JİTEM davaları 'asker ve polis'in moralini bozmak için'miş (!)

17:01

JINHA

ANKARA - "Kızıltepe JİTEM davası" olarak bilinen 22 kişinin ölümünden sorumlu 4'ü asker 5'i korucu toplam 9 kişinin yargılandığı davada, cinayetlerin sanıkları mahkemede "üç maymunu" oynadı. Cinayetlerden sorumlu dönemin askeri görevlileri, davanın komplo olduğunu ileri sürerek, "Vatan ve millet savunması"nın arkasına gizlenerek, davanın amacının operasyona çıkan asker ve polisin moralini bozmak olduğunu savundu.

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde, 1992-1996 yılları arasında yaşanan gözaltında kayıp, köy boşaltma, yargısız infaz ve katledilen 22 kişinin ölümünden sorumlu tutulan 4'ü asker 5'i korucu toplam 9 kişinin yargılandığı "Kızıltepe JİTEM" davasının 5. duruşması Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Duruşmaya sanık İsmet Kandemir, Mehmet Emin, Abdurrahman Kuğra, Jandarma Bölük Komutanı Ahmet Boncuk katılırken, Emekli Jan. Alb Eşref Hatipoğlu, Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Ünal Alkan, Mehmet Salih Kılıçarslan ve Ramazan Çetin duruşmaya SEGBİS sistemiyle katıldı. Dün okunan iddianamenin ardında bugün sanıkların savunmasına geçildi.

'Üzerime iftira atıldı'

Sanık İsmet Kandemir bulaştığı suçları kabul etmeyerek, "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı paralel yapıya bağlıdır. Üzerimize iftira atmıştır. 92 yılında korucu da değildim. Piyasada yoktum. 94 yılında koruculuğa başladım. Bu suçlamalar iftiradır. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Sanık Abdurraman Kurğa hakkındaki iddiaları kabul etmediğini, Hasan Atilla Uğur'u tanımadığını, PKK'ye karşı savaştığını ve Hasan Atilla Uğur ile Ahmet Boncuk'u görev başında tanıdığını söyledi.

'Dosyada adı geçen hiç kimseyi tanımıyorum!'

Dönemin Kızıltepe Jandarma Bölük Komutanı sanık Ahmet Boncuk da, savunmasında iddianamede adı geçen kişilerin hiçbirini tanımadığını ileri sürerek, "Operasyon olduğu zaman adı geçen kişilerle birlikte terör örgütüne karış çatışmalara girmiş olduğum olmuştur. JİTEM'in işlediği sözde eylemlerin hiçbirini kabul etmiyorum. Zaman aşımı hususunu mahkeme heyetinin göz önünde bulundurmasını talep ediyorum. Binbaşı Hasan Atilla Uğur ile 2 yıl çalıştım. Sanık Eşref Hatipoğlu'nu ismen tanıyorum. Onunla birlikte çalışmadım. Operasyonlara geldiği için ismen tanıyorum. Dosya'da adı geçen maktullerin hiçbirini tanımıyorum. Kızıltepe ilk atandığım yerdi. Üst amirlerime rağmen benim böyle örgütü kurmam ve yönetmem söz konusu olamaz. Bıçak TİM'ini bilmiyorum hiçbir talimat vermedim" dedi.

'JİTEM davaları asker ve polis'in moralini bozmak içindir'

Cinayet dosyasında sanık olan Hasan Atilla Uğur ise, savunmasında davanın PKK ve Fetullah Gülen cemaati tarafından planlandığını ve Zekeriya Öz'ünde başlatmış olduğu bir soruşturma olduğunu ileri sürdü. Atilla, "Amaç Türkiye Devleti'nin terörle mücadelesini gayri meşru ilan etmektir. Türk vatanın bölünmesine zemin hazırlamaktır. Bütün ömrümü terörle mücadeleye adadım. Ergenekon davası gibi ayağı yere basmayan bir davadır" diyerek Cizre, Silopi ve Midyat gibi birçok yerde açılan JİTEM davaların asker ve polisin moralinin bozulması, amaçlandığını savundu.

'Paralel yapı ve PKK'den şikayetçiyim'

Ünal Alkan savunmasında yaklaşık 25 yıl jandarma astsubay olarak görev yaptığını belirterek, paralel yapı ve PKK'den şikayetçi olduğunu söyledi.

'Ben orada terimi ve kanımı akıttım'

Dönemin Komando Tabur Komutanı Eşref Hatipoğlu da, savunmasında ABD komando eğitimi aldığı ve PKK'nin ilk eylemine başladığı Siirt'e 1984 yılında atandığını belirterek, işlediği cinayetleri anlattı: "Her yerde PKK'ye karşı mücadelede bulundum. Diyarbakır'da görev yaptığım zaman 2 bin 500 PKK'li vardı. Ben ayrıldığım zaman bu sayı 120'ye düştü. Ben orada terimi ve kanımı akıttım. Savcı günün şartlarına göre bu fezlekeyi hazırlamış. 2 kişinin öldürülmesinin üzerinde 25 yıl geçmiş. Ben 500'ün üzerinde silahlı çatışmaya girdim. Şeyhmus Kaplan ve Memduh Demir Mardin Alay Komutanlığı'na teslim edildiği devlet arşivlerinde mevcuttur. Olay Mardin İl jandarma komutanı bölgesinde olmuş. Yer gösterme yerinde mayına çarpma sonucu ölmüşlerdi."

Katliamlardan sorumlu sanıkların avukatları ise,zaman aşımından davanın düşmesini istedi.

(he/dk)