Sara Kaya: Bu savaş halkların alanlara dökülmesiyle son bulur

10:41

JINHA

MÊRDÎN - Nusaybin'de yürütülen katliam politikalarını adı konmamış bir savaş olarak değerlendiren Nusaybin Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya, "Bu savaş sadece halkların hep birlikte barış için alanlara dökülmesiyle son bulabilir" dedi.

Öz yönetim direnişinin sürdüğü Mardin'in Nusaybin (Nisêbîn) ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı 45'nci gününe girdi. Direniş karşısında devlet güçleri halkın evlerini, bahçelerini, yaşam alanlarını yakıp yıktı. İlçede çatışmalar yoğun şekilde devam ederken, kuşatmanın başladığı ilk günden bu yana ilçede bulunan Nusaybin Belediyesi Eşbaşkanı Sara Kaya, katliam politikalarını değerlendirdi. Yaklaşık 8 aydır ilçede ağır saldırıların gerçekleştirildiğini belirten Sara, son olarak 8'inci kez ilan edilen "sokağa çıkma yasağı" ile birlikte saldırıların en ağır boyutunun yaşandığını kaydetti.

'Nefret söylemleri saldırıları ağırlaştırıyor'

Yasağın 14 Mart günü ilan edilmesine rağmen saldırıların 13 Mart'ta başladığını hatırlatan Sara, "13 Mart'ta çarşı merkezinde birçok ev ve iş yeri tarandı. Yasağa hazırlık yapmak için çarşıya çıkan halkın üzerine ateş açıldı. Birçok yurttaş o nedenle evinde duramadı ve ilçeyi terk etmek zorunda kaldı. Tüm bunlar ilçeyi tamamen insansızlaştırmak adına yapıldı."

Nusaybin'de yaşananları adı konmamış bir savaş olarak değerlendiren Sara, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin nefret söylemleriyle bu savaş her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Top ve obüs sesleri bir saniye dahi durmuyor. Bugüne kadar yüzlerce ev yakıldı, avukatlara ait bürolar basılıp evraklar dağıtıldı. Bu süreç içerisinde Nusaybin'de yapılanları duyuran basın mensupları tutuklandı. İlçede yaşayan yurttaşlar tutuklandı, gözaltına alındı. Belediye temizlik personelimiz evinin önünde katledildi" dedi.

'Tarihi değerler yok edilmek üzere'

Tarihten bu yana birçok halka ve inanç mabedine ev sahipliği yapan Nusaybin'de bulunan tarihi mekanların yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunun altını çizen Sara, şimdi de tarihi değerlere dönük saldırın gerçekleştirildiğini aktardı. Sosyal medyada, "Mitanni Kültür Merkezi, Mor Yakup Manastırı ve Zeynelabidin Cami'nde bomba var" şeklinde yapılan paylaşımlarla hedef gösterildiğini ifade eden Sara, "Mitanni Kültür Merkezi 4'ncü Dünya Kadın Yürüyüşü'ne ev sahipliği yapmış ve halk için önemli sanat çalışmalarının yürütüldüğü bir merkezdir. Mor Yakup Manastırı ve Zeynelabidin Camii ise Mezopotamya tarihinin en önemli yapıları arasındadır. Ortadoğu'nun ilkokulları olarak kabul edilen bu yerler şimdi ise yok edilmeyle karşı karşıya. Dünya halklarının bunun karşısında durması gerekiyor" diye konuştu.

'Sessizliğe Hayır' çağrısı

Nusaybin, Şırnak ve Yüksekova için Rojava'nın Qamişlo kentinde başlatılan "Sessizliğe Hayır" eyleminin Türkiye'de de yaygınlaşması gerektiğini kaydeden Sara, "Qamişlo ve Nusaybin tellerle ayrılmış tek parça gibi. Bugün binlerce Nusaybinlinin akrabası Qamişlo'da yaşıyor. Birbirinden ayrılan bu parça bu gün kardeşliğin en güzel örneğini sergiliyor. Qamişo'da başlatılan 'Sessizliğe Hayır' eyleminin Türkiye'de de yaygınlaştırılması gerekir. Bu savaşı sadece halkların ortak barış eylemleri durdurabilir" dedi.

(ekip/pu/gc)