JINHA

AMED - Vicdani Ret Derneği tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında 5 kişi savaşa ortak olmak istemediklerini belirterek, vicdani retlerini açıkladı. Vicdani retçilerden Kemal Ozan Aybar, " 'Savaşın ve olağanüstü hal'in sıradanlaştığı, barışı talep edenlerin iyi ihtimalle görmezden gelindiği ve kötü ihtimalle imha edildiği bu tanıdık, metekerrir cehennemde askerlik yapmamayı halklara bir borç biliyorum" dedi.

Vicdani Retçilerden avukat Davut Erkan, Kent ormanının askeri alan yapılmasını protesto etmek istediklerini ancak TOMA'larla önleri kesilerek eylemlerine izin verilmediğini ifade ederek, "Yazılı bir belge vermeksizin buranın girişinin yasak olduğunu bildirdiler. Protesto hakkımızın engellenmesi hukuka aykırıdır. Tıpkı sokağa çıkma yasaklarındaki gibi hukuk uygulanmamaktadır. Bugünde Tahir elçi kent ormanına girmemiz engellendi buna ilişkin yasal yollara başvuracağız" diye konuştu.

Bugünün aynı zamanda vicdani retçiler günü olduğunu ifade eden Vicdani retçilerden Merve Arkun, "Bugün kent ormanında anti militarist bir eylem yapmak istedik ama bu eylem devletin militarist güçleri tarafından engellendi. Bizde bugün vicdani ret derneği ve Tahir elçi kent ormanı konseyi olarak protesto ediyoruz ve arkadaşlarımız birazdan vicdani retlerin açıklayacaklar" dedi.

Açıklamanın ardından Şahin Efe, Raser Işıkalan, Velat Ekin, Mustafa Doğan Günal, Kemal Ozan Aybar vicani retlerini açıkladı. Vicdani retçilerin ret açıklamaları şu şekilde,

"Şahin Efe: Her savaşta halkların katledilmesini ve militarizmi her türlü adaletsizlikler ret ediyor ve vicdani reddimi açıklıyorum.

Raser Işıkalan: Devletin silahını tutmayı reddediyorum. Katliamcı devletin bugün bu topraklarda uyguladığı katliam planlarına karşı vicdani ve total reddimi açıklıyorum.

Velat Ekin: Militarist düşünce ve eylemin yol açtığı yıkımların enkazı altında kalan kardeşlerimizin katline ortak olmayı en temelde reddediyorum. İktidar hırsı uğruna diktalığı esas almış kişilerin hırsına kurban gitmek istemiyorum.

Mustafa Doğan Günal: Eşcinsel bir Türk olarak dünyaya geldim fakat Türklük kimliğimin savaşçı bir birey olarak var olmamı gerektirdiği gibi bir nedenim olduğu absürtlüğünü asla kabul etmiyorum. Bu vahşi yapının bir parçası olmayacağına insanlık onurunun korunması ve tüm dünyada barışın hüküm sürmesi için söz veriyorum.

Kemal Ozan Aybar: Savaşın ve "olağanüstü hal"in sıradanlaştığı, barışı talep edenlerin iyi ihtimalle görmezden gelindiği ve kötü ihtimalle imha edildiği bu tanıdık, metekerrir cehennemde askerlik yapmamayı halklara bir borç biliyorum. Ölümü değil yaşamı tercih ettiğim için artık bende bir vicdani retçiyim."

(aı-sg/dk)