JINHA

İSTANBUL - AKP tarafından savaş politikalarının devreye konulduğu Türkiye'de birçok yurttaş devlet güçlerinin zırhlı araçlarıyla katledildi. Her sokağa çıktıklarında polis kuşatmasıyla karşılaştıklarını belirten kadınlar, "Artık TOMA görmek istemiyoruz" diye belirtiyor.

AKP'nin baskı politikalarının artmasına paralel olarak ticari taksilerden ve ambulanslardan daha çok görünmeye başlanan TOMA'lar; yalnızca toplumsal olaylara saldırı aracı olarak değil aynı zamanda bir katliam aracı olarak kullanılıyor. 1 Mayıs 1977'de Taksim Meydanı'nda yurttaşları ezerek ilerleyen panzerden, 1992 yılında okul bahçesinde top oynarken üzerine panzer sürülmesi sonucu katledilen 7 yaşındaki Sevcan Yavuz'a; Yüksekova'da geçtiğimiz Ocak ayında TOMA'nın ezdiği Hasan Akdoğan'dan Diyarbakır'da askeri sevkiyat aracı olarak da bilinen zırhlı araç çarpması sonucu katledilen Hatun Elhuman'a; 'güvenlik' amacı için şehir içinde dolaştığı iddia edilen araçlar can almaya devam ediyor. Son olarak Yüksekova'da panzerin iki kadını yaralamasının ardından, 1 Mayıs günü binlerce polis ve bariyerle kapatılan Taksim Tarlabaşı Caddesi'nde Nail Mavuş isimli yurttaş TOMA tarafından ezilerek katledildi. Mikrofonumuzu her sokak başında TOMA ve polis görmek zorunda bırakılan İstanbullu kadınlara uzattık.

Aysel Yitik: Ben işe giderken her gün bu kadar polis ve TOMA görmek istemiyorum, psikolojim bozuluyor artık.

Berfin Azdal: Özellikle Kürdistan'da 'güvenlik' politikaları adı altında uygulanan zulmün Türkiye tarafındaki etkisi olarak görüyorum. 1 Mayıs'ta sinek uçurtmayan iktidar nasıl oluyor ki TOMA'nın önünden geçen insanı görmüyor? İstanbul'un çok alakasız yerlerinde polis ekipleri bekliyor. Bu aslında insanlara 'sesinizi çıkartmayın' demektir.

Tuğba Demirbağ: Çocuğum bile TOMA görse korkuyor. Geçen TOMA amcanın birini ezdi. Sonuçta kültür turizmin olduğu bir yerde yaşıyoruz, turist içinde çok kötü bir görüntü. İnsanlar evlerinden, barklarından, otellerinden çıkamıyorlar.

İdil Peker: TOMA ve polis görmekten artık rahatsızlık duyuyorum. Her seferinde 'bir olay mı var', ya da 'birinin başına bir şey mi gelecek' diye düşünüyorum. Benim hoşuma gitmiyor ve huzursuz hissediyorum kendimi.

Dilara Ekici: Her sokağa çıktığımda bir polis kuşatması ile karşı karşıyayım. Ben açıkçası korkuyorum. Polislerin amacı bizi korumak olmasına rağmen her TOMA gördüğümde korkuyorum ve psikolojik olarak ıslandığımı hissediyorum. Daha dün bir yurttaşımız öldü. Bunu çok normal karşılamak hatalı bir bakış açısı.

Cansu Ekici: Gittikçe normal zamanlarda da görmeye başladıkça sinirleniyorum ve rahatsız oluyorum. Bu şekilde bizim alanımızı, sokağımızı işgal ettiklerini düşünüyorum. Artık gerçekten bir kontrol mekanizması ile sürekli TOMA ve polisleri dışarıya saldıkları için artık herhangi bir olay olmadığında da alanlardalar.

(ck-rt/mg)