JINHA

İSTANBUL- Barış bildirisine imza attıkları için tutuklanan 4 akademisyenin yargılandığı dava devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu akademisyen Meral Camcı, "Açık alanlarda halka ders verme hakkımız elimizden alınamaz. Akademi biat etmez. Düşünme ve üretme hakkımızı kimse elimizden alamaz" dedi.

"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı barış bildirisine imza attıkları için tutuklanan Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan ile Doç. Dr. Kıvanç Ersoy'un yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı'nın savunmalarıyla devam etti.

'Barış bildirisi imzalayarak bir örgüt propagandası yapmak nasıl oluyor?'

Duruşmada Esra Mungan'ın ardından Kıvanç Ersoy savunma yaptı. Kıvanç Ersoy, şöyle konuştu: "Barışı savunduğum için terör örgütü propagandası gibi bir iddia ile suçlandım. Ben barışı savundum bir barış bildirisi imzalayarak bir örgüt propagandası yapmak nasıl oluyor? Vatandaşı olduğumuz devletin politikalarını eleştiriyoruz, barış istiyoruz. Metnin hiçbir yerinde terör örgütü adı geçmiyor şiddet içeren kelime içermiyor. İddianameyi hazırlayan savcı Bese Hozat'ın talimatı ile bu bildiriyi yayınladığımızı söylüyor. Savcı tanımadığımız birinden talimat aldığımızı iddia etmiş. Aynı şekilde öz yönetim kelimeleri geçmediği halde öz yönetime destek gibi algılanmış. İddianame tamamen mesnetsizdir."

'Sivil ölümlere karşı çıkmak görevim'

Ardından söz alan Meral Camcı, iddiaların ve yargılamanın mesnetsiz olduğunu belirtti. Meral, bildirinin Türkiye yönetime olduğunu söyleyerek, "Toplumsal barışın önemli olduğu bir dönemdeyiz. İddia makamının belli bir perspektiften okuduğu istediği kişileri ve kurumları metinle ilişkilendirdi. Buna yanıt vermeliyim. Kendisi metni tam olarak okuyamamıştır. Kendi evrensel değerlerim dışında kimseden talimat almam. Sivil ölümlere karşı çıkmak benim görevimdir" dedi.

"Kürt illerinde yaşanan sürecin terör olarak tanımlandığı dönemdeyiz burada kaybolan kayıp Kürt insanlardır" diyen Meral, "Bu insanlar yakınımız olsaydı yaşam haklarını savunmak kutsaldır, ancak konu Kürt olunca, öyle bakılmıyor. Temizlik operasyonunda temizlenen toz pislik değil insanlıktır. Kalıcı barışı talep etmek suç değildir" şeklinde konuştu.

'Akdemi biat etmez'

Üniversitelerde çok sayıda işten çıkarmalar olduğunu belirten Meral, disiplin soruşturmaları nedeni ile onlarca akademisyenin üniversiteler ile ilişkilerinin kesildiğini söyledi. Meral, "Açık alanlarda halka ders verme hakkımız elimizden alınamaz. Akademi biat etmez. Düşünme ve üretme hakkımızı kimse elimizden alamaz" dedi. Bildirilerinin bölücü değil aksine birleştirici olduğunu söyleyen Meral, "Toplumsal barışın hayata geçirilmesi yurttaşı olduğum devletten talebimdir. Bunun ulusal ve uluslararası anlaşmalarla sağlanması gerektiğini de biliyoruz" diyerek savunmasını bitirdi.

Meral'in ardından konuşan Savcı, sanıkların üzerlerine atılan suç nedeni ile dosya hakkında durma kararı verilerek izin için Adalet Bakanlığına gönderilmesini, kaçma şüphelerinden dolayı tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.
Duruşmaya ara verildi.

(ekip/ck/dk)