında, 2012 yılından itibaren uygulanan her istismar için alt cezadan uzaklaşıp ayrı ayrı ceza verdi. Muharrem Büyüktürk’e toplamda 508 yıl 3 ay ceza verilirken, başta Ensar Vakfı olmak üzere cinsel istismarda sorumluluğu bulunan hiçbir yetkili yargılanmadı. Konuya ilişkin konuşan Avukat Gamze Yalçın, yaşanan cinsel istismar ve cinsel saldırıların ideolojik olduğunun altını çizdi.

‘Bir defa ile yirmi defa gerçekleşmesi arasında fark yok’

Gamze, cinsel istismar ve cinsel saldırıların yaşanmasının önüne geçebilmek için yapılması gerekenler ve yaşandıktan sonra yapılması gerekenlere değinerek, “Özellikle Ensar Vakfı’nda çocuk istismarı ve gündeme gelen çok vahim bir olay oldu. Akabinde, gündeme yansımasından sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu tarafından olayın bir defa yaşanmış olmasının tüm kurumu zan altında bırakacak şekilde algılanmasının yanlış olduğu yönünde bir açıklama yaptı. Biz insan hakları kurumları ve çocuk hakları alanında çalışan insan hakları savunucuları olarak bu ifadenin çok yanlış olduğunu olayın bir defa gerçekleşmiş olması ile yirmi defa gerçekleşmiş olması arasında hiçbir şekilde fark gözetmediğimizi belirtmek istiyoruz” dedi.

Devletin sorumlular hakkında etkin soruşturma yoluna giderek cezalandırması yerine çocukları cezalandıracağını açılamasına tepki gösteren Gamze, “Türkiye’nin çocuğa bakış açısı anlamında çok vahim bir durum. Sadece Sema Ramazanoğlu tarafından değil belli kesimler tarafından da bir olayın gerçekleşmiş olmasının tüm kurumu zan altında bırakmaya yetmeyeceği şeklinde açıklamalar yapıldı” diye konuştu. Açıklamaların çok vahim olduğunu ve özellikle tacize ve tecavüze maruz kalan çocukların ruhsal durumlarının korunması yönünde çok zarar verici bir boyutta olduğunu ifade eden Gamze, “Bizler tacizi ve tecavüzü normalleştiren zihniyetlerin türemesi yerine, çocuklar için farklı rehabilitasyonların sağlanması yönünde girişimlerin yapılmasını savunuyoruz” şeklinde konuştu.

‘Cinsel istismar vakalarında vahim kararlar veriliyor’

Kurumların korunması yerine çocukların korunması ve ruhsal gelişimlerinin olumsuz yönde etkilenmesini sağlayan faktörlerin ortadan kaldırılması yönünde çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çeken Gamze, “Özellikle kadına yönelik şiddetin politik olduğunu söylerken son dönemlerde çocuğa yönelik gerçekleştirilen cinsel istismar vakalarını da yargı mercileri tarafında şiddet dosyalarında olduğu gibi vahim kararlar verilmek sureti ile korunduğunu görüyoruz” dedi. Yargının eril yaklaşımına örnek veren Gamze, “Bir ay önce bir dosyada verilen kararda erkek çocuğa karşı işlenen cinsel istismar gerçekleştirildiği için indirim yapılmaması yönünde karar verildi. Bu aslında bizlerin aklında “Kız çocuklarına cinsel istismar indirim nedeni midir” şeklinde bir soru işareti uyandırdı” şeklinde konuştu.

‘Teşebbüs eden yargılanmalı’

Hâkimler tarafından hükümetin ve belli partilerin belli kademelerinde bulunan kişilerin tutumlarının belirleyici olduğuna dikkat çeken Gamze, “Bu bakımdan tecavüze ve istismara uğrayan çocukların bir an önce ruhsal durumlarının ve travmalarının giderilmesi için gerekli girişimlerin yapılması gerektiği ve devletin kendi kurumlarını koruma yönündeki eğilimlerinden vazgeçerek bu suça bulaşmış olan hatta teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi teşebbüste bulunan kişilerin aktif bir şekilde soruşturması ve cezalandırılmasını talep ediyoruz” diye kaydetti.

Cinsel istismarı savunan kişi veya kurumların hangi parti mensubu olduğunun bir önem arz etmediğine işaret eden Gamze, “Parti ayrımı gözetmeden bu yaklaşımın yanlış olduğunu ifade ediyoruz. Bu yaklaşımı sergileyen herkes bizler açısından çocuk haklarının ihlaline neden olacak vahim hareketler ve sözler sarf ediyor bizler açısından hangi partiden söylenmiş olursa olsun bizler açısından çocukların güvence altına ve korunma altına alınmasını savunuyoruz” dedi.

‘Kapalı kurumlar şiddet üretir’

Gamze, kapalı kurumların her zaman şiddet ürettiğinin altını çizerek, “Her platformda belirtiyoruz ki ister kadın ister çocuk kurumları olsun kapalı kurumlar şiddet üretir. Şiddet ortamında bulunan çocukların şiddetten koruması ve şiddeti yaratan kişilerin de cezalandırılması gerekiyor ve hükümetin de bu yönde yaklaşım sergilemedi gerekiyor kendi kurumlarını korumaktan vazgeçerek çocukların menfaatini ön planda tutulması ve sorumluları cezalandırması gerekiyor” diye kaydetti.

(sg/dk)