JINHA

HABER MERKEZİ - Ceren Baran'ın katledilmesinin ardından, Kürdistan'dan Ankara'ya uzanan erkek şiddet sarmalını değerlendiren kadınlar, "Ceren'in katili, Kürdistan'daki katliamın failleridir. Kürdistan'da halkı, Ankara'da Ceren'i katledenlere öldürme serbestisi veren devlettir" dedi.

Ankara Konur Sokak'ta Özel Harekât Polisi tarafından katledilen Ceren Baran'ın ardından kadın cinayetlerine karşı tepkiler büyüyor. Ceren'i katleden erkeğin Kürdistan illerinde 'görev' yaptığının öğrenilmesinin ardından HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, kişisel sosyal medya hesabından, "Kızılay'da silahlar patlamadı! Bir özel harekatçı bir kadını öldürdü! Savaş ve artıkları kadına yönelik şiddeti körükler. Vietnam dönüşü gibi!" yorumunu yapmıştı. Kadınlar ise Kürdistan'dan Ankara'ya uzanan şiddet sarmalının boyutlarını değerlendirdi.

'Tahakküm içselleştirilmiş'

Kürdistan'da yaşanan ve hala devam eden savaşın yansımalarının günlük hayatta kendini görünür hale getirmeye başladığı yorumunu yapan psikoloji öğrencesi Gülistan Öz, "Ataerkil sistemin baskın erkeği (heteroseksüel, sünni, orta üst sınıf, mümkünse Türk), sistemin kendine atfettiği özelliklerinden kaynaklı tahakkümünü içselleştirmiş ve normalleştirmiş durumdadır. Sahip olduğu özelliklerinden kaynaklı, ötekine yaptığı zulüm zaten meşrudur. Yaptığı zulmü, ideolojisini ya da davranışlarının ortaya çıkardığı sonuçları sorgulama gereği duymaz. Çoğunluğun onayladığı, desteklediği, istediği erkek modelidir ve yapması gerekeni yapıyordur" diye belirtti.

'Her katliam devlet nezninde meşru'

Ankara'nın merkezinde eski sevgilisini katleden erkeğin özel harekâtçı olması ve sistematik olarak devlet tarafından şiddet politikalarının uygulandığı Hakkari'de çalışıyor olmasının olaya sadece 'eski sevgilisi tarafından öldürülen genç kadın' perspektifinden bakmayı zorlaştırdığını belirten Gülistan, "Failin, ataerkil sistemin kurguladığı erkek olması dışında 'özel harekat polisi' olması, Kürt illerinde yapacağı katliamların normal olarak algılanmasından ayrı olarak, yapacağı her türlü zulme devlet tarafından verilmiş bir meşru zemin hazırlıyor. Fail savaş zamanı kullandığı 'meşruiyetini' savaş dışında günlük hayatında da kullanmaktan geri durmuyor" şeklinde konuştu.

'Travma sonrası demek de eksik'

"Kendisi bir çeşit iktidar makamı olduğu için, iki kişinin normalde uzlaşarak karar verdiği bir konuda karar yetkisini sadece kendinde görüyor" diyen Gülistan, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Kürt illerinde iktidarın haksız politikalarına karşı gelen insanları katletmesi ne kadar meşru ise, kendi kişisel isteğine karşı gelen eski sevgilisini katletmeyi de o kadar meşru görüyor. Savaşın askerlerde, özel harekatçılarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) belirtileri gösterdiği de bilinen bir gerçek. Ama ataerkil sistemin ve baskın ideolojinin insanlar üzerinde yarattığı genel etkiyi bir kenara bırakıp sadece savaş sonrası TSSB olarak değerlendirilmesini eksik buluyorum."

'Ekin'in çıplak bedeni, Ceren'in sesiyiz'

"Bir yandan Ortadoğu'da süregelen savaş bir yandan da batıda kadın tacizlerinin, tecavüzlerinin, katliamlarının artması düzenin çarkının erkten yana döndüğünün ispatı" diyen Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP)'den Fatma Acar ise, "Kadın katilleri ve tecavüzleri bu erkek egemen sistemin temsilcisi zaten. Kürdistan'da duvarlara cinsiyetçi yazılar yazan, evlere prezervatif ve kadın iç çamaşırı saçan, kadınları çıplak teşhir eden zihniyetle, kendisinden boşanmak istedi diye, çok mesajlaşıyor diye, çok makyaj yaptı diye kadınları katleden zihniyet aynı. Ankara'da Ceren'i katleden zihniyette maalesef ki özne de aynı. Cinsiyetçi savaş politikası kadını her alanda yok etmeyi meşrulaştırdı. Batıda, doğuda, güneyde, kuzeyde ülkede ki bütün kadınlar; hangi milletten, dinden, mezhepten ve siyasi görüşten olursa olsun, bu alçaklık ve kadın kıyıcılığına karşı ses çıkarmalıdır. Biz kadınlar Ekin Wan'ın çıplak bedeni, Çilem'in adaleti, Ceren'in sesiyiz."

'Katiller, öldürme cüretini devletten alırlar'

Her zaman "Devlet erkektir, katiller öldürme cüretini devletten alırlar" dediklerini söyleyen sosyoloji öğrencisi Ece Esmer de, "Ceren'in katili, Kürdistan'daki katliamın faillerdir. Kürdistan'da halkı, Ankara'da Ceren'i katledenlere öldürme serbestisi veren devlettir" şeklinde konuştu.

(ck/mg)