JINHA

İSTANBUL - Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Mahallesi'nde dün akşam polis kurşunuyla ağır yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Pınar Gemsiz'in katledilmesine ilişkin polis tutanağında, Pınar'ın eşinden alınan ifadelerde, eşi vurulduktan sonra ambulansı aradığı fakat ambulans gönderilmediğini belirtiyor.

Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Mahallesi'nde dün akşam polisin kurşunuyla ağır yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Pınar Gemsiz'in katledilmesine ilişkin polis tutanağında ifadesi alınan Pınar'ın eşi Yaşar Gemsiz, polislerin oturdukları binanın önünde ateş ettiklerini ve eşinin salonda otururken vurulduğunu anlatıyor. Yaşar, eşi vurulduktan sonra acil servisi aradığını ancak ambulans gönderilmediğini de belirtiyor.

Tutanakta, İstanbul Adliyesi'ne bağlı savcı zabıt katibi Hakan Başara'nın olay yerine dün gece 03.00'da geldiği ve olay yerinde Pınar'ın eşi Yaşar Gemsiz ile babası Nur Hamza Kaya ve polislerin olduğu belirtildi. Olayın geçtiği yer olarak belirtilen evin kapısının çilingir aracılığı ile açıldığı ve giriş kapısında içeri girildiğinde halının üzerinde kan izlerinin görüldüğünün belirtildiği tutanakta, balkon kapısının kolunda da kurşun giriş deliği olduğu ifade edildi. Tutanakta, "Olay yerinde polis tarafından balkon kapısındaki kurşun giriş deliğine göre sokaktan merminin gelebileceği muhtemel durumlar birlikte gözlenmendi" denilmesi de dikkat çekti.

'Kendi imkanlarımla hastaneye götürdüm'

Tutanakta Pınar Gemsiz'in eşi Yaşar Gemsiz'in tanıklığına da yer verildi. Yaşar ifadesinde, "Ben diğer odada çocuğum Bager ile camdan dışarıya bakarken salonda bulunan eşim Pınar vuruldum diyerek çığlık atıp giriş kapısının önüne kendisini attı. Kontrol ettiğimde göğüs kısmından kan geliyordu. Acil servisi aradım. Acil servisten ambulans gelmeyince, kendi imkanlarımla eşimi hastaneye götürdüm. Eşim hastanede vefat etti. Vurulduğu sırada polis sokaktan araçla geçiyordu. Sokaktan geçen maskeli gençleri dağıtmak için gaz sıkıp silahla ateş ediyorlardı. Balkon kısmından görülen sokağın köşe başında maskeli şahıslar sivil araçları durdurup anahtarlarını alıyorlardı. Maskeli şahıslarda silah görmedim ancak bir tanesinde molotof vardı. Ben olayın ne şekilde olduğunu bilmiyorum. Şikayetçiyim. Olay sırasında evde ben ve çocuklarım dışında kimse yoktu. Ben silahlardan anlarım, sokaktan sıkılan silahın M16 olduğunu düşünüyorum, çünkü sesinden bu şekle tahmin ettim" dedi.

Tutanakta mermi izi neden görmezden gelindi?

Tutanakta, olay yeri olan evde inceleme ekipleri tarafından gerekli kamera ve fotoğraf çekimi yapıldığı belirtildi. Tutanakta, Pınar'ın vurulduğu evin altındaki katta da mermi izi bulunmasına rağmen herhangi bir mermi izi olmadığının görüldüğü şeklinde geçildiği ifade edilerek, "Silahın ateş edildiği iddia edilen Millet Caddesi'ne inildiğinde cadde ile 1340'ıncı sokağın kesiştiği köşe başında boş kovanların olduğu görüldü. Ancak, bu yerin olay yerine yaklaşık 100 metre kadar olduğu ve balkon kapısında bulunan kurşun giriş deliğine göre ters tarafta olduğu tespit edildi. Yerde bulunan boş kovanlar da alındı ve tespitler yapıldı" denildi. Tutanakta, ayrıca, silahın atıldığı 1338 no'lu sokakta herhangi bir kovan olmadığı da belirtildi.

'Boş kovan olup olmadığını bilmiyorum'

Tutanakta, Yaşar Gemsiz'in şu sözlerine de yer verildi. Yaşar, "Polis araçları 1340 sokağın olduğu kısımdan Millet Caddesi'nden üzerinden binaya doğru gelip köşe başından 1338 no'lu sokağın soluna döndüler. Ben, Millet Caddesi üzerindeyken polis aracından ateş edildiğini gördüm ancak 1338 No'lu sokağa girdikten sonra ateş edilip edilmediğini görmedim. Ancak silah sesleri gelmeye devam ediyordu. O esnadan sonra eşim, vurulduğunu söyleyerek çığlık attı" dedi. Yaşar, eylemciler ile polis arasında çıkan çatışmaya da değinerek, "Polis Millet Caddesi'nden gelirken önce gaz sıktı sonra ateş etmeye başladı. Bizim binanın önünde ateş ettiler ancak boş kovan olup olmadığını bilmiyorum" diye belirtiyor.

(ck/mg)