JINHA

ŞIRNEX - Cizre Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret, BM'nin Cizre'ye ilişkin geç kalınmış bir açıklama ve talepte bulunduğuna dikkat çekerek, BM ve Avrupa'nın "yerinde inceleme" talebinin üzerinde durarak ısrarcı olmasını istedi.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin Şırnak'ın Cizre ilçesinde devlet güçlerinin 79 gün süren soykırım saldırıları sırasında yaşanan hak ihlallerine ilişkin açıklaması ve "bağımsız soruşturma" talebini Cizre Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret değerlendirdi.

BM'nin yaptığı açıklamanın önemli olduğunu belirten Leyla, gecikmiş bir açıklama olarak değerlendirdi. BM'nin açıklaması ve talebinin Türkiye halkları için önem teşkil ettiğini kaydeden Leyla, devletin Cizre'de insanlık suçu işlediğini ve dünyanın bu suçu kabul etmemesi gerektiğinin altını çizdi. İlçedeki katliam ve yıkıma dikkat çeken Leyla, Cizre halkının yapılan zulmü unutmayacağını belirtti. Avrupa'nın Cizre'de yaşatılan vahşetin üzerinde durması ve derin bir araştırma yapmasını isteyen Leyla, böylesi bir çalışmanın bodrumlarda katledilenlerin yakınları için büyük bir önem taşıyacağını sözlerine ekledi.

60 sivilin cenazesi teşhis edilmedi

Vahşet bodrumlarından yakılarak katledilen 60 sivilin cenazesinin hala teşhis edilmediğini anımsatan Leyla, "Aileler halen bunun acısını yaşıyor. Her gün gidip kan veriyorlar ama cenazeler ailelere verilmiyor" diyerek BM ve Avrupa'nın bunun da üzerinde durması talebinde bulundu. Devletin savcılarının Cizre'deki vahşet bodrumlarında hala incelemelerde bulunmadığına dikkat çeken Leyla, tüm dünyanın gözü önünde vahşet bodrumlarında insanların diri diri yakıldığını söyledi. Leyla, bunun karanlıkta kalmaması için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.

'Vahşetin izleri halen var'

Kuşatma ve yasak sonrası ilçeyi ziyaret eden bütün heyetlerin devletin vahşetine tanıklık ettiğini ifade eden Leyla şöyle devam etti: "Heyetler geldiğinde vahşetin ve katliamın izleri halen vardı. Bodrumdan çıkartılan yanık kemik parçaları, vahşetin kokusu, molozların arasından çıkan kemik parçaları bunlar vahşetin kanıtları ve bütün dünya bunu gördü. Yaralılar ve sivil halk için alınan tedbir kararların hiçbiri yerine getirilmedi. Türkiye'de bundan sonra aynı insanlık suçunun işlenmemsi için sorumluların yargılanıp, cezalandırılmasını istiyoruz."

(ekip/gc)