'Saray düzenine karşı hep birlikte mücadele verelim'

15:12

JINHA

İSTANBUL - Yüzbinlerin akın ettiği İstanbul'daki 1 Mayıs mitinginde konuşan sendika temsilcileri Saray düzenine karşı birlikte mücadele verme çağrısında bulundu. 1 Mayıs Tertip Komitesi adına ortak basın metnini okuyan Nida Karabağ ise, Kuzey Kürdistan'da yaşanan saldırılara, kadına yönelik şiddete ve emek karşıtı politikalara dikkat çekti.

Yüzbinlerin akın ettiği 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları Bakırköy'de Halk Pazarı'nda, halaylar, zılgıtlar ve sloganlarla kutlandı. Her dilden sloganların yükseldiği, Ankara ve Suruç katliamlarında yaşamlarını kaybedenlerin unutulmadığı 1 Mayıs mitinginde AKP'nin savaş ve emek politikalarına tepki yağdı. PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Cizîr'in direniş sembolü haline gelene Mehmet Tunç ile özyönetim direniş alanlarında yaşamlarını yitirenlerinin de posterlerinin taşındığı miting, çeşitli dillerde işçi marşının okunmasının ardından başladı.

'Hiçbir saldırı halkların bir araya gelmesine engel olamayacak'

1 Mayıs miting alanına girerken, basın mensuplarına kısa bir konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, miting alanına giriş sırasında kendilerine yönelik olan polis saldırısına tepki gösterdi. Figen, "Hiçbir saldırı halkların bir araya gelmesine engel olamayacak" dedi. Alana giriş sırasında Amedspor bayraklarının alana alınmadığına dikkat çeken Figen, halkın iyi niyeti ve soğukkanlılığı sayesinde gerginliğin büyümediğini belirtti.

'İktidar kadını eve kapatmak istiyor'

Mitingin başlamasının ardından ilk olarak DİSK Genel Başkanı Kani Beko konuşma yaptı. İktidarın kadınlarla derdi olduğunu belirten Kani, iktidarın kadınları eve kapatmak istediğini söyledi. Kani, "Bu Taliban sistemine karşı bu yobaz bağnaz insanlara karşı yan yana birlikte direneceğiz. Kadınlar bizim onurumuzdur" diye konuştu. Türkiye'de 6 milyona yakın insanın işsiz olduğunu söyleyen Kani, "Bu saray düzenine karşı birlikte mücadele vermeliyiz. Bu alanlarda işçilerden sendikal haklardan yana olanlarla birlikte diyoruz ki senin sarayın yerin dibine batsın" diye konuştu. Faşist baskıları durdurmak için Türkiye'deki katliamları durdurmak için bu ülkede anaların ağlamaması için çocukların ölmemesi için barışa kardeşliğe ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Kani, "Bu ülkede mutlaka kalıcı barışı sağlamalıyız. Zulmü durduracak demokrasi bloğu içinde yer almalıyız" dedi.

'Faşizme boyun eğmedik eğmeyeceğiz'

Kani Beko'nun ardından KESK Başkanı Lami Özgen kısa bir konuşma yaptı. AKP'nin emek politikalarını eleştiren Lami, tam anlamı ile bir faşizmin yaşandığını söyledi. Kürt sorununda çözümsüzlüğün derinleştirildiğine, şehirlerin yıkıldığına cenazelerin gömülmediğini belirten Lami, dokunulmazlık darbesi ile halkın temsilcilerinin meclisten atılmaya çalışıldığını dile getirdi. Türkiye'nin çetelerin yuvası haline getirildiğine dikkat çeken Lami, sokakların demokratik eylemlere kapatıldığını söyledi. Lami, "Biz hiç bir zaman faşizme boyun eğmedik eğmeyeceğiz" dedi. Başkanlık sistemi için Türkiye'yi kan gölüne çevirdiklerini söyleyen Lami, Türkiye'de iç savaş çıkartmak istediklerini ifade etti. Lami, Kürt sorununda kalıcı bir barışla çözüm olmasını istediklerini belirterek, konuşmasını bitirdi.

Lami'nin ardından TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, TTB İkinci Başkanı Raşit Tükel de kısa birer konuşma yaptı.

'Direnişi aşamayan devlet kentleri yıkıyor'

1 Mayıs Tertip Komitesi adına ise ortak basın metni Türkçe ve Kürtçe okundu. Metni 1 Mayıs Komitesi'nden Nida Karabağ ve Yılmaz Sağlam okudu. Türkçesi'ni okuyan Nida Karabağ, emperyalistlerin Ortadoğu'yu kan gölüne çevirdiğini belirtti. Nida, "7 Haziran seçimlerinden bugüne Diyarbakır'da, Suruç'ta, Ankara'da, İstanbul'da ve daha birkaç gün önce Bursa'da canlı bombalar patlıyor. Aylardır Kürdistan'da sokağa çıkma yasakları uygulanıyor, ölü bedenler teşhir ediliyor, yaralı insanlar bodrumlarda yakılıyor. Bu saldırganlığa karşı Kürt halkının yükselttiği büyük direnişi aşamayan devlet tanklarla, toplarla kentleri yerle bir ediyor. Bütün bunlar yaşanırken Barış'ı savunmak suç oluyor, Saray'dan halka 'ya boyun eğeceksiniz, ya baş vereceksiniz' tehditleri savruluyor. Haber yapan gazeteciler, barışı savunan akademisyenler tutuklanıyor. Basın, ifade, toplantı ve gösteri hakkı diye bir şey kalmadı" diye konuştu.

'Emek karşıtı politikalar hız kesmiyor'

Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve cinayetler her geçen gün arttığına ve buna 'hayır' diyen kadınların devlet şiddeti ile karşılaştığına dikkat çeken Nida, "Cumhurbaşkanı ve AKP hükümeti, ordusuyla, polisiyle, yargısıyla, parlamentosuyla sistemi yeniden düzenlemeye etmeye çalışıyor. Şimdi de halkın milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmak isteniyor" dedi. HDP'li vekilleri seçen milyonların iradesinin yok sayıldığını dile getiren Nida, "Siyasal intikam alınmak isteniyor. Başta Kürtler, Aleviler, kadınlar ve emekçiler olmak üzere, kendi dikta rejimine tehdit olarak gördüğü her toplumsal kesime düşman kesilen Saray-AKP iktidarı, demokratik muhalefeti etkisiz kılmak ve ezmek için her türlü yönteme başvurmaktan çekinmiyor. Emek karşıtı politikalar hız kesmiyor" vurgusu yaptı.

Emek politikalarını da değinen Nida, son olarak, AKP'nin saldırılarına karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Alan, "Hırsız katil Erdoğan", "Hırsız, katil AKP", "Çizgimiz Beritan önderimiz Öcalan", "Bijî Serok Apo", sloganlarının hiç susmadığı 1 Mayıs işçi bayramı kutlaması, MKM sanatçılarının söylediği şarkılarla devam ediyor.

(ekip/za/mg)