Duygu Erol/JINHA

ANKARA - Kampüs Cadıları, Kadın mücadelesinin özsavunma ile güçleneceğine vurgu yaparak, kadınları özsavunma atölyelerine çağırdı. Kampüs Cadıları'ndan Melike Avcı, erkek egemen sisteme karşı en büyük silahın kadın dayanışması olduğunun altını çizdi.

Kürdistan'da kadınlar, sokağa çıkma yasakları ile beraber kadınları katleden, bedenlerini ve yaşam alanlarını hedef haline getiren erkek egemen sisteme karşı barikatlar arkasında özsavunmasını geliştirirken, Türkiye illerinde ise kadınlar, taciz, tecavüz ve şiddete karşı özsavunmalarını örgütlüyor. Kampüs Cadıları, başlattıkları özsavunma atölyesi ile kadınlara hem kendilerini savunmalarını öğretiyor hem de erkek egemen sistem karşı kadın dayanışmasını örgütlüyor. Kürdistan ve Türkiye illerinde devletin aynı erkek egemen sistemle yönetildiğini belirten Kampüs Cadıları üyesi Melike Avcı, "Kürdistan'da kadınları katleden, bedenlerini teşhir eden, erkeklik kisvesi altında şehirleri bombalayan ve iktidarını kadın bedeni üzerinde gösteren bir devlet var karşımızda. Aynı devlet yine Türkiye'de de karşımızda duruyor" dedi.

'Erkek egemen sistem ezeli veya ebedi değil'

Üniversitelere, kampüslerde öğrenciler olarak bir baskı hissettiklerini belirten Melike, içinde bulunulan sistemle mücadelenin örgütlenmeden geçtiğine vurgu yaptı. "Bizler erkek egemen bir sistemde yaşıyoruz ve erkek egemen kapitalist bir sistemde kadın olmanın zorluklarının bilincindeyiz. Bu sisteme karşı bizlerin bir şekilde örgütlenmesi gerek. Ve bu örgütlenmenin yolunun da özsavunmadan geçtiğinin farkındayız. Erkek egemen sistem ezeli veya ebedi değil. Biz bunun yıkılması bilincindeyiz" diyen Melike, bunun için pratik olarak öz savunmayı örgütlediklerini ifade etti.

'Özsavunmanın en önemli aracı kadın dayanışmasıdır'

Bir kadının özsavunmasını gerçekleştirmesinin ilk şartı olarak özgüveni gördüğünü ifade eden Melike, Kampüs Cadıları olarak kadınlar için özgüven atölyeleri, çalışmaları yürüttüklerini kaydetti. "Kadınların kendilerine güvenmesini, kendilerinin farkına varmasını sağlıyoruz. Özsavunmanın en önemli gerekçesi de, en önemli aracı da kadın dayanışmasıdır. Bizi birbirimize düşman yapmaya çalışan sisteme karşı biz kadınların birlikteliğini, kız kardeşliğini savunuyoruz" ifadelerinde bulunan Melike, yaşadıkları her alanda kız kardeşlik mücadelesini ve dayanışmasını örmeye çalıştıklarına vurgu yaptı.

'Çürümüş adalet sistemine karşı öz savunma…'

Özsavunma denildiğinde herkesin aklına 'kadın çeteleri', 'erkek döven çeteler' geldiğini belirten Melike, "Öyle bir şey yok. Biz hukuk sisteminin işlemediğinin farkındayız. Tacize, tecavüze uğrayan bir kadının müebbet hapis cezası ile cezalandırıldığını biliyoruz. Bu çürümüş, kokuşmuş sistemin karşısında meşru müdaafayı, kadın dayanışmasını, öz savunmayı örgütlemek istiyoruz. Karşı olduğumuz devlet Kürdistan'da kadınları katleden, bedenlerini teşhir eden, erkeklik kisvesi altında şehirleri bombalayan ve iktidarını kadın bedeni üzerinde gösteren bir devlet var karşımızda. Aynı devlet yine Türkiye'de de karşımızda duruyor" sözlerine yer verdi.

'En büyük silahımız kadın dayanışması'

Melike, erkek egemen sistem karşısında kadınların en büyük silahının kadın dayanışması olduğunu belirterek, öz savunmanın en sistematik hali kadın örgütlenmesi olduğunu ve kadınlara ulaşmak için özsavunma atölyelerine katılım çağrısında bulundu.

(mg)