Tanık: 38'den bu yana zulüm devam ediyor
20:28
JINHA
AMED - 7. Dersim 1937-38 Konferansı, soykırım tanıklarının anlatımlarıyla devam etti. Tanıklardan Yemoş Bakıray, 38'den bu zamana yapılan zulümlerin devam ettiğini belirterek, "Bugün karakola gidenlerden haber alınamıyor. Zulüm hala devam ediyor. Bizim istediğimiz kendi topraklarımızı kutsal mekanlarımızı terk edip gitmesinler" dedi.
Dersim soykırımının yıldönümü vesilesiyle gerçekleşen 7. Dersim 1937-38 Konferansı, "Geçmişten Günümüze; Dersim'de Etnik ve İnançsal Kimlikler" başlıklı oturumla devam etti. Oturumun moderatörlüğünü Ergun Babahan gerçekleştirirken, oturuma konuşmacı olarak akademisyen Dılşa Deniz, Araştırmacı yazar Munzur Çem, Doç. Dr. Bülent Bilmez ve Dr. İsmail Beşikçi katıldı. Oturumda konuşan Dılşa, Alevilikte bulunan Cemler hakkında konuşarak, "Cemlerde düzenlenen semah sadece dönme olayı olarak görülmemeli. Semahta merkez kuvvetlerden uzakta yaşamayı seven topluluklar olarak görülmeli" dedi. Dılşa, Alevilikte yer alan Pirlikle ilgili de konuşarak şunları söyledi: "50 yıl bir yere gitmezseniz bile 51'inci yılınızda pirinizin kim olduğunu bilirsiniz. Bu hem hayatta kalabilme mücadelesini gösterir, hem de hangi ocaktan sahibi olacağınızı bilirsiniz. Yürüyen şeyler arasında pirlerin dolaşmasıyla birleşik yaşama geleneği sürdürülüyor."
'Asimilasyon Türklerin en temel politikalarından biridir'
Ardından söz alan Munzur Çem ise, "1937-38 Adım adım soykırımına doğru ve resmi raporlarda Dersim" konusunda konuştu. "Farklı yönleri ve aşamaları ile Dersim soykırımı (1935-38): Muhtasar Kronoloji ve Eleştirel Analiz Denemesi" üzerine Bülent Bilmez konuşurken, "Şark Islahat Planı, Dersim, 2510 Sayılı Mecburi İskan Yasası, Tunceli Kanunları ve 4 Mayıs 1937 Kararnamesi" üzerine ise İsmail Beşikçi bir konuşma gerçekleştirdi. İsmail, Kürtleri Türklüğe, Alevileri de Müslümanlığa asimile etmeye çalıştıklarına değinerek, "Asimilasyon Türklerin en temel politikalarından biridir. Dersim soykırımını da gündeme getirdiğimizde "Yakındoğu'nun imhası" bugün Anadolu denen bir bölgedir bir kıtadır. Yakın doğuda ki ülkeler imha edilmiştir. Pontus Ermenistan Kürdistan Kapadokya ege buralar imha edilmiş bu imha üzerine 1923 te yeni devlet olmuş. Bu ülkelerin yerine yeni bir devlet doğdu. Yakın doğunun imhası çerçevesinde değerlendirmek lazım. Kürtlerin ikili durumundan da söz etmek lazım" dedi.
'Zulüm hala devam ediyor'
Konferansın 2'inci oturumunda ise "Tanıkların gözüyle Dersim 1937-38" başlığı konuşuldu. İlk olarak soykırımın tanıklarından Yemoş Bakıray, söz aldı. Yemoş, 38'den bu zamana yapılan zulümlerin devam ettiğini belirterek, "Bugün karakola gidenlerden haber alınamıyor. Zulüm hala devam ediyor. Bizim istediğimiz kendi topraklarımızı kutsal mekanlarımızı terk edip gitmesinler" dedi.
'Bütün resmi tarihler muktedirlerin tarihidir'
İkinci oturumun moderatörlüğünü Çilem Küçükkeleş gerçekleştirirken oturumda Oya Baydar, "Resmi tarih, Dersim gerçeği ve Türkiye toplumundan saklanan gerçekler" üzerine konuşma gerçekleştirdi. Oya, bütün resmi tarihlerin muktedirlerin tarihi olduğunu belirterek, "Solunda yani sosyalizminde bir tarihi vardır bu da kendi resmi tarihidir" diye belirtti. Oya, kendi ailesinden örnekler vererek, Dersim soykırımıyla nasıl yüzleştiğini şu şekilde anlattı: "O zamanlar Dersim meselesine yeni giriş yapmıştım. Başka bir roman üzerine çalışıyordum. Çok tanınan ve sevilen bir opera sanatçısının yaşantısının görünmeyen taraflarını anlatacağım bir roman olacaktı. Romana hazırlandığım sırada annemi kaybettim. Annemin yaşamını yitirmesinin ardından ona ait olan bir kutu buldum. Kutunun içinde bir madalyon vardı. Madalyonda '26 Ağustos 3. Ordu Tunceli manevrası hatırası' yazıyordu. İlk olarak bunu babama yakıştıramadım. 'Olmaz' dedim. Tıpkı katliama uğrayan halklar gibi. Onlarda ilk önce kabul etmiyorlar."
Oya, babasının soykırım tarihleri arasında Dersim'de hiç bulunmadığını ve o süre içerisinde Trabzon'da yer aldığını anlatarak, "Evimize bir asker gelmişti. Babamın arkadaşlarındandı. Yine bu madalyon konusu açıldı. O sırada o asker bana 'Dersim soykırımının planı Trabzon'da yapıldı' dedi. Farkında olmak çok zor bir şey farkında oldurmaya çalışmalıyız" ifadelerinde bulundu.
Oturum soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
(dk-aı/mg)