JINHA

İSTANBUL - Adalet arayışlarının 579'uncu haftasında bir araya gelen Cumartesi Anneleri, Yüksekova'da 'sokağa çıkma yasağı' nedeniyle kayıp yakınlarının eylem yapamadığına dikkat çekerek, "Tankla, topla çözmek istediğiniz sorunlar çözümsüzlüğe ve halkı felakete götürüyor. Siz şiddet sarmalında ısrar ettikçe biz özgürlük isteyenler de barış talebimizde ısrar edeceğiz" dedi.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebi ile sürdürdükleri adalet arayışlarının 579'uncu haftasında da Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli kayıplar nerede" yazılı pankartı açan Cumartesi Anneleri, kayıpların fotoğraflarını ve adalet arayışlarının simgeleyen karanfil taşıdı. Annelere, Gezi direnişinde katledilen Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan ve oyuncu Nur Sürer de destek verdi. Anneler bu hafta Yüksekova'da 90'lı yıllarda kaybedilen yurttaşlar için bir araya gelerek, faillerin yargılanmasını istedi.

'Nesilden nesile mücadeleni sürdüreceğiz'

Eylemde ilk olarak 1996 yılında kaybedilen Abdullah Canan'ın oğlu Vahap Canan söz alarak, "Biz bütün acıları yaşadık. Şuan Yüksekova'da gelecekler yok edildi. Geleceğimiz soru işaretleriyle dolu. Yarın okula gidecek olan çocuklarımız okullarını göremeyecekler. Suruç'ta katledilen Süleyman Aksu'nun annesi Yüksekova'daki evini Süleyman'ın anıları olduğu için terk etmedi. Ama Süleyman'dan geriye sadece mezar taşı kaldı, tüm evleri yıktılar" dedi.

Yüksekova'da kaybedilen Abdulkerim Yurtsever'in torunu Kerim Yurtsever ise, 21 yıldır adalet arayışlarını sürdürdüklerini belirterek, "Nesilden nesile onun mücadelesini sürdüreceğiz. Yüksekova'da her yeri yıktılar" diyerek yaşananlara tepki gösterdi.

'Şiddet sarmalında ısrar ettikçe özgürlük isteyeceğiz'

Haftanın açıklamasını ise avukat Gülseren Yoleri okudu. Yüksekova'daki sokağa çıkma yasağı nedeniyle kayıp yakınlarının eylem yapamadığını ifade eden Gülseren, Yüksekova'da insan haklarının yok sayıldığını belirtti. Yüksekova kayıplarını unutmadıklarını söyleyen Gülseren, "Davalar iç hukukta beraat etti, AİHM Türkiye'yi mahkum etti. Bazı davalar ise zaman aşımında sonlandırıldı" diyerek, yargı sistemin cezasızlık zırhına dikkat çekti. Cezasızlık zırhın son bularak faillerin yargılanmasını isteyen Gülseren, "Yüksekova'daki insanların can güvenliği sağlanmalıdır. Huzur ortamı ancak hukuk devletiyle olur. Tankla, topla çözmek istediğiniz sorunlar çözümsüzlüğe ve halkı felakete götürüyor. Siz şiddet sarmalında ısrar ettikçe biz özgürlük isteyenlerde barış talebimizde ısrar edeceğiz" dedi.

(ödk/ck/mg)