JINHA

COLEMÊRG - Sıkıyönetim kuşatmasındaki Yüksekova'da baharın gelmesiyle birlikte bahçelerinde toprağı eşen kadınlar 'yasağa' aldırmayarak tohumları toprağa bırakıyor. Kentte binlerce ev ve bahçenin devlet güçleri tarafından yıkıldığı ilçede, saldırı, bombardıman ve tacizlerle rağmen mahallelerini terk etmeyen kadınlar, bahçelerine imece usulü hayat vererek, sebze tohumlarını ekiyor. Bir aile gibi birbirine dayanışma duygularıyla kenetlenen kadınlar, hasat zamanı sebzelerini mağdur edilen ailelere ihtiyaca göre dağıtacak.

"Operasyon bitti" denilen Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde sıkıyönetim uygulamaları 48'nci gününde sürerken, devlet güçlerinin "göçertme" politikası ve baskılarına rağmen evlerini terk etmeyen binlerce yurttaş baharın gelişiyle birlikte "yasaklara" aldırış etmeden bahçelerde ekim yapıyor. Sıcak havaların kendisini hissettirdiği Yeni, Yeşildere, İpek ve Esenyurt mahallelerinde ikamet eden kadınlar, bahçe ekim sezonun gelmesiyle birlikte patates, soğan, salatalık, mısır, maydanoz, turp, ayçiçeği ve kabak gibi sebzelerin ekimini yaparken "yasak" nedeniyle tohumu bulunmayan domates, biber ve patlıcan gibi sebzelerin ekimi ise bu yıl yapılamıyor.

Kadınların eliyle yeniden hayat buluyor

Sabahın erken saatlerinde bahçe için ayrıştırılan toprak kadınlar tarafından kazma ve küreklerle eşilmekte. Günlerce toprağı ekime hazırlayan kadınlar ardından ise geçen yıldan kalma patates, soğan, salatalık, mısır, ayçiçeği ve kabak gibi sebzelerin tohumlarını toprakta yeşermek adına bir nevi iki üç günlük kuluçkaya bırakıyor. Kadının el emeği ile ekim için hazırlanan toprak eşit bir şekilde bölüştürüldükten sonra da tohumlar çıplak elle birer birer toprakla buluşturularak bir canlıya adeta yeniden hayat veriliyor.

'Yasaklı' bahçelerin meyveleri ihtiyaca göre paylaşılacak

"Yasaklara" inat bahçelerinin ekimini yapan kadınlar, her sabah ise ekimi yapılan bahçeyi sulayarak, öğle saatlerinden sonra ise çapalarını yapıyor. Yağmur, kar ve dolu ihtimallerine karşın bahçelerin zarar görmemesi için ise naylonlarla sebzelerin üzeri de kadınlar tarafından örtülmekte. Kısıtlı imkanlar dahilinde de olsa bahçelerini bu yıl da ektiklerini ifade eden kadınlar, bahçelerinde yeşerecek olan sebzeleri hasat dönemlerinde "yasak" nedeniyle mağdur olan ailelerle ihtiyaca göre paylaşma kararı aldı.

Evimizi ve bahçelerimiz yaktılar

Bahçede çapa yapan kadınlardan Suruç Katliamı'nda katledilen İngilizce Öğretmeni Süleyman Aksu'nun annesi Kudret Aksu, Orman Mahallesi'nde ikamet ettiğini belirterek devlet güçlerince zorla evlerinden alıkonulduğunu dile getirdi. Kaldıkları evde misafir olduklarını söyleyen anne Kudret, ev ve bahçe işlerini ise imece usulü yaptıklarını kaydederek şunları söyledi: "Evimizden zorla çıkartıldığımız için bu yıl bahçelerimizi ekemedik ama burası da benim evim sonuçta. Ben de yaşıma bakmadan, elimden ne geliyorsa yapmaya çalıyorum. Her yıl bu dönemde bahçelerimiz ekerdik ama bu yıl yapamadık devlet yüzünden. Evimizi yıktılar, bahçelerimizi yaktılar. Allah bu zulmü onların yanına bırakmasın."

Hepimiz bir aileyiz dayanışma içinde olacağız

Ekim için toprağı kazıyıp hazırlayan kadınlardan Nurgül Şahinoğlu ise "yasağın" keyfi olarak devam ettiğini ifade ederek, devlet güçlerince yapılan baskılara rağmen binlerce insanın toprağını terk etmediğini söyledi. Sıkıyönetim nedeniyle bahçelerinde çoğu sebzeyi ekemediklerini kaydedenNurgül, "Bu yıl da yasak nedeniyle sadece küçük bir alanı ekmek zorunda kaldık. Domates, patlıcan ve biber fideleri yasak nedeniyle bulamadığımız için ekemedik onları. Kadınlar olarak kendi aramızda bahçelerimiz elimizden geldiğince yasaklara rağmen ekimi yapıyoruz. Binlerce insanın evi yakıldı. Onun için de biz bu bahçeden elde ettiğimiz sebzeleri ihtiyaç sahiplerine dağıtacağız. Hepimiz burada bir aileyiz sonuçta ve dayanışma içinde olacağız" ifadesinde bulundu.

(ekip/dc)