Tahliye edilen HDP'li kadınlar 'mücadeleye devam' dedi
09:01
Özgü Özütok/JINHA
İZMİR - Geçtiğimiz aralık ayında İstanbul'da devlet güçleri tarafından katledilen ve cenazesi İzmir'de defnedilen Dilan Kortak'ın cenaze törenine katıldıkları için tutuklanan ve ara kararda serbest bırakılan HDP'li kadınlar, özgürlük mücadelesine devam edecekleri sözünü verdi.
İzmir'de 9 Mart günü düzenlenen operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan 10 HDP'li ile ilgili bu ay yapılan tutukluluk incelemesinde tahliye kararı çıktı. Mahkemenin ara kararında HDP eski İl Eşbaşkanı Ahmet Cavit Uğur, HDP PM üyesi Dilek Aykan ve il yöneticileri Elmas Çınar, Hulkiye Yılmaz, Hacay Yılmaz ile Seyit Can Çakmak, Hasse Bingöltekin Kılıç, Dilan Yetişmiş, Casım Saday ve Gülden Hantaş isimli yurttaşlar tahliye edildi. Tahliyenin ardından HDP'li kadınlar, Şakran Cezaevi'nde yaşadıklarını ve tutuklanmalarına ilişkin JINHA'ya konuştu.
'Kürt halkı kendi cenazesine tabi ki sahip çıkacaktır'
Tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen İzmir Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Dayanışma Derneği (YAK-DER) Eşbaşkanı Hasse Bingöltekin Kılıç, devlet güçleri tarafından katledilen Dilan Kortak'ın cenaze törenine katılmaları gerekçe gösterilerek tutuklanmaları ile ilgili şöyle konuştu: "YAK-DER Eşbaşkanı olarak ve öncelikle bir kadın olarak, hangi kadın olsa Dilan Kortak arkadaşımızın cenazesinde olurdu diye düşünüyorum. Hakkımızdaki dosya önce örgüt propagandasıydı sonra ani bir kararla 'terör örgütüne üyelik' yaptılar. Kürt halkı kendi cenazesine tabi ki sahip çıkacaktır. İfade verirken de suçlamalarını kabul etmediğimi, aslında bizim davacı olmamız gerektiğini söyledim. Hemcinsime sahip çıkmam ağırlarına gitti" diye konuştu.
'Özgürlük uğruna biz bu mücadeleyi devam ettireceğiz'
Hasse, Şakran Cezaevi'nde çıplak arama yapılması ve cezaevinde geçen günleri için, "Biz 6 kadına, çıplak arama yapıldı. Prosedürün böyle olduğunu ve PKK'lilere çıplak arama yaptıklarını söylemişler. Cezaevindeki diğer arkadaşlarımız da bize moral verdiler. Anne olduğumuz için biraz zorlandık. Bu mücadelede ölüm de var cezaevi de var. Özgürlük uğruna biz bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Cezaevindeki arkadaşlarımızın özgürlüğü bizim elimizde" diye aktardı.
'En ciddi yönelim Ege'ye oldu'
Aynı şekilde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen HDP Parti Meclis üyesi Dilek Aykan ise tutuklanmalarıyla ilgili, "Tutuklanmamızın asıl sebebi AKP hükümetine, Ege Bölgesi'nde İzmir şahsında yaşanmış kazanımlardı. 82 Anayasası'nın önümüze koymuş olduğu, öteki halkların önüne koymuş olduğu barajın yıkılması çok ciddi bir kazanımdı. 1 Kasım sonrasında da en ciddi yönelim Ege Bölgesine oldu. İnsanların yüzyıllardır yaptığı bir cenaze töreni gerekçe gösterilerek 10 kişi tutuklandık" diye anlattı.
'Cezaevlerinde çıplak arama bir işkence yöntemidir'
Dilek sözlerine Türkiye'de yaşanan savaş konseptinin cezaevlerine dönük yansımalarını ise şu sözlerle anlattı: Cezaevi yönetimi ve ceza infaz memurları üzerinden tutuklu ve hükümlü arkadaşlarımız ciddi bir provokasyonla karşıya kaşıya kalıyorlar. İktidar eliyle gönderilmiş cezaevi müdürlerinin yaratmış olduğu özellikle kadın hükümlü ve tutuklulara yönelik ciddi bir tutum var. Bizlerin tutuklanmasıyla beraber bir işkence yöntemi olan çıplak arama yeniden uygulanır hale geldi. Sadece PKK'li tutuklulara çıplak arama uygulanıyor. Temel hedeflerimizden biri de insan haklarının Türkiye'de uygulanmasıdır. Cezaevlerindeki bu işkence yöntemine de kamuoyunun duyarlı olması gereklidir."
'Özgürlüğümüz için mücadele vereceğiz'
Kongra Jinên Azad (KJA) Yürütme Kurulu'ndan Hulkiye Yılmaz da, AKP hükümetinin uyguladığı siyasi soykırım üzerinden tutuklanmalarıyla ilgili, "Cezaevlerindeki kadın arkadaşların üzerinde daha yoğun bir baskı kurmaya çalışıyorlar ancak bütün arkadaşlarımızın morali yerindedir. Bizi tutuklayabilirler, cezaevine koyabilirler ama asla düşüncelerimizi değiştiremezler. Özgürlüğümüz için mücadele vereceğiz, söz veriyoruz. AKP hükümeti, kadınlar üzerinde daha çok yoğunlaşan cinsiyetçi bir tutum izlemektedir. Biz kadınlar olarak bu eril sistemin değişmesi için mücadele veriyoruz. Bu sadece siyasal alanda bir çalışma değil aynı zamanda bir zihniyet devrimidir. KJA'lılar ve devrimci demokrat kadınlar olarak bizim irademiz kuvvetli ve asla moralimizi bozmuyoruz. İnanıyorum ki kazanan biz olacağız" dedi.
(mg)