Sebahat Tuncel’den Pınar’ın cenazesine katılım çağrısı
17:51
JINHA
İSTANBUL- Katledilen Pınar Gemiz’in cenazesi ATK’den alındı. Yarın defnedilmesi planlanan cenaze öncesi, taziyeye gelen Sebahat Tuncel, “Bu mesele hepimizin meselesidir. Eğer meseleyi açığa çıkarmazsak bu olaylar devam edecektir. Onun ölmemesi için bir şey yapamadık. Ama yarın da onu yalnız uğurlamayacağız” dedi.
Gazi Mahallesi’nde polisin açtığı ateş sonucu katledilen Pınar’ın bugün defnedilmesi planlanan cenazesi Yeni Bosna'da bulunan Adli Tıp Kurumu (ATK) morgundan alınarak Sultangazi'deki Zübeydehanım Mahallesi'ndeki Hediye Hatun Camii'ne götürüldü. Adli Tıp Kurumu’nun naaşı geç vermesi üzerine yarın saat 12.00’de Sultan Gazi’deki Hediye Hanım Camii’nden kaldırılacak. Öte yandan Pınar’ın evinin önünde gün boyu ziyaretçi akını yaşandı. Evin önünde toplanan yurttaşlar yaşanan olaya tepki gösterdi. Mahalle halkı olayın kasıtlı olduğunu belirterek, evin içerisine kadar ulaşan kurşunların tesadüf olmadığına dikkat çekti. Diğer yandan aileye başsağlığı dilemek üzere Kongra Jinên Azad (KJA) üyesi Sabahat Tuncel, HDP İstanbul Milletvekilli Erdal Ataş, CHP İstanbul Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu’da ziyarette bulundu.
‘Polis tesadüfen ateş açmıyor’
Pınar’ın eşi Yaşar Gemsiz ise eşi Pınar’ın katledişine dair şu bilgilendirmede bulundu: “Sokaktan sesler gelince oğlumla beraber bir başka odanın camından dışarıyı seyrediyorduk. Pınar’da o sırada 3 aylık bebeğimizle oturma salonundaydı. Biz başımızı içeriye soktuğumuz anda Pınar’ın çığlığını duyduk. Salona koştuğumuzda Pınar karnını tutuyordu ve kanlar içindeydi. Hemen hastane kaldırmak için sokağa indik. Fakat sokak gaz bombardımanına tutulmuştu. Komşularımızın ve çevre esnafının yardımıyla hastaneye kaldırdık ama kurtaramadık. Polisler tesadüfen ateş açmıyor. Gayet hedef alarak ateş ediyor. Sadece sokakta olan insanları değil evinin içinde oturan insanları korkutmaya çalışıyorlar.”
Sokakta herhangi bir çatışmalı bir durumun yaşanmadığına dikkat çeken Yaşar, “Bizim gündelik yaşamımız bu şekilde. Burada olay olsun olmasın sürekli polisler gaz atıyor” dedi.
‘Kürdistan’dan bağımsız değil’
Sürece AKP’nin savaş politikaları sonucunda gelindiğini vurgulayan Sebahat Tuncel, “Bugün Türkiye ve Kürdistan’da yaşananlar birbirinden bağımsız görülemez. Yaşanan bütün katliamlar AKP’nin güvenlik adı altında yürüttüğü savaş politikasıdır. İnsanları tepkisizleştirmeye korkuyla sindirmeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
Sebahat, polis saldırılarında kadınların hedef alınmasına ilişkin şu sözlere yer verdi: “Savaş isteyen erkek egemen zihniyetin kadını hedef alması tesadüf değil, bunlar hepsi savaş konseptinin bir parçasıdır. Kürdistan’da kadın bedenleri teşhir edilirken burada kadınlar öldürülüyor, ölümle korkutulmak isteniyor.”
‘Yalnız bırakmayacağız’
Dilan, Dilek ve birçok kadının İstanbul’da polis kurşunuyla katledildiğini ve faillerin yargılanmadığını ifade eden Sebahat, “Bu mesele hepimizin meselesidir. Eğer meseleyi açığa çıkarmazsak bu olaylar devam edecektir” diyerek barış için mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. Sebahat, son olarak Pınar’ı yarın yalnız bırakmayacaklarını dile getirerek, “Onun ölmemesi için bir şey yapamadık. Ama yarın da onu yalnız uğurlamayacağız” dedi.
‘Katliamlar Türkiye’nin her yerinde’
HDP İstanbul Milletvekilli Erdal Ataş da, “Devletin bu topyekûn saldırılarına topyekûn direnişle yanıt vermeliyiz” ifadesini kullandı. “Türkiye’nin her tarafında polislerin kullandığı güç sonucu insanlar katlediliyor” diyen CHP İstanbul Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu, bu tür katliamların Türkiye’nin her tarafında olduğunu ve her an benzer olayların yaşanabileceğine işaret etti. Sezgin son olarak, “Polisin güç kullanması sonucu birçok kişi katledildi ve hesabı sorulmadı. Ama şunu bilsinler ki bu toplumun bir hafızası var ve bu katliamların hesabını soracaktı” diye konuştu.
(rt/ck/dc)