Plaza Del Mayo'dan Barış Anneleri'ne adalet arayışındaki kadınlar!

09:04

Habibe Eren/JINHA

ANKARA- Dünyada özgürlük mücadelesi içinde kadınlar en ön saflarda yer aldı. Türkiye'de ise Barış Anneleri ve Cumartesi Anneleri, devlet eliyle katledilen gözaltında kaybedilen çocuklarının adalet mücadelesini veriyorlar. Devletin mücadelelerini pasifize etmeye çalışmasına rağmen, anneler geri adım atmış değiller. Arjantin'de Plaza De Mayo Anneleri de Cumartesi Anneleri ve Barış Anneleri gibi simgeleşmiş beyaz tülbentleriyle alanları terk etmiyorlar.

Kapitalist sistemin bir güne sığdırdığı "Anneler Günü" kadınların mücadelesi ve azminin yanında sadece bir gün kutlanılması gereken bir gün olarak görülüyor. Katliamlarla yazılı Türkiye tarihine bakıldığında, kadınlar inatla yılmadan mücadele ettiler. Barış Anneleri yıllarca 'barış' diye haykırırken, Cumartesi Anneleri de 'faili meçhul' cinayetlere kurban giden çocuklarının kemiklerini aradılar.

Barış Anneleri: Uzatılan barış elinin tutulmasını istiyoruz!

Barış Anneleri İnisiyatifi, 1996 yılında çocuklarını savaşta kaybeden on beş Kürt annesinin bir araya gelip barış ve özgürlük taleplerini dillendirmek için oluşturdukları bir inisiyatif. Başlıca amaçları yıllardır süren ve on binlerce insanın ölümüne neden olan Türkiye’deki savaşa karşı barış için bütün annelerle birlikte mücadele etmek. Çağrı metinlerinde de bu savaşta çocuğunu kaybeden annelere şöyle sesleniyorlar: “Ellerimizi tüm annelere uzatıyoruz, yaşadığımız acılardan yaşamın filizlenmesi için, uzatılan barış elinin tutulmasını, bir an önce kalıcı bir barışın sağlanmasını istiyoruz.”

Beyaz tülbentleriyle yıllardır direniyorlar!

Geçen onlarca yılda barış taleplerini dile getirmek için yaptıkları eylemlerin yanı sıra hükümetle, partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve Genelkurmay Başkanlığı ile bile görüşme taleplerinde bulundular. 1999'dan beri beyaz tülbentleriyle sembolles¸en Barıs¸ Anneleri’nin barıs¸ mücadelesi hiç kesintisiz bugüne devam ediyor. Verdikleri bedellere ve devletin zulmüne rağmen Barıs¸ Anneleri; sadece kendi evlatlarını değil; bu savaşa kurban giden asker annelerine de yıllarca seslendiler. Barıs¸ Anneleri savas¸ı, devlet s¸iddetini ve buna kars¸ı gelis¸en yılmayan bir direnişi gözler önüne seriyor.

Savaşın en şiddetli halinin yaşandığı bugünlerde de Barış Anneleri, savaşın durması PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve müzakereye dönülmesi için seslerini duyurmaya çalışıyor. Evlatlarını, kaybeden anneler çocuklarının acısını yaşayamadan devlet zulmüyle tanıştı. Gözaltına alınan, tutuklanan, işkence gören anneler tüm bunlara mücadelelerinden geri adım atmadılar.

Cumartesi anneleri yıllardır kaybedilen yakınlarını arıyor

Cumartesi Anneleri/İnsanları 27 Mayıs 1995'ten bu yana her cumartesi günü Galatasaray Meydanında oturma eylemleri düzenleyerek zorla kaybettirilen, gözaltında kaybolan ve faili meçhul cinayetlerde öldürülen yakınlarının faillerini arıyor. 13 Mart 1999'da polis saldırısıyla oturma eylemlerine ara veren Cumartesi Anneleri, 31 Ocak 2009'da yeniden bir araya gelmeye başladı. 500'ü geçen haftasını çoktan geride bırakan Cumartesi Anneleri/İnsanlarını kayıpların devlet arşivlerinde kayıtlı akıbetlerinin açıklanması, faillerin yargılanması, Türk Ceza Kanunu'nda zorla kaybetme suçunun insanlığa karşı suç kapsamında zaman aşımına uğramayacak şekilde düzenlenmesi ve Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Gözaltında Kayıplar Sözleşmesi'ni imzalamasını talep ediyor. Tıpkı, Arjantin’deki cunta yönetimi tarafından öldürülen çocuklarının hesabını sormak için Plaza Del Mayo meydanında toplanan anneler gibi.

Berfo Ana:105 yıllık hayatının 33 yılını oğlu Cemil'i aramakla geçirdi

Cumartesi annelerinden Berfo Ana yıllarca oğlu Cemil'in kemiklerini aradı. 105 yaşındaki Berfo Kıybayır, 1980 askeri darbesinde gözaltında kaybolan oğluna ulaşmak için 33 yıl boyunca mücadele verdi. Berfo Ana’nın tek dileği oğlunun kemiklerine kavuşmaktı. İnatla ve yılmadan bir gün İstanbul’da, bir gün Ankara’daydı. 27 yılı, evladını sağ bulma umuduyla geçti. Kaldığı evi ne tamir etti ne de boyadı. “Cemil geldiğinde yabancılık çekmesin, evini şaşırmasın” diye. Evden ayrılmak zorunda kaldığında ise kapısını asla kilitlemedi. “Cemil geldiğinde dışarıda kalmasın” diye.

Plaza Del Mayo Anneleri

Pinochet rejimine karşı olan kadınların bu rejime karşı demokratik ve siyasal talepleri vardı. Bu rejime hiç kimsenin cesaret edemediği karşı çıkışı 'kayıp anneleri' gösterdi. Bu büyük cesaret Arjantin’de annelik kavramını siyasallaştırdı. Annelerin gerçekleştirdiği eylemler rejim tarafından sert bir biçimde bastırılmaya çalışıldı. 1983’te olağanüstü halin kaldırılması, hükümeti sivil erkin devralması Plaze De Maya Annelerini susturamadı. Savaşa, diktatörlüğe karşı annelerin bu eylemleri, direnişleri Arjantin’de hala devam ediyor. Arjantin’deki anneler dünyanın birçok yerindeki annelere direnişleriyle örnek oldular.

Kayıp anneleri sevdiklerinin fotoğraflarını, yıllarca ellerinde tuttular ya da boyunlarına astılar hesap sordular. Başlarında kendilerini diğerlerinden ayıracak beyaz başörtüleri vardı, hiç çıkarmadılar. Tıp ki 'barış anneleri' gibi. Kayıplar; ya bir mezarda, ya bir hapishanede. geçmişi geri getiremediler, ancak bugüne taşındılar. Kadınlar ilham kaynağı oldular, birçok ülkeye nerede çocukları kaybedilen, eşleri öldürülen bir kadın olsa onun yanında olmaya devam ettiler.

(sy)