Demet’ten mektup var: Kendimi tecavüzden korumam suç mu!
09:07
Sibel Yükler/JINHA
AMED - Kendisine cinsel saldırıda bulunmak isteyen Zeki Ç.'den bıçaklayarak kurtulan, ancak "kasten öldürmeden" tutuklanan Demet Y., JINHA’ya mektup gönderdi. Eril yargının tecavüzü ve tecavüz girişimlerini görmezden geldiğini belirten Demet, “Eğer ben o gün tecavüze uğrasaydım belki ona ceza vermezlerdi. Ama bugün ben tecavüze uğramamak için kendimi korudum ve bana ceza isteniyor” diyor.
Diyarbakır’ın Eğil ilçesindeki bir köyde yaşayan 19 yaşındaki Demet Y., 2015’in Şubat ayında bir arkadaşı aracılığıyla Zeki Ç. ile tanıştı. Görüşmeye başladıktan üç ay sonra, evlenmek istediğini söyleyen ve kendisini bekâr olarak tanıtan 32 yaşındaki Zeki Ç.’nin evli olduğunu öğrenince ayrılmak isteyen Demet, “Seni babanın evinden çıkarıp götürürüm, tecavüz eder geri getiririm” ve “Öldürürüm” diye tehdit edildi. Bununla yetinmeyen Zeki, “Elimde fotoğrafların var” diyerek şantajda bulundu. Şantajla buluşmaya zorlanan Demet, tecavüz etmeye çalışan erkekten bıçakla yaralayarak kurtuldu. Ancak Zeki Ç., kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Demet aynı gün "kasten öldürme" iddiasıyla tutuklandı.
Demet’ten mektup var!
Demet, bir yıldır Diyarbakır E tipi Kadın Kapalı Cezaevinde mahpus bulunuyor.
Cezaevine girdiğinde 19 yaşındaydı. 20. yaşına da cezaevinde girdi. Son bir yıldır yaşadıklarını JINHA’ya anlatan Demet, “Eğer ben o gün tecavüze uğrasaydım belki ona ceza vermezlerdi. Ama bugün ben tecavüze uğramamak için kendimi korudum ve bana ceza isteniyor” diyor. Her şeye rağmen ayakta durduğunu söyleyen Demet, Birhan Keskin ve Aslı Serin’in erkek şiddetiyle öldürülmüş kadınlara adadıkları şiirdeki “Kadınların kaburgandan yaratıldığına kadınları bile inandıran neydi?” sorusuna da cevap veriyor: “Bence toplumdur, erkek egemenliğidir.” Cezaevindeki kadınların ne kadar güçlü olduğunu söyleyen Demet, mektubuna şöyle başlıyor:
‘Kadınların güçlü olduklarını gördüm’
“Bu olay başımdan geçtiği ve bu dört duvar arasına girdiğim zaman benim için her şeyin bittiğini düşünmüştüm. Ama şu an biliyorum ki henüz hiçbir şey bitmemiş ve yalnız değilim. Ben bedenimi teslim etmediğim ve onurumu zedeleyecek bir şey yapmadığım için pişman değilim. Her şeye rağmen yine ayakta duruyorum ve duracağım. ‘Hiçbir kadının kirpiği yere düşmesin’. Çıkacağım günü umutla bekliyorum. Bu dört duvar başta yılgınlığa düşürüyor insanı, ama dört duvarın dilini çözdüğü vakit yılgınlık yerine daha fazla kendini geliştiriyor. Burada kadınların neler yaşadığını, nasıl hor görüldüğünü ve ne kadar güçlü olduklarını bizzat gördüm ve yaşadım.”
‘Okuma aşkım hiçbir zaman geçmedi’
Demet şu an açık öğretimden liseyi bitirmeye çalışıyor ve ileride hakim olmak istiyor. Bir gün lise açık öğretim kayıtlarının duyurusunu aldığını söyleyen Demet, “Neden olmasın ki dedim. Kaydımı burada yeniledim, cezaevi bir eğitim yeri gibi oldu benim için. Kendimi geliştirmek ve öğrenmek için her şeyi yapıyorum, kurslara gidiyorum, ders çalışıyorum. Benim okuma aşkım hiçbir zaman geçmedi. Bir insan bir şey isterse ne olursa olsun yapar. Kitap okumayı çok seviyorum. Ben şu an 20 yaşına burada girdim, okuyup hakim olmak en büyük hayalim. Hayal kurmak da başarmanın yarısıdır. En çok atları severim, güçlü varlıklardır” diye anlatıyor.
‘Hepimizin hayatından bir parça var’
Cezaevinde Seray Şahiner’in “Antabus” isimli kitabını okuyan ve çok etkilenen Demet, “Buradaki kadınlar da okudu. Kitabı okuyanlar ‘Ben de böyle bir şey yaşamıştım’ dedi. Hepimizin hayatından bir parça var o kitapta. Neler yaşadım ben bilirim. Şimdiki duruma gelince her şeye rağmen ayaktayım. Özlem var sadece” diyor.
Tehdit ‘tartışma’, tecavüz girişimi ‘boğuşma’
Kendini koruyan Demet'in adli raporundaki delillere rağmen, savcı iddianamesinde "aralarında önceye dayalı ilişki olduğu için tecavüz girişimi olamayacağını" öne sürmüştü. Savcı mütalaasının talep edildiği beşinci duruşma ise dün Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mütalaasında Zeki Ç.’nin Demet Y.’yi tehdit ve şantajla buluşmaya zorlanmasından sonra yaşanan şiddeti “sanık ile maktul arasında tartışma yaşanması” olarak ele alan dosya savcısı, Zeki’nin Demet’e tecavüz girişimini ise “sanığın maktul ile boğuşması” olarak gördü. Yine bir eril yargı kararıyla karşı karşıya kalan Demet, bu durum için şunları söylüyor:
‘Kendimi korumam suç mu?’
“Mahkemeye gittiğim zaman bana suçlu muamelesi yapılıyor, ben bu zihniyeti anlamıyorum. Ben istemediğim bir şeyi yapmadım, bunun için korunmam suç mu? Bir insan onuru için yaşar ve ben de onurum için yaşıyorum. Benim onurumu onuru kabul eden bütün herkese ve yanımda olan bütün kız kardeşlerime teşekkür ederim.”
‘Tecavüzden korunduğum için ceza isteniyor’
Demet şu an 20 yaşında. Kendisine tecavüz girişiminde bulunulması eril yargı tarafından görmezden geliniyor. “Eğer ben o gün tecavüze uğrasaydım belki ona ceza vermezlerdi. Ama bugün ben tecavüze uğramamak için kendimi korudum ve bana ceza isteniyor” diyen Demet, Birhan Keskin ile Aslı Serin’in erkek şiddetiyle öldürülen kadınlara yazdıkları şiirde “Kadınların kaburgandan yaratıldığına kadınları bile inandıran neydi?” sorusuna ise şöyle cevap veriyor: “Bence toplumdur, erkek egemenliğidir.”
‘Kimseye söyleyemiyoruz’
Demet, kadının toplumsal cinsiyet rolleri ve normlarına göre, kadının yok sayıldığının da altını çiziyor. Tecavüze, tacize uğrayan kadınların normlar nedeniyle kimseye anlatamadığını söyleyen Demet, bu zihniyetin değişmesi gerektiğini belirterek şöyle devam ediyor: “Çoğu erkeğe göre kadın sadece eve bakar, temizlik yapar, çocuğu olunca çocuğa bakar, eşi ne demişse o olur. Kadının söz söyleme hakkı yoktur. Bugün çoğu yerde kız çocukları okula gönderilmiyor, çocuk yaşta evlendiriliyor, tecavüze uğruyor, tacize uğruyor ve bunu kimseye anlatamıyor. Bu zihniyetin değişmesi lazım. Umutluyum.”
Bir umudu da kendi için saklayan Demet, son sözünü bir dilekle gökyüzüne uçuruyor: “Umutluyum, bir gün buradan çıkacağım. Özgür günlerde görüşmek dileğiyle.”
(dk)