JINHA

İSTANBUL - Barış bildirisine imza attıkları için tutuklanan 4 akademisyenin yargılandığı dava başladı. Duruşmada savunma yapan tutuklu akademisyen Esra Mungan, "Devleti ısrarla barışa davet etme hakkım bulunmaktadır. Haftalardır haksız yere tutukluyuz. İnsanların eşit olarak yaşadığı demokratik bir ülke talep ediyorum" dedi.

"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı barış bildirisine imza attıkları için tutuklanan Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan ile Doç. Dr. Kıvanç Ersoy'un yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşmaya tutuklu akademisyenler ve avukatları katılırken, davayı, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve HDP milletvekilleri, CHP'li milletvekilleri, çok sayıda akademisyen, Can Dündar ve Erdem Gül ile çok sayıda kişi takip ediyor.

Tutuklu akademisyenlerin kimlik tespitleri ile başlayan duruşmada ilk olarak akademisyenlerden Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya savunmaya başladı. Muzaffer, savunmasında, "Biz, bu ülkenin akademisyenleri, bunca şey yaşanırken sessiz kalmayı onurumuza yediremedik. Bildirimiz hükümete uyarı ve talep içeren bir bildiridir. Ağır insan hakları ihlallerinin durmasını istedik" dedi.

'Biz devletin kulu değil yurttaşıyız'

Ardından konuşan Yard. Doç. Dr. Esra Mungan ise "İddianame 'senin yorumun yanlış, devlet gibi düşünmek zorundasın' diyor" diyerek şöyle konuştu: "Ben gerçek ve kalıcı bir barış talep ediyorum. İnsanların farklılıklarıyla tam ve eşit haklara sahip olduğu ülke talebim var. Dersim'in, Madımak'ın, faili meçhullerin gerçek hesabı verildi mi? Tersine geriye kalanların yas tutması engellendi. Mecliste hazırlanmakta olan cezasızlık yasası kolluğa teminat veriyor, resmen öldürmesini hukuka uygun kılıyor. Biz devlete hitap ettik, çünkü tek muhatabımız devlettir. Yurttaşlar devleti var ediyor. Biz devletin kulu değil yurttaşıyız. Biz akademisyenler olarak müzakere sürecine de destek sunduk, barış için destek vereceğimizi söyledik. Ölümlerin sayılamadığı bir noktada biz o bir tekmeyle masayı yıkanlara masayı kurmaları çağrısı yaptık. Metin devlete meydan okumaktan değil, haklardan bahsetmektedir. Bu ülkede tüm baskılara rağmen 2000'in üzerinde akademisyen bir noktada ortaklaşabilmiştir. Nazi Almanya'sında itaat etmeyen aydınların, Sartre'ların geleneğini sürdürüyoruz. O da acilen devleti barış eksenli bir politikaya davet etmektir. Devleti ısrarla barışa davet etme hakkım bulunmaktadır. Haftalardır haksız yere tutukluyuz. İnsanların eşit olarak yaşadığı demokratik bir ülke talep ediyorum."

Duruşma Kıvanç Ersoy'un savunması ile devam ediyor.

(ekip/dk)