'Kürt kadını Ortadoğu'da değişimin öncü gücüdür'

09:05

Jinda Asmen / JINHA

ŞENGAL - HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknaz Uca, Kürt kadınlarının Ortadoğu'da direniş içerisinde etkin olduğunu belirterek, "Kürt eski Kürt değildir, Ezidi eski Ezidi değildir. Kobane'nin tekrardan inşa edileceğine kimse inanmıyordu. En küçük silahlarıyla vahşi DAİŞ çetelerine karşı en büyük direnişi gösterdiler. Tarihte böylesi bir durum yaşanmamıştır. Kürt kadını Ortadoğu'daki değişimin öncü gücü olmuştur. Bugün de Ezidi toplumu tarihini serhildan ve mücadelesi ile yazıyor, özgürlük ile yazıyor" dedi.

Êzidî halkı ve kadınları ziyaret amaçlı Şengal'e giden HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknaz Uca, Şengal'e geldiğinden dolayı memnuniyet duyduğunu belirterek, yolların açık olduğunu ve herkesin Şengal'e gelebileceğini söyledi. Feleknaz, 3 Ağustos 2014 Fermanından sonra, eziyetlere, katliamlara, yaşanmış olumsuz durumlara rağmen Şengal'de yaşamın devam ediyor olmasının kendileri için farklı duygular uyandırdığını dile getirerek, "Şengal'de yaşam devam ediyor. Çocukların sesi geliyor, baharın başlangıcıyla birlikte daha büyük umutlar kendisini gösteriyor. Bu umutlar bizlere yol gösteriyor. Kuzey Kürdistan'da büyük bir direniş söz konusu. Bu direnişin sloganı da 'Kobane ve Şengal direnişiyle Kuzey Kürdistan direnişini daha da büyütelim' oldu. Uzun zamandır Şengal'e gelmek istiyordum. Fermandan hemen sonra gelmek istedim, koridor açılırken gelmek istedim ama olmadı. Yollar kapalıydı, kimi siyasi partiler geçimize izin vermiyorlardı. Ama bütün engellemelere rağmen Şengal'e geldim. Şengal'e gelmek isteyenler için yol çoktu. Gelmek isteyen yol bulup Şengal dağına Ezidi halkını ziyaret edebilir" diye konuştu.

Êzidî halkıyla birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Feleknaz, "Bu dağ bütün zorluklara, 3 Ağustos fermanına, katliamlara, ölümlere, yaşanan olumlu-olumsuz herşeye şahitlik etti. Bütün imkansızlıklara rağmen Ezidi halkının bu çadırlarda büyük bir direniş göstermesi elbetteki taktire şayandır" dedi.

'Umutlara umut kattılar'

Yaşanan katliamlara rağmen umutların tükenmediğine değinen Feleknaz, "Şengal'in durumunu daha önceden de görmüştük. Saddam döneminde de Şengal'e gelmiştik. Çok kez geldik, kongre, konferans dönemlerinde Şengal'i ziyaret ettik, Ezidi halkımız ile bir araya geldik. Şuanda insanın dikkati en çok Ezidi kadınlarının örgütlenmesi çekiyor. Etrafları DAİŞ çeteleri ile tutulmasına rağmen, olumsuz bütün duramlara rağmen Ezidi kızları, kadınları kendileri örgütlediler, hareketlerini kurdular. Ellerine silah alıp savaştılar, kutsal Şengal topraklarını savundular. Xanesor'dan Şengal'e Ezidi kadınlarının nasıl örgütlendiklerini görüyorsun. Ezidi kızlarımız asayişlerde, ön cephelerde yerlerini alıyorlar. Bütün katliamlara rağmen umutlar tükendi, o umutlar hep kendini var kıldı. Ezidi halkımız tükenmeyen umutlara umutlar kattılar. Öz savunmalarını güçlendirdiler. Yiyecek, giyecek, su, kalacak yer olmamasına rağmen Ezidi halkı Şengal topraklarını terk etmedi. Şengal dağında kalmayı tercih ettiler. Şengal dağının yaşananlara şahitlik edeceğini biliyorlardı. Bu çok önemliydi" şeklinde konuştu.

'Cizre'deki tabloyu Şengal'de gördük'

Şengal merkezi de ziyaret ettiğini belirten Feleknaz, Şengal'deki yıkılmış, viran edilmiş manzara ile karşı karşıya kalınca farklı duygular hissettiğini ifade etti. Feleknaz, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi: "Şengal manzarası içler açısıydı. Bütün mahalleleri, sokakları yıkmışlar, yakmışlar. Kobanê'de, Cizre'de, Gever'de, Nusaybin'de gördüğümüz tabloyu Şengal'de de gördük. Tabii Şengal'in bu kadar taribatına rağmen halkın savunması da görülmeye değerdir. Yine bu halkı savunmak için özgürlük dağlarından gelen YJA-STAR ve HPG savaşçılarının direnişi, mevzilere görülmeye değerdir. Daha sonrasında kurulan YJŞ ve YBŞ güçlerinin de savunması, örgütlenmeleri bizleri çok sevindirdi. Bütün güçler burada Ezidi halkını, Şengal'i koruyor, savunuyor."

'Şengal halkı örgütlenmesini tarih ile yazıyor'

Şengal direnişinin tarihe ismini altın harflerle yazdırdığını ifade eden Feleknaz, Şengal'in kutsal topraklarının şehitlerin meydanı olduğunu, Şengal topraklarının özgürleşmesinde canlarını feda eden insanların olduğunu söyledi. Feleknaz, "Şengal, tarih oldu, Şengal bütün insanlığın tarihi oldu. Şengal'in kendisi bir uygarlıktır, uygarlık tarihine yazıldı Şengal ve Şengal direnişi. Çünkü içerisinde birçok dini, ırkı, kültürü,mezhebi barındırıyor. Bu kültürler, inançlar birlikte yaşadılar. Dikkatimi çeken bir diğer husus ise, DAİŞ ile gerillaların mevzileri arasında 200 metre gibi bir mesafe vardı. Ama ona rağmen gerillalar hiçbir şekilde taviz vermeden Şengal topraklarını savundular. Böylesi büyük bir direniş gösterdiler. Bu direnişten bahsetmek, yorum yapmak, değerlendirmek yetersiz kalacaktır. Bu direnişi en iyi savaşanlardan öğrenebilirsin. Bu tarihi direnişi savaşçıların gözüyle, diliyle görmek daha doğrudur. O günleri en iyi ve doğru anlatan onlardır. Onlar böylesi anlamlı ve önemli duruşlara, iradeye sahipler" diye konuştu.

'Êzidî kızları ellerine silah alıp şavaşıyor'

Özgürlük uğruna en büyük fedakarlığı, en büyük direnişi, en büyük çabayı Şengal kadınlarının verdiğini belirten Feleknaz, "Bu katliamlara verilen en büyük ve en önemli-anlamlı cevap YJŞ-YBŞ gibi örgütlenmelerin olmasıydı. İnsanın inanası gelmiyor. Dışarı çıkmayan, utanan, çekinen, kendisini ifade edemeyen Êzidî kızları şuanda ellerine silah alıp savaşıyor, kutsal Şengal topraklarını savunuyor. Bu bizlere verilen en büyük hediyeydi. Büyük bir mutluluktur örgütlenme. Katliam yapan insanlıktan nabini almamış DAİŞ çeteleri ve yandaşları şunu çok iyi bilsinler ki Kürt halkı, özellikle de Şengal-Ezidi halkı başını hiçbir zaman önüne eğmemiş, diz çökmemiş, diz çökmeyecektir de. Ferman oldu, katliamlar yaşandı ama bu katliamlar halkın örgütlenmesine sebep oldu. Ezidi halkı yaşadığı fermanı acı ile değil, örgütlenmesi ile, serhıldanları ile tarih yazıyor" şeklinde konuşmaları devam ettirdi" dedi.

'Kadınların mesajı iyi okunmalıdır'

Êzidî kadınının Êzidî toplumunun değişimine neden olduğunu belirten Feleknaz, "Şengal'de 60-70 yaşındaki bir anne eline silah alıp ben bu toprakları savunacağım, kaçırılan, satılan Ezidi kadınlarının, kızlarının öcünü alacam diyorsa bu büyük bir örgütlenmedir, büyük bir gelişmedir. O görüntüyü gördüğümüzde sanki senin için yeni bir dünya yaratılmış gibiydi. Çalışmalar içerisinde yer alan kadınlar, kızlar bizleri Kuzey Kürdistan'a götürün diyorlardı, bizleri oraya götürün ki orada kamplarda yer alan Ezidi halkına artık topraklarınız özgür, bizler kendimizi örgütledik YJŞ'yi kurduk, topraklarınıza geri dönün. Orası mücadele, direniş alanı bunun için de artık Şengal'in o kutsal topraklarına geri dönün diyelim. Şengal, Ezidi kadınları ile tarih yazdı. 3 Ağustos öncesi ve sonrasını iyi okumak lazım. Belki 3 Ağustos kendisiyle katliam, ferman getirdi ama bunun yanında bir bilinçlenme, örgütlenme, mücadele de getirdi. Bu mesajların iyi okunması lazım. Kızların, kadınların, annelerin mesajları iyi okunmalı, iyi duyulmalıdır. Ezidi kadınları, ne olursa olsun, bütün yaşamım çadırlarda olsa bile topraklarımdan uzak kalmayayım mesajı iyi okunmalı. Tarih değişti, zaman değişti. Hep birlikte Şengal'i değiştirelim, daha örgütlü bir yapı haline getirelim" şeklinde konuştu.

'Kürtler eski Kürtler değil'

Tarihteki en büyük mücadelenin Kürt Özgürlük Mücadelesi olduğunu söyleyen Feleknaz, Kürdistan direnişinin her yönüyle tarih yazdığını, bu tarihin Kobanê'de, Cizre'de, Şengal'de yazıldığını belirtti. Kürdistan'ın tarih yazdığını dile getiren Feleknaz, son olarak şunları kaydetti: "40 yıldır süren direniş ve mücadeleye son yıllardaki direniş ve mücadele damgasını vurdu. Özgürlük mücadelesinin rengini değiştirdi. Toplum eski toplum değildir, halk eski halk değildir. Kürt eski Kürt değildir, Êzidî eski Êzidî değildir. Kobane'nin tekrardan inşa edileceğine kimse inanmıyordu. En küçük silahlarıyla vahşi DAİŞ çetelerine karşı en büyük direnişi gösterdiler. Tarihte böylesi bir durum yaşanmamıştır. Kürt kadını Ortadoğu'daki değişimin öncü gücü olmuştur. Bugün de Ezidi toplumu tarihini serhildan ve mücadelesi ile yazıyor, özgürlük ile yazıyor."

(dk)