Kayıp yakınları: Türkiye katliamlarla yüzleşmeli
15:25
JINHA
AMED/ÊLIH - 'Kayıplar bulunsun failler yargılansın' sloganıyla bir araya gelen kayıp yakınları 378. haftada Dersim katliamının yıldönümün hatırlatarak, "Türkiye katliam tarihiyle yüzleşmeli" dedi.
DİYARBAKIR
Kayıp yakınları ve İHD Diyarbakır Şubesi üyelerinin "Kayıpları bulunsun f ailler yargılansın" talebiyle her hafta Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlediği eylemleri, 378'nci haftasında devam etti. Bu haftaki eylemde 13 Şubat 1996 yılında, Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde bulunan evinden çıktıktan sonra bir daha geri dönmeyen 17 yaşındaki Sabah Oruç'un kaybediliş hikâyesi anlatıldı.
'Türkiye'de gazeteciler büyük bir baskı altındadır'
Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a yapılan silahlı saldırı girişimini kınadıklarını belirtti. Onlarca gazetecinin hala cezaevlerinde tutuklu olduğuna işaret eden Raci, "Türkiye'de gazeteciler büyük bir baskı ve tehdit ile bastırılmak isteniyor" dedi. Raci, ardından Tahir Elçi suikastına değinerek, "Tahir Elçi gibi barış ve insanlık yanlısı bir kişiyi faili belli olmayan bir olayla kaybettik, bu faili meçhullerin sürdüğünün bir kanıtıdır" diye konuştu.
Raci'nin konuşmasının ardından 17 yaşında kaybedilen Sabah Oruç'un öyküsünü ise İHD Bölge Temsilcisi Abdullselam İnceören şöyle paylaştı: "1979 yılında Mardin'in Mazıdağ ilçesine bağlı Yukarı Konak köyünde doğan Sabah Oruç ilkokul mezunuydu. Diyarbakır'da ikamet etmekteydi ve balıkçılık yapıyordu. 13 Şubat 1996 tarihinden evinden çıkan Oruç, o gün eve dönmeyince ailesi telaşlanmaya başladı. Oruç'tan haber alamayan aile telaşlanmaya başladı. Bismil ilçe Cumhuriyet Başsavcılığı'na, ilçe Jandarma Komutanlığı'na ve İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu. Fakat akıbetine ilişkin hiçbir haber alınamadı."
Eylemde tüm kayıplar için 5 dakika oturma eylemi yapıldı.
BATMAN
Batman'da da kayıp yakınları İHD temsilcileri Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. İHD Yöneticilerinden Fahrettin Asutay, 1995 yılında gözaltında kaybedilen 13 yaşındaki Davut Altunkaynak ile 16 yaşındaki Nedim Akyön isimli çocukların hikayelerini paylaştı. Çocuklarının kemiklerinin 21 yıl sonra Mardin'in Dargeçit ilçesi Dilan Köyünde bulunduğunu hatırlatan Fahrettin, "Her zaman dillendirdiğimiz gibi faili tespit edilemeyen tüm cinayetlerin sorumlusu devlettir" diye konuştu.
'Türkiye katliamlarıyla yüzleşmelidir'
Dersim katliamının bütün yakıcılığıyla hafızalarda durduğunu söyleyen Fahrettin, "Ülkemizde ileride benzeri kitlesel katliamların engellenmesi, insan haklarına saygılı, barışı sağlamış demokratik bir toplumun kurulabilmesi için devletin geçmişten bugüne sebep olduğu başta Dersim katliamı olmak üzere Zilan, Koçgiri, Cizre tüm katliamlarıyla yüzleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Derhal kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için müzakerelere dönülmesini talep ediyoruz" dedi.
Yapılan açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.
(za/be/gc)