JINHA

MUĞLA - “Doğada şehirden daha az tehlike içindeyiz” diyen kadınlar tarafından kurulan Fethiye Tabiat Kadınları Yürüyüş Grubu, gün boyu süren yürüyüşlerde, el değmemiş koyları ziyaret ediyor.

Muğla'nın Fethiye İlçesi’nde doğasever kadınlar tarafından kurulan Fethiye Tabiat Kadınları Yürüyüş Grubu, ilçenin tarihi ve doğal yürüyüş güzergahlarında keşfe çıkıyor. Erkeklerin katılmasının yasak olduğu yürüyüşlerde kadınlar spor yapıyor, gün boyu süren yürüyüşlerde, koyları ziyaret ediyor. Dünyanın en iyi 10 yürüyüş yolu arasında gösterilen tarihi Likya Yolu’nun başlangıcında yer alan Fethiye’de, 3 yıl önce doğa yürüyüşlerine başlayan Mihriban Arslan, 3 arkadaşıyla birlikte kadınlara özel yürüyüş grubu kurdu. Sadece kadınların üye olabildiği Fethiye Tabiat Kadınları Yürüyüş Grubu’na katılan kadın sayısı, 3 yılın sonunda 80’e ulaştı. Ekim ayının ilk haftası başlayıp mayıs ayının sonuna kadar devam eden yürüyüşlerde doğada karşılaşılan engeller, yardımlaşma sayesinde kolayca aşılıyor.

‘Daha özgür ve rahat hareket etmemizi sağlıyor’

5 yıldır Fethiye’de oturan yürüyüş grubunun kurucusu Mihriban Arslan, ilçede karma yürüyüş gruplarının olduğunu, sadece kadınlara özel olmasının ayrı bir özgürlük ve rahatlık sağladığını söyledi. Fethiye’ye geldiği ilk günlerde eşiyle kısa süreli doğa yürüyüşlerine çıktıklarını kaydeden Mihriban, şunları anlattı: “Fethiye’nin tabiatı ve doğal güzellikleri beni mest etti. Genellikle doğa yürüyüşlerini yabancı turistler yapıyor. Ancak ben evde oturan kadınların da Fethiye’nin bu güzelliklerini görmesini, adım adım tanımasını ve ruhlarındaki kelebeği özgürlüklerine kavuşturmasını istedim. Grubun sadece kadınlara özel olması, daha özgür ve rahat hareket etmemizi sağlıyor. Yaptığım araştırmalarda Türkiye’de kadınlara özel başka bir yürüyüş grubu olmadığını gördüm. Grubumuzda günübirlik çalışanlar, emekliler, öğretmenler ve genellikle ev hanımları bulunuyor. Hafta içi yaptığımız yürüyüşlere çocuklarını okula gönderen anneler de katılabiliyor.”

‘Doğada şehirden daha az tehlike içindeyiz’

Şu ana kadar yaptıkları 100’den fazla yürüyüşte hiçbir tehlike ile karşılaşmadıklarını aktaran Mihriban, “Doğada şehirden daha az tehlike içindeyiz. Bu yürüyüşler bizim için terapi oluyor. Çok eğleniyor, günün stresini ve yorgunluğunu atıyor, bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü tabiatta ilan ediyoruz” dedi.

(ck/dk)