Teslimiyete karşı idam sehpasına yürüyen Şirin'i kadınlar anlattı
11:48
Şengar Biradost/JINHA
SİLÊMANÎ - İran rejimi tarafından 9 Mayıs 2010 yılında 4 arkadaşı ile birlikte idam edilen Şirin Elemhuli'yi Rojhılatlı kadınlar anlattı. Zulme hiçbir zaman boyun eğmeyen Şirin'in kendilerine cesaret verdiğini söyleyen kadınlar, Şirin'in mücadelesine sahip çıkacaklarının altını çizdi.
İran'ın Mako kentine bağlı Dêmqişlaq köyünde 1981 yılında dünyaya gelen Şirin Elamhuli 26 Mayıs 2008 yılında İran'ın Tahran kentinde pastallar tarafından gözaltına alındı. Partiya Jiyana Azad a Kurdistan (PJAK) ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle tutuklanan Şirin, 19 Ekim 2009 tarihinde 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından idam kararı verildi. 9 Mayıs 2010'da ise Tahran'da Evin Cezaevi'nde 4 arkadaşı Ferzad Kemanger, Ferhad Wekîlî, Alî Heyderiyan û Mehdî Îsamiyan ile birlikte idam edildi. Rojhılatlı kadınlar da, Şirin'in kendilerine örnek olduğunu ve cesaret kazandırdığını söylüyor.
'Şirin zulme hiçbir zaman boyun eğmedi'
Kadınlardan Bêrîtan Cwanro, "Şirin cezaevinde büyük bir mücadele verdi. Şirin ve arkadaşlarına idam edilmeden önce her türlü işkence yapıldı. Gördükleri onca işkenceye rağmen zulme hiçbir zaman boyun eğmediler ve teslim olmadılar. Şirin mücadelenin sembolü oldu. Tutuklandığı dönemde, okuma yazma bilmiyordu ve birçok zorluğa rağmen okuma yazmayı öğrendi. Avukatına, 'Üniversite de hukuk okuyup size hakkı yenilen insan hakları dersi vereceğim' demiş" diye anlattı. Rojhılatlı kadınların da durumuna dikkat çeken Bêrîtan, "Rojhılatlı kadınların direnişi günden güne büyüyor. Oradaki kadınlara ve gençlere mesajım artık yerlerinde durmasınlar, ayaklansınlar ve yapılan zulmü kabul etmesinler. İdam edilen arkadaşlarımızın mücadelesine sahip çıkmalıyız" dedi.
'Şirin zeki ve cesaretli bir kadındı'
Mayıs ayının kahramanlar ayı olduğunu söyleyen Nîştîman isimli kadın ise şunları belirtti: "Şirin, zeki ve cesaretli bir kadındı. Şirin tutuklu iken rejim güçlerinin, 'Tövbe et seni affedelim' demesine karşılık 'Neyin tövbesini yapacağım, ne suç işledim ki tövbe edeyim? Sadece iki suçum var biri Kürt olmak ikincisi de kadın olmaktır' demiş" ifadelerine yer verdi. Nîştîman, Kürdistan üzerinde yoğunlaşan saldırılara da dikkat çekerek, "Rojhılat rejimi hakkını isteyen herkesi idam etti. Kuzey Kürdistan'da da katliam politikaları yürütülüyor. Rojava'da halkı yok etmeye çalışıyorlar. Başur'da da halkın yaşamını yok etme ve bitirme amaçları var. Kürdistan'ın dört parçasında yaşayan insanlar PKK'yi kendisine umut olarak görüyor."
'Ölümden korkmuyorum'
Kadınlardan Ronahî Sine de, Şirin'in baskıcı güçlere karşı koyduğunu belirterek, "İnsan ahlakından, kanundan ve hukuktan yoksun İran rejimi 9 Mayıs'ta 5 mücadeleci arkadaşımızı idam etti. Şirin, idam edilmeye götürüldüğünde Farsça bilmiyordu. Mahkeme ilk oturumda 5 dakika içerisinde idam cezası verdi. Şirin idam edilmeye götürüldüğü zaman rejim güçlerine dönerek, 'Ölümden korkmuyorum' der. Rojhılat'taki kadınlardan isteğim Şirin'i kendilerine sembol yapmaktır, gençlerden isteğim ise Ferzad'ın mücadelesini kendilerine örnek alıp onların yolunda mücadele yürütsünler. Kadınlar bu despot zulmünü kabul etmesinler" diye konuştu.
Ronahî Sine son olarak, "İhanet sadece Erdoğan ya da rejimin yanında yer almak değildir. Zulmü görüp ses etmemek de ihanettir. Ama bunu herkes bilsin rejim son dönemlerini yaşıyor artık. Çünkü herkes her şeyin farkındadır. Herkes bu baskıcı rejime karşı" dedi.
(şa/mg)