Nusaybin'den kadınların çağrısı: Gün birlik ve direniş günüdür

10:54

JINHA

MÊRDİN - Bombaların bir an dahi susmadığı Nusaybin'de büyük bir kararlılıkla ilçeyi terk etmeyen yurttaşlar, "Aç ve susuz da kalsak asla yardım istemeyeceğiz ve evimizi terk etmeyeceğiz. Tek isteğimiz Kürt halkının bu zalim saldırılara karşı birlik olup ses çıkarmasıdır. Tarihi sorumluluk direnişi gerektirir" dedi.

Soykırım politikalarının en ağır şekliyle yürütüldüğü Mardin'in Nusaybin (Nisêbin) ilçesinde ilan edilen 8'inci "sokağa çıkma yasağı" 54'ncü gününe girdi. Havan ve obüs saldırılarının bir an dahi kesilmediği ilçede, şimdi ise henüz ne olduğu bilinmeyen ve etrafa beyaz duman saçan yeni bir bombalı saldırı yapılıyor. "İlçede kimse kalmadı" algısı yaratılmak istense de her sokak başında kalabalık gruplar halinde toplanan halk, 7 yasağı göğüsleyen Nusaybin halkının aynı kararlılığı sürdürdüğünü gösteriyor.

'Nusaybin'de bırakılmasına izin vermeyeceğiz'

Nusaybin Barış Annelerinden Nurê Çetin, mahallenin öncü isimlerinden. Yasağın ilk gününden bu yana her sabah tüm mahalleliyi bir araya toplayan Nurê, her gün attıkları sloganlarla Nusaybin'e sahip çıktıklarını göstermeye çalıştıklarını söylüyor. Devlet güçlerinin halkın ilçeyi terk etmesi için her türlü saldırıyı yaptığını söyleyen Nurê, "Trafolar hedef alınarak elektrikler kesildi. Tüm marketler kapalı. 2 ay önce depoladığımız erzakları tüketiyoruz. 15 gün oldu sular akmıyor, tüm dükkanlar ise yakılıp yıkıldı. İlçeyi terk edip burayı sahipsiz bırakmayı istiyorlar ama biz buna asla izin vermeyeceğiz" dedi.

'Gün direniş günüdür'

Halkın ilçeyi terk etmediği sürece direnişin başarıya ulaşacağını söyleyen Nurê, "Cizre'yi gören insanlar korktu o yüzden bazıları burayı terk etmek zorunda kaldı. Ama direniş birlikle olur. Bu gün her kes evinde olsaydı, yasak bu kadar uzun sürmezdi. Ama herkes kendi bulunduğu yerden ayaklansa yine yasak kalkabilir. Biz mahallelerden, tüm Kürtler ise kendi bulundukları kentlerden tek yürek olabiliriz. Şırnak, Gever ve Nusaybin yasağını hep birlikte kaldırabiliriz. Başta Mardin, Derik, Kızıltepe halkı olmak üzere tüm Kürtler ayaklanmalı. Gün direniş günüdür. Bu vahşete sessiz kalmak suça ortak olmak demektir. Direniş sadece Nusaybin'in yükü değil. Tüm Kürt kentlerinin yüküdür. Birlik için daha fazla ses çıkarmalıyız" çağrısında bulundu.

'Çocuklar dahi her şeyin farkında'

Çocukları ve eşiyle birlikte evinde kalan Perihan Akan, ise her saniye patlayan bombalardan dolayı çocukların psikolojilerinin bozulduğunu söyledi. "Ne olduğunu bilmediğimiz silahlar kullanıyor. Yanı başımızdaki evler yerle bir edildi. Bize sıra ne zaman gelecek bilmiyoruz" diyen Perihan, psikolojisi bozulan çocukların dahi ne olup bittiğinin farkında olduğunu kaydetti. Çocukların bile "Evimizi terk etmeyiz" dediğini ifade eden Perihan, şöyle devam etti: "Bir çocuk dahi baskılardan korkmuyor. Sokağa çıkmamamız için ellerinden geleni yapıyorlar, mahalleler gelişi güzel taranıyor ama arkalarını döndükleri gibi yine sokağa çıkıyoruz. Kimse baskılardan korkmaz."

'Aç susuz kalsak da terk etmeyeceğiz'

Kürt halkına çağrıda bulunan Perihan, "Aylarca burada aç ve susuz kalırız olsun bizim canımız kimseden kıymetli değil. Aylarca da aç kalsak kimseden yardım istemeyiz. Bizim tek isteğimiz birlik. Halk birlik olsun ve katliama dur desin. Bu gün herkesin tarihsel bir sorumluluğu var, daha fazla insanın ölmemesi için halk sokaklara çıkmalı" dedi.

(ekip/pu/gc)