Savaş sürecinde çocuklarda oluşan travmalar tartışıldı

18:18

JINHA

ANKARA - Çocuklar İçin Barış Hemen Şimdi Girişimi, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Çocuk Hakları ve Medya Topluluğu'nu konuk etti. Etkinlikte Kürdistan'da yaşanan çatışmalı süreçle beraber çocuklarda oluşan travmalar ve bu travmalarla mücadele tartışıldı.

Çocuklar İçin Barış Hemen Şimdi Girişimi, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde Çocuk Hakları ve Medya Topluluğunu konuk etti. Gündem Çocuk Derneği, Halkevleri ve Türkiye Psikologlar Derneği'nin katıldığı etkinlikte Kürdistan'da yaşanan ve giderek şiddetlenen çatışmalı ortamda çocukların yaşadığı travmalar ve bu travmalarla nasıl mücadele edileceği üzerinde tartışıldı. İlk olarak konuşan Türk Psikologlar Derneği üyesi Ceylan Nur Akgün, Türkiye'de Cumhuriyetin ilanı ile beraber ülkenin travmalar ülkesi haline geldiğini belirterek, "Özellikle Güneydoğu ve doğu bölgelerinde yaşayan çocuklar bir savaş kültürü içinde doğup büyüyor. Çatışma ve savaş dediğimizde onun yoldaşı, toplumdaki etkisi travmadır. Travma dediğimizde başlayıp biten bir durum değil, travmayı bir süreç olarak ele almak gerekir" dedi. Halkevleri üyesi Betül Öztürk ise giderek şiddetlenen savaşın eğitim üzerindeki etkisini okul bahçesinde, öğretmenler odasında ve okul müdürleri tarafından gerçekleşen nefret ve ırkçılık söylemlerinde gösterdiğini belirtti.

'Ölmeden önce barışı görmek istiyorlardı'

Gündem Çocuk Derneği üyesi Ezgi Koman ise kendilerini korumak için Cizre'de mahallerinde hendek kazan çocukların hendeklerin kapatılması ile beraber mahalleye giren polislerce katledildiğine vurgu yaparak, "7 Haziran seçimlerinden önce yüzümüzü Cizre'ye döndük ve çocuklarla beraber Nisan-Mayıs aylarını beraber geçirdik. Paneller, formlar,atölyeler ve radyo etkinlikleri gibi etkinlikler yapmıştık. Çocuklar ölmeden önce barışı görmek istiyorlardı.Çocuklara barış nedir dediğimizde barış onlar için elektriklerin kesilmemesiydi, sabahları günaydın diyebilmekti. Bütün bunlar başka anlam taşımıştı bizler için. Peki barıştan sonra ne olacak dediğimizde 'Sokağa çıktığımızda herkes güler yüzlü olacak' demişlerdi. Çünkü çok iyi biliyorlardı sabaha karşı uyandıklarında komşularının, kendilerinin evlerine giren özel harekat polisleri bir çok kişiyi alıp götürüyorlardı" diye konuştu. Çocukların arkadaşlarını kaybettiklerini ifade eden Ezgi, 7 Haziran süreciyle başlayan çatışmalı ortamda ilk travmayı onlara ilçeyi ter eden öğretmenleri olduğunu belirtti. Ezgi, 'Batıda ve Doğuda Çocuk Olmak' adlı bir çalışma yaptıklarında çocuklardan "Neden orada çocuklar yılbaşı kutlarken bizlerin hayatlarına kastediliyor. Neden bizlerin evleri basılıyor, bombalanıyor ve yakınlarımız ölüyor" şeklinde mektuplar aldıklarını belirtti.

'Savaş batıda kendini öğretmenler odasında, okul bahçesinde gösteriyor'

Tırmanan savaşla beraber Kürdistan'da devam eden çatışmalı süreçten kaynaklanan eğitim hakkının engellenmesinin batıdaki yansımasını öğretmen odalarında, okul bahçelerinde gösterdiğini belirten Halkevleri üyesi Betül Öztürk de "Kürt olduğunuz için bazen velililer çocuklarını sizin sınıfınıza göndermek istemiyor. Yine aynı şekilde okul müdürü tarafından ve öğretmenler odasında nefret söylemleri ve ırkçılıkla karşılaşıyorsunuz. Yine okul bahçesinde Kürt çocuklarla yakın arkadaşlıklar kurmama, oyun oynamama oluyor" dedi.

(de-he/dk)