Vicdani Retçiler yarın Diyarbakır'da
09:03
Öykü Dilara Keskin/JINHA
İSTANBUL - Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Merve Arkun, 14-15 Mayıs tarihleri arasında "Amed'in Garnizon Kent olmasına izin vermeyeceğiz" şiarıyla Diyarbakır'da bir dizi etkinlik düzenleneceğinin bilgisini verdi. Etkinlik takvimini açıklayan Merve, programın sonunda vicdani ret açıklamalarının olacağını söyledi.
Savaşa karşı yaşamı savunmak için vicdani reddini açıklayanların sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Vicdani retçiler, inançları gereği savaşa, savaşmaya, savaş eğitimi almaya, insan öldürmeye karşı. 15 Mayıs Dünya Vicdanı Retçiler Günü'nde Vicdani Ret Derneği tarafından "Amed'in Garnizon Kent olmasına izin vermeyeceğiz" şiarıyla Diyarbakır'da 14-15 Mayıs tarihlerinde bir dizi etkinlik düzenlenecek.
'Kadın özgürlük mücadelesi vicdani retle derin ilişki halinde'
Vicdanı Ret Derneği Eşbaşkanı Merve Arkun, Türkiye'de kadınların ilk olarak vicdani reddini 2004 tarihinde açıklandığı bilgisini verdi. "Vicdani reddini açıklayan kadın arkadaşlar, vicdani ret hareketinin içindeki erkeklerde 'neden ret ediyorsunuz' diyorlardı. Ama kadınlar bunu çok iyi yanıtladı. Kadınların tek derdi zorunlu askerlik sistemi değil, onun küçük bir parçası olan bütünlüklü militarizm kültürüdür. Bu kültürü en çok kadınlar hissediyorlar" diyen Merve, "Kadınlar yaşamları boyunca militarizmi yaşadılar. Bu vicdani ret bu baskıya karşı geliştirilmiş bireysel politik bir eylemdir" şeklinde konuştu. Kadın özgürlük hareketiyle kadın vicdani ret hareketinin arasında derin bir ilişki olduğundan söz eden Merve, "Bunu ne kadar derinleştirirsek özgürlük mücadelesinde de o kadar katkıda bulunuruz. Vicdani ret aynı zaman da kadının kimliksizleştirilmesine karşı yapılmış büyük bir eylemdir" diye belirtti.
'Ümidimiz sayının artmasıdır'
Ocak 2015-Nisan 2016 tarihlerini kapsayan bir rapor hazırladıklarından bahseden Merve, "Bu tarihler arasında 103 kişi vicdani reddini açıklamış ve bunlardan 31'i kadındı. Bizim ümidimiz kadın vicdani retçi sayısının artmasıdır" dedi. Savaşa karşı vicdanı reddin önemli olduğunu vurgulayan Merve, "Devletin şuan Kürdistan'da uyguladığı savaş siviller üzerinden şekilleniyor. Kimse askere gitmezse, eline silah almazsa, kimse eline silah aldığı ordunun, onun işgal kültürünün bir parçası olmazsa devletlerin yürütmek istediği bu savaş politikası da işlemez" diye vurguladı.
'Silah başındaki askerlerde savaşı durdurabilir'
Kürdistan'da savaş konseptinin devreye sokulmasının ardından derneğe gelen firar sayılarında belirli artış görüldüğünü kaydeden Merve, "Bize gelen sayılarda belirgin bir artış var. Şuan silah başında olan askerlerin de birliklerini ret etmesi savaşı durdurur. 'Kimseyi öldürmeyeceğim' demek şuan içinde bulunduğu savaşa karşı çok belirgin bir karşı duruşu beraberinde getirecektir" dedi. Savaşla beraber yoğun bir askerlik propagandası yapıldığını ifade eden Merve, "Bunla beraber kadınlarında askere gitmesi gündeme geldi. Bu savaş dâhilinde ortaya çıkan bir politikadır. Bu yüzden vicdanı ret açıklamaları özellikle Kürdistan'daki savaş nedeniyle önemlidir" şeklinde konuştu.
'Bu yıl Amed'te olacağız'
15 Mayıs etkinliklerine değinen Merve, "Bu yıl Amed'te olacağız. Tahir Elçi Kent Ormanı Koordinasyonu ve Vicdani Ret Derneği'nin ortak düzenlediği bir etkinlik olacak. 14 Mayıs tarihinde Sümerpark'ta gün boyu sürecek bir panel olacak. Bu panel savaş ve vicdani ret üzerine olacak, aynı zamanda Tahir Elçi Kent Ormanı'nın askeri bir alana dönüştürülmesi ve Amed'in Garnizon bir kente dönüştürülmesine, Silvan güvenlik barajına dair konuşulacak ve ortak mücadele hattının nasıl öreceğimizi tartışacağız. 15 Mayıs'ta ise vicdani ret açıklamaları yapacağız" diyerek etkinlik takvimini açıkladı.
(ck/mg)