'AKP şiddetine karşı bütün kadınlar dayanışmaya'
11:40
JINHA
ANKARA - Meclis içerisinde yaşanan kadına yönelik şiddeti kınayan sendikalı kadınlar, her kesimden halkın temsiliyetinin olduğu meclisteki şiddet ile kadına yönelik şiddetin meşrulaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekti. Kadınlar, AKP'lilerin şiddetine karşı bütün kadınları dayanışma halinde seslerini yükseltmeye çağırdı.
HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü'nün Meclis Genel Kurulu'nda AKP'nin suçlarını ortaya koyan ve Kürdistan'da devam eden devlet terörüne dikkat çeken konuşma yapması üzerine AKP'li vekiller HDP'li vekillere sözlü ve fiziksel şiddet uyguladı. Yaşanan bu şiddet tablosunda özellikle kadına yönelik şiddete tepki gösteren KESK, Eğitim-Sen ve BES Kadın sekreterleri kadınlara dayanışma çağrısında bulundu. Kadınlar, "Cumhurbaşkanından başbakanına, vekillerine kadar kadınlara yönelik söylemleri bu şiddetin birer parçasıydı. Biz bu saldırıyı sadece HDP'li vekillere yapılmış olarak göremeyiz. Mecliste tüm toplumun temsiliyeti vardır. Eril siyasetle iç içe geçmiş bu şiddet sarmalına karşı tüm kadınlar dayanaşarak mücadele etmeliyiz" dedi.
'AKP'li vekillere eril, kabadayı vari bir siyaset yapma biçimi'
Türkiye'de aslında eril bir işleyişle siyasetin yürütüldüğüne dikkat çeken KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, eril siyasetin kutuplaştırma, ötekileştirme ve şiddetin her türlüsüne yol gösterme rolü olduğu üzerinde durdu. Gülistan, "Bazen özellikle cinsiyetçi söylemlerle yer alabiliyor mecliste ve yaşamın her alanında. AKP özellikle saraydan kalma bir mirasla, Tayyip Erdoğan'ın bugün aslına AKP'li vekillere bıraktığı çok eril, kabadayı vari bir siyaset yapma biçimi. Ve bugün maalesef ki AKP vekilleri, bakanlar dahi sadece onun taklidini yaparak var olmaya çalışıyorlar" diyerek, bu şekilde siyaset yapmanın tehlikeli olduğuna dikkat çekti.
'Karşılarında sınırları zorlayan örgütlü kadın mücadelesi var'
Gülistan, dün TBMM'de yaşanan şiddetin Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın Kürdistan'daki şiddet ve katliamlar üzerinden devam eden bir iktidar sürecinde olduğu gibi "Kadında olsa çocukta olsa vurun" söyleminin meclis içerisinde yansımış hali olduğunu dile getirdi. Gülistan, şöyle devam etti: "Bu insanlar dün bir vekilin üstüne yürüyüp arada kadın vekilleri tartaklamaktan kendilerini alıkoyamayan vekillerdir. Aslında dışarıdaki güruhu da örgütleyen insanlar. Bu insanların kadınlara da ayrıca bir öfke duyduklarını da çok iyi biliyoruz. Kadınları hapsetmeye çalışan onların karşısında sınırları zorlayan örgütlü bir kadın mücadelesi var. Ve buna asla tahammülleri yok. Daha önce iç güvenlik yasa tasarısı tartışılırken İstanbul Milletvekili olan Sebahat Tuncel'e de böyle bir saldırı girişimleri olmuştu. Aslında güvenlik silsilesi altında kendi iktidarlarını, otoriter rejimi güçlendiren yeni bir anayasa hazırlığındalar ve kendilerini topluma bu şekilde kabul ettirme biçimi diyebiliriz. Dün yaşananlar, halkların bir arada yaşama iradesine, barışa, demokrasiye yönelik bir harekettir. Bu ülkede barış ve demokrasiden yana olan tüm kadınları eril siyaset yapma biçimine, karış bir arada olmaya ve beraber mücadele etmeye çağırıyoruz."
'Saldırı tüm kadınlara yöneliktir'
BES Kadın Sekreteri Meryem Çağ ise, mecliste yaşananların kabul edilemez olduğunu belirterek,"Dün mecliste Ferhat Encü ve diğer kadın vekillere yapılan aslında daha önce gördüğümüz görüntülerden çokta farklı değildi. Dünün bir özelliği de bu ülkede yaşana katliamın özellikle Kürdistan' da devletin yürütmüş olduğu savaşı açıklığı ile Ferhat Encü'nün ortaya koymasına tahammülsüzlük ile başladı. Daha sonra kadınlara yöneldi. Daha önce cumhurbaşkanından başbakanına, vekillerine kadar kadınlara yönelik söylemleri bu şiddetin birer parçasıydı" dedi. Meryem, bu saldırının sadece HDP'li vekillere yönelik olmadığını, çünkü mecliste her kesimin teslimiyetinin var olduğunu söyledi.
HDP'li kadın vekillere yönelik saldırının tüm kadınlara yapılmış bir saldırı olarak gördüklerini kaydeden Meryem, bu nedenle kadınların bir bütün olarak buna ses çıkarması ve bu saldırılara "dur" demesi gerektiğini söyledi. Meryem, saldırının aynı zamanda kadın katliamlarından ayrı ele alınmaması gerektiğini de vurgulayarak, hiçbir şekilde şiddeti kabul etmediklerinin altını çizdi.
'Şiddet yasalarını meşrulaştırıyorlar'
Eğitim- Sen Kadın Sekreteri Ebru Yiğit te, mecliste gerçekleşen HDP'li vekillerin AKP'li vekiller tarafından şiddete uğramasını AKP'Li vekillerin kadın vekillerinden, kadın temsiliyetinden ne kadar korktuklarının göstergesi olduğuna dikkat çekti. Ebru, geçtiğimiz yıl Haziran ayında Bülent Arınç'ın HDP'li vekil Nursel Aydoğan'a "Bir kadın olarak sus" dediğini hatırlatarak, "Yaşananlar birbirlerinin devamıydı. Şimdiye kadar meclis erkek egemenliğinin tekelinde ve erkek egemenliğinin oradan politika ürettiği bir yer halindeydi. HDP'li kadın vekiller meclisin bu erkek egemen yüzünü değiştirmek için çok önemli bir adım attılar. Mecliste en çok kadın temsiliyetinin olduğu parti. Erkek egemen sistemden beslenen AKP'nin bundan rahatsız olması doğal. Çünkü kendi saltanatlarının sekteye uğradığını görüyorlar" diye konuştu.
'Şiddete sessiz kalmayalım'
Ebru, kadını ikincilleştiren, ötekileştiren ve eve hapseden kararların meclisten çıktığını ve HDP'li vekillere şiddet göstererek vekillerin şiddet yasalarını meşrulaştırdıklarını ifade etti. Ebru, kadınlara "Biz sizlere evde, sokakta, iş yerinde ve mecliste şiddet uygulayabilir ve bunun zeminini hazırlıyoruz. Yasallaştırıyoruz" mesajının verilmek istendiğine dikkat çekerek, tüm kadınlara şu çağrıyı yaptı: "HDP'li kadın vekillerimiz şahsında dayanışmayı örerek ve bu şiddete sessiz kalmayarak, AKP'nin kadına yönelik şiddetine karşı ses çıkararak tüm kadın arkadaşlarımı HDP'Li kadın vekillerle dayanışmaya çağırıyoruz."
(de/dc/dk)