Öykü Dilara Keskin/ JINHA

İSTANBUL - Kürt gazetecilerle dayanışmak ve orada karşılaştıkları zorluklara karşı destek vermek amacıyla Haber Nöbeti'nde yer alan Gazeteci Evrim Kurdoğlu, Kürt Gazeteciler Günü’ne ilişkin konuşarak, “118 yıl iktidar tarafından görünmez kılınan bir süreç oldu. Kürt gazetecilerin geçmişi yok sayıldı. Ama aslında böyle bir durum yok. Kürt gazeteciler için 22 Nisan önemli, çünkü onlar tarih yazıyor. Tarih Kürt kadın gazetecileri altın harflerle yazacak ”dedi.

Takvim yaprakları 22 Nisan 1898’i gösterdiğinde Miktad Mithat Bedirhan, Kürt gazeteciliğinin temelini Mısır'ın başkenti Kahire'de Kürdistan Gazetesi ile attı. Gazetenin çıkarılmasını hazmedemeyen Osmanlı imparatorluğu tarafından baskı altına alınan Mithat, baskılara boyun eğmedi ve mücadeleye devam etti. Ancak gazete Osmanlı tarafından toplatılarak halka ulaştırılmasını engelledi. Mithat da bunun üzerine gazeteyi Kahire dışında bir yerde çıkarmaya karar verdi. Her sayıda 2000'e yakın basımı yapılan Kürdistan Gazetesi, bölgede gizli bir şekilde dağıtılmaya devam ederek halka ulaştırıldı. İlk Kürt gazetesi olması nedeniyle de basımı yapılan ilk gün olan 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü olarak kabul ediliyor ve 118 yıldır bu şekilde kutlanıyor. Kürt gazetecilere yönelik gerçekleşen baskı Kürdistan Gazetesi ile beraber başlayarak günümüze kadar geldi. Osmanlı zihniyetine sahip olan günümüz iktidarı tarihi 118 yıl öncesine götürerek aynı ilkel baskı mekanizmalarını devreye sokuyor.

Katliamcı zihniyete karşı gazeteciler Deniz Fırat'ın izinde

Kürt gazetelerinde çalışanlara baskılar: tutuklama, gözaltı, darp, işkencelerle devam ederken, yayın organlarına kapatmalar, davalar, soruşturmalar başlatılıyor. Adana’nın Seyhan ilçesinde, Fırat Dağıtım çalışan Kadri Bağdu, Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerini okuyucularına ulaştırmak için dağıtımda bulunduğu sırada ensesine sıkılan kurşunla katledilirken, Azadiya Welat gazatesi Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş ise Cizre’de sıkıyönetim saldırılarında devlet güçlerince vahşet bodrumlarında katledildi. Bugün ise gazetelere manşetleri nedeniyle dava açılırken, DİHA 35, JİNHA ise 5 kez kapatıldı. Kürt basın mirasını sahiplenen, katliamlara ve tutuklamalara karşı özgürlük ve gerçek habercilik bilinciyle var olan gazeteciler Ape Musa’nın, Gurbeteli Ersöz’ün, Deniz Fırat'ın izinden yürüyor.

‘Kürdistan’da gazetecilik ölüm ve tutuklama anlamına geliyor’

Tüm bu baskılara karşı Kürdistan’daki gazetecilerle dayanışma ağını örmek için batıda birçok gazeteci tarafından ‘Haber Nöbeti’ oluşturuldu. Bir ekip halinde Kürdistan’a giden gazeteciler burada gazetecilerle dayanışma sergiledi. Haber Nöbeti’nde yer alan Gazeteci Evrim Kurdoğlu, yaşanan sürece ve Kürt Gazeteciler Günü’ne ilişkin konuşarak, “118 yıl iktidar tarafından görünmez kılınan bir süreç oldu. Kürt gazetecilerin geçmişi yok sayıldı. Ama aslında böyle bir durum yok. Kürt gazeteciler için 22 Nisan önemli, çünkü onlar tarih yazıyor” dedi. Kürdistan’da gazetecilik yapmanın çok zor olduğunu söyleyen Evrim, “Kürdistan’da gazetecilik yapmak; ya tutuklanmak ya da öldürülmek anlamına geliyor. Bütün bu koşullar içinde öz verili ve cesaretli bir şekilde çalışıyorlar” diye konuştu.

‘Yaşananları masallar olarak okuyoruz’

Gelecek 22 Nisanlarda şuan Kürdistan’da çalışan gazetecilerin emeklerinin konuşulacağını ifade eden Evrim, “Batı’dan Kürdistan’a gazetecilik açısından bakıldığında, burada gazetecilik yapmak kısmen daha kolay. Biz Cizre’de Refik Tekin’in vurulduğunu gördük, hala arkadaşlarımızın gözaltlarını işkenceleri uzaktan gelen masallar olarak okuyoruz” dedi. Batı’dan bakıldığında empati kuramama halinin Haber Nöbeti’yle kırıldığını söyleyen Evrim, “Orada gazetecilik yapmanın nasıl olduğunu orada çalışarak gördük” dedi.

‘Tarih Kürt kadın gazetecileri altın harflerle yazacak’

Kürdistan’da savaşın yaşandığını vurgulayan Evrim, “Savaşın gerçeklerini iktidar kapatmak istiyor. Bir delikten içeriye girmek bu gerçeklerden bahsetmenin karşılığını arkadaşlarımız ya hayatlarıyla ya cezaevlerine girerek ödüyor” diye belirtti.

Kürt kadın gazetecilerin yaşadığı zorluklara değinen Evrim, “Cinsel kimlikleri üzerinden saldırılara maruz kalıyorlar. Savaşla birlikte kadınlara yönelik politikalar daha da sertleşiyor. İktidar kadınlara evde otur zihniyetine sahipken sizin kadın gazeteci olmanız hedef haline getiriyor. Ama kadınlar çok iyi bir gazetecilik örneği sergileyerek her türlü zorluğu göze alarak gerçeğin peşinde koşmaya devam ettiler. Tarih Kürt kadın gazetecileri altın harflerle yazacak” şeklinde konuştu.

‘Kürdistan’da muazzam bir gazetecilik örneği var’

Kürdistan’da gazetecilik yapanların savaş gazeteciliği noktasında tecrübe kazandıklarını söyleyen Evrim son olarak şunları kaydetti: “Arkadaşların nasıl iyi birer gazeteci olduğunu ileride göreceğiz. Güçlü engellemelere karşı bu yolda inatla ve ısrarla devam ediyor olmaları, bundan kaynaklı oluşan birikime baktığımızda muazzam bir gazetecilik görüyoruz. Şuan zor koşullarda olan tüm gazeteci arkadaşımızın 22 Nisan’ını kutluyorum.”

(ödk/ck/dk)