'Türkçe bilmezsen yaşayamazsın dediler 66 yıldır yaşıyorum'
09:02
JINHA
AMED - 5 aydır süren kuşatmaya rağmen Sur'u terk etmeyen kadınlar, Kürt Dil Bayramına girerken, "Biz Sur'dan da dilimizden de vazgeçmedik" diyor. 66 yaşındaki Zeynep ana "Türkçe öğren" dayatmalarına karşı şu mesajı veriyor: "Benim zaten ikinci bir dilim var o da Zazaca. 'Türkçeyi de bilmezsen burada yaşayamazsın diyorlardı' 66 yıldır yaşıyorum."
Kürt Dili Bayramı'na "sokağa çıkma yasakları" adı altında topyekun imha ve soykırım saldırılarının altında girilirken, 5 aydır kuşatma altında olan Sur'da kadınlar, kendi toprakları için katliamlara karşı direnen Kürt halkının diline sahip çıkması çağrısı yapıyor.
Sur'da Alipaşa Mahallesi'nde yaşayan 66 yaşındaki Zeynep Demircan hayatı boyunca hiç Türkçe konuşmamış ve Türkçeyi de bilmiyor. Çocukluğundan bu yana Kürtçe konuşan, çocuklarına, torunlarına herkese kendi bildiği Kürtçeyi öğreten Zeynep "Herkes diyor ki 'öğren bu dili hem dil bakımından zengin olursun, ayrıca Türkçe bilmezsen nasıl burada yaşarsın.' Benim zaten ikinci bir dillim var o da Zazaca. 'Türkçeyi de bilmezsen burada yaşayamazsın' diyorlardı 66 yıldır yaşıyorum" dedi.
'Onlar Kürtçe öğrensin'
Dilinin onu var ettiğini ifade ederek Kürtçeden asla vazgeçmeyeceğini söyleyen Zeynep "Hastanede, arabada ya da dışarıda bizi Türkçe konuşmaya zorluyorlar. Ama neden biz Türkçe öğreniyoruz onlar Kürtçe öğrensin" diye konuştu.
'Biz Sur'dan da dilimizden de vazgeçmedik'
Sur'da Cemal Yılmaz Mahallesi'nden yasaktan dolayı çıkarak Alipaşa Mahallesi'ne gelen 56 yaşındaki Leisa Okat da "Devlet evimizi her şeyimizi aldı. Ama biz yine de Sur'u terk etmedik vazgeçmedik. Yüz yıldır da bizden dilimizi almaya çalışıyor. Ama biz bundan da vazgeçmedik" dedi. "Dilim benim vatanım, kendimi bu dille ifade ediyorum. Eğer o olmazsa ben de kendimi bu dünya da var edemem" diyen Leisa, annesinden öğrendiği Kürtçeyi şimdi çocuklarına öğrettiğini söyledi. Çocuklara Kürtçe öğretilmesi çağrısı yapan Leisa, "Biz Sur'da dilimizi toprağımızı vermedik. Ben Kürtçeyi çok seviyorum ve ömrümüm sonuna kadar da bu dili konuşacağım" dedi.
'Topraklarımızı da dilimizi de almaya çalışıyorlar'
Mevlüde Kaya da Kürtler üzerinde yıllardır uygulanan bu asimile politikalarına karşı herkesi Kürtçeye sahip çıkmaya çağırarak "Ben Türkçe de biliyorum ama Kürtçe konuşuyorum. Ben Kürdüm neden Kürtçe konuşmak yerine Türkçe konuşayım ki. Bu topraklarda Kürtçe kadar güzel bir dil mi var. Topraklarımızı da dilimizi de almaya çalışıyorlar. Ama kimse bizi ne toprağımızdan ne de dilimizden koparır" ifadelerini kulandı.
Piroz Derekli de mevsimlik işçi olarak gittiği kentlerde kendisine Türkçenin dayatıldığını belirterek, "Ben de 'Diyarbakır'daki insanlar orada Türkçe konuşuyor ben neden burada Kürtçe konuşamıyorum' diye sordum sonra da işimden oldum. Ama yine de Türkçe konuşmadım" dedi.
Şirin Esmer ise "İnsanın dili başkadır. Kendi dilimi konuşacağım başka dili değil. Hastanelerde, arabalarda ve sokaklarda herkes Kürtçe konuşsun" diye konuştu.
(mm/gc)