JINHA

ŞIRNEX - Cizre'de 79 gün süren soykırım saldırılarının ardından halk ile dayanışmak amacıyla kente gelen gönüllüler, Cudi ve Nur mahallelesinde devlet güçleri tarafından tahrip edilmiş binlerce evi onardı. Cizrelilere metropollerden gönderilen yardım paketleri içinde gelen destek mektupları ise Kürtlerin ülke özlemlerini ve dostlarıyla birlikte nasıl bir dayanışma içinde olduklarını gösterir nitelikte.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 79 günlük soykırım saldırılarında yüzlerce yurttaş, devlet güçleri tarafından katledilirken, kent hafızalarda vahşet bodrumları ve harabeye dönmüş görüntüsü ile kaldı. İlçede ki kuşatma ve soykırım saldırılarının kısmen kaldırıldığı 2 Mart gününden bu yana Cizre halkı ile dayanışmak amacıyla Kürdistan, Türkiye ve dünya ülkelerinden dayanışmak amacıyla adeta kente akın edildi. Bir kısım gönüllü, ilçede Rojava Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği çalışmalarında yer alarak, halka yardım kolilerini ulaştırdı. Gönüllülerin büyük çoğunluğu ise kentin inşasında yer aldı.

Gruplar halinde kente gelen dayanışma gönülleri binlerce ailenin evini onardı. Kapıcısından, duvarcısına, alçıcısından, sıvacısından kentte gelen gönüllüler, yıkımın en fazla yaşandığı Cudi ve Nur mahallelerinde binlerce evi onardı. Nur ve Cudi mahallelerini hemen hemen bitiren gönüllüler, Yafes Mahallesi'nde devlet güçlerince tahrip edilmiş evleri onarmaya başladı. Gönüllü işçiler Yafes Mahallesi'nin de 15-20 gün içerisinde tamamlanacağını kaydediyor.

İlçede evlerde yapılan tadilatlarda şu ana kadar 156 bin tuğla, 41 bin 500 piriket ve 4 bin 610 torba çimento kullanıldı.

Cizîrlilere dayanışma mektupları

Öte yandan Türkiye'nin birçok yerinden ilçeye yardım malzemeleri gelmeye devam ediyor. Birçok evin yakılıp yıkıldığı Cizre'ye gönderilen yardım paketleri içinde çıkan mektuplar ise dayanışma duygularıyla dikkat çekiyor. İstanbul'dan Cizre'ye gönderilen yardım paketi için de çıkan iki ayrı mektup da Kürtlerin ülkelerine olan özlemi ve üzerlerinde savaş politikası uygulanan halklarına karşı desteğini gösteriyor.

'Siz onurlu ve korkusuz Kürdistan kadınlarısınız'

Cizre'ye yardım gönderen bir annenin kaleme aldığı mektup şu şekilde:

"Bende bir anneyim. Sizin için ne yaptım bilmiyorum! Siz orada direnirken ben ne yaptım bilmiyorum! Beni affedin. Çok şey yapmak istedim ama… Burada elimden geldiğini kadarıyla destek sağlamaya çalışıyorum. Siz onurlu ve korkusuz Kürdistan kadınlarısınız. Bende sizden güç alıyorum. Sanmayın ki biz burada rahatız; her gün kahır oluyoruz. Bedenim sizinle değil ama yüreğim hep sizinle. Cizre'ye gelemediğim için çok üzgünüm. Size çok şey yazmak istiyorum ama olmuyor. Cizre'ye gelmeden size sarılmadan ben buradayken yüreğim yaralıdır, kanıyor. Ama sizin direnişinizin yanında saygı ile eğiliyorum. Cizre kadınlarına, çocuklarına bin selam olsun direne direne kazanacağız."

'Sizler bizim onurumuzsunuz'

Bir diğer mektup ise şöyle:

"Merhaba, ben İstanbul'da oturuyorum. Sizler için burada mücadele edeceğim ve elimden gelenin fazlasını yapacağım. Sizler bizim onurumuzsunuz. Merak etmeyin, ileride bizleri çok güzel günler bekliyor ve o güzel günleri görmek için bütün onurlu Kürt çocukları direnmelidir. Biz burada siz Kürdistan'da, direneceğiz ve inşallah güzel günleri göreceğiz. Savaş bitecek barış gelecek. Biji aşîti, biji zarokan."

(ekip/dk)