Zeynep Oral: Çözüm için daha ne bekliyoruz?
11:56
JINHA
AMED - Kürt PEN ve Türkiye PEN tarafından düzenlenen Barış Konferansı'nda konuşan Türkiye PEN Merkezi Başkanı Zeynep Oral, 1970'lerden bu yana Kürt halkına yönelik tanık olduğu baskı ve işkenceleri, köy yakmalarını, cezaevlerini, kadına şiddeti hatırlatarak, "Bunlar çözüm olmadı. Özgürlük bedel istiyor ama nereye kadar. Cezaevlerinde binlerce siyasetçi, yazar, seçilmiş, yakılmış köy ve kasabalar, silah deposuna dönüştürülmüş kentlerin bugüne dek hiçbir sorunu çözmediğini anlamamız için daha ne kadar ölüm olacak. Tek yolun diyalog olduğunu kavramak için daha ne bekliyoruz" diye sordu.
Kürt PEN ve Türkiye PEN merkezlerinin ortaklığında ve Uluslararası PEN Merkezi'nin desteğiyle Diyarbakır Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği (DESOB) binasında "Barış nasıl ve kim için" başlığıyla Barış Konferansı düzenleniyor. Konferansa Kürt PEN Başkanı Şexmus Sefer, Türkiye PEN Başkanı Zeynep Oral, Uluslararası PEN Başkan Yardımcısı Eugene Schoulgin, Uluslararası PEN Barış Komitesi'nden Tone Parsak, katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ile çok sayıda akademisyen ve gazeteci katıldı.
'En kutsal olan barışı gerçekleştirmektir'
Konferansın açılış konuşmasını Kürt PEN Merkezi Başkanı Şexmus Sefer yaptı. Şexmus, bir kaos ortamı yaşanırken barıştan bahsetmenin zor olduğunu ancak asıl bu günlerde barışı konuşmak gerektiğini belirterek, "Geceleri çocuklarımız ölüm korkusu yaşamadan uyuyorsa, sabah uyandıklarında anne babaları evden götürülmemişse barış vardır. Çocukların barışını biz büyükler bozuyoruz. Çocuklarımıza nasıl bir gelecek bırakmak istiyoruz bu önemlidir. Yaşamak zor ölüm kolaydır, yaşamı iyi bir şekilde sürdürmek ve sonlandırmak bir insan için en büyük onurdur. Bu yolda en kutsal yol barışı gerçekleştirmektir" dedi.
'Bir kadın olarak konuşacağım'
Şexmus'un ardından Türkiye PEN Başkanı gazeteci yazar Zeynep Oral konuşma yaptı. Zeynep, "50 yıllık bir gazeteci, toplumsal cinsiyet bilincinde bir kadın, anne, 7 torun sahibi bir büyük anne, çok sayıda STK kurucusu, önce insanım yani burada önce insan olarak bugüne dek yazdığım ve söylediğim her sözcüğün arkasında duran bir insan olarak konuşacağım" diye başladı.
'90'lardan daha korkunç günler'
1970'li, 80'li ve 90'lı yıllarda Kürdistan'da gördüklerini anlatan Zeynep, 70'lerde ilkokulda Türkçe bilen çocukların çevirmenliğiyle anlaştığını ancak gazeteye insanların Kürtçe konuştuklarını yazamadıklarını 'yöresel dilleriyle' konuşuyorlar şeklinde yazdığını söyledi. Zeynep bu durumdan çok acı çektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "80'li yılların ilk yıllarında 12 Eylül faşist vahşeti Kürtlerin ve Türklerin üzerinden silindir gibi geçerken, cezaevlerindekilere 'yalnız değilsiniz' diye yazıyordum. Cezaevlerinde direnişleriyle genç insanlar hayatı yönetiyorlardı. Hakkari'de saklambaç oynayan çocuk, 'önüm arkam sağım solum sobe korucu polis asker olan ebe' diyorlardı. 60 yılda yapılamayanın 6 günde gerçekleştirildiği kamplara gittim Silopi'de Habur'da. Zorunlu göçler, köy yakmaları boşaltmalarla şiddetin tırmandırıldığına tanıktım. Kadına karşı şiddetin peşine düştüm. Şiddet Türk-Kürt arasında değil kadın-erkek arasında da tırmandırılmıştı. Bugün geldiğimiz nokta 90'lardan daha korkunç. 'Yetmez ama Evet'çilerin bu ülkeye en büyük zararı verdiğini düşünüyorum. Erdoğan ve hükümetinin barış sürecine hiçbir zaman inanmadım. Ancak yine de 2 yıllık diyalog sürecinde ölümler azaldı."
'Yoksul ailelerin çocukları savaşıyor'
Dolmabahçe'de yapılan açıklamanın ardından HDP'nin 7 Haziran seçimleriyle barajı aşması, hükümetin kurulamaması için özel çabalar, patlayan bombalar ve zorla empoze edilen ikinci seçimle o günden bugüne insanların öldürüldüğünü, bir buçuk milyon insanın sokağa çıkma yasaklarından etkilendiğini, temel insani yaşam koşullarından yoksun bırakıldığını dile getiren Zeynep, ülkenin bugün kan gölüne dönüştüğünü ifade eden etti. Zeynep, "Önünde hangi sıfat olursa olsun öldürülen binlerce gencin hepsi yoksul evlerin çocukları. Savaşa karar verenlerin ya kendi çocukları yok ya da kendi çocuklarının savaşa gitmeyeceğini bilmenin rahatlığı içindeler. Oyunu HDP'ye vermiş bir yurttaş olarak siyaset yapmasının engellenmesi beni en kahreden noktalardan biri" diye konuştu.
'Barış neden şimdi değil?'
Zeynep, uzlaşma çabaları yapan STK'ların da giderek geri çekildiklerini, kin ve nefret tohumlarının körüklendiğini, barış girişimlerinin cılızlaşması nedeniyle çözüm arayışı içinde olduklarını belirtti. Barış içinde bir dünyada yaşamanın mümkün olduğunu belirten Zeynep, "Özgürlük bedel istiyor ama nereye kadar. Cezaevlerinde binlerce siyasetçi, yazar, seçilmiş. Yakılmış köy ve kasabalar, silah deposuna dönüştürülmüş kentlerin bugüne dek hiçbir sorunu çözmediğini anlamamız için daha ne kadar ölüm olacak. Tek yolun diyalog olduğunu kavramak için daha ne bekliyoruz" diye sordu. Bir gün elbet silahların susacağını vurgulayan Zeynep, "Neden şimdi değil. Herkes bu soruyu kendisine sormalı" diye konuştu.
'Devletin köklü bir şekilde değişmesi gerekiyor'
Zeynep'in ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı konuşmasını yaptı. Fırat, Ortadoğu coğrafyasında yüzyıl önce Ermenilere yönelik, son yıllarda Êzidîlere yönelik, Kürtlere yönelik katliamları hatırlattı. Devlerin köklü bir şekilde değişmesi gerektiğini, bunu ülkede yaşayan tüm kesimler içi en iyi yol olacağını belirten Fırat, sokağa çıkma yasaklarını hala devam ettiğine dikkat çekti.
'Dünya Kürdistan'daki yaşananları izliyor'
Uluslararası PEN Başkan Yardımcısı Eugene Schoulgin kürsüye çıkarak söz aldı. Eugene, Kürdistan'da yıllardır trajedi yaşatıldığına dikkat çekerek, "Yazarlar olarak barış için mücadele etmek zorundayız. Barış görüşmeleri politik olarak kullanıldı. İnsanlar arasında Erdoğan kadar düşmanlık yaratan başka birini görebiliyor muyuz? Siz unutulmuş değilsiniz. Basın yaşananları gösteriyor. Gazeteciler burada Balkanlarda yaşananlardan daha kötü şeylere tanıklık etti. Avrupa göçmenler konusunda çok korkuyor ama bunları bir yana bırakıp çözüm aramalıyız" diye konuştu.
Uluslararası PEN Barış Komitesi Başkanı Tone Parsak da özgürlüğe saygı olmadın barışın gelmeyeceğini söyledi.
Konferans konuşmalarla devam ediyor.
(ekip/mg)