'Kadın mücadelesinin her yerde devam ettiğini vurgulamak istedim'

09:03

Sarya Gözüoğlu / JINHA

AMED - "Femina hukuk yazılımı" projesiyle ödüle layık görülen Avukat Ruşen Seydoğlu Ayyıldız, ödülünü katledilip bedenleri teşhir edilen kadınlara adadı. Ruşen, "Kadın mücadelesinin her yönüyle her yerde aktif bir şekilde devam ettiğini Kürt kadınları açısından da vurgulamak gerektiğini inandım" dedi.

Kadın Hukukçuları Destekleme Vakfı tarafından (KAHUDEV), "Kadına şiddeti önlemede etkin ve uygulanabilir" proje kampanyası düzenledi ve ilk üçe giren proje sahipleri ödüllerini aldı. Üçüncülük ödülü, Tülin Dağ ve ekibinin ürettiği "Sıra erkeklerde" isimi projeye verilirken, ikicilik ödülü "Şiddete nokta koy" isimli projeye verildi. Birincilik ödülü ise Diyarbakır Barosu'nda görev yapan ve "Femina hukuk yazılımı" isimli proje ile yarışmaya katılan Ruşen Sevdaoğlu'na verildi. Ruşen ödülünü Cizre'de katledilen ve erkek-devlet aklıyla bedenleri teşhir edilen kadınlara adadı.

'Küçük ama önemli bir organizasyon'

Ödülünü vakıf yöneticileri ve HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'ndan alan Ruşen, "Femina hukuk yazılımı" projesini anlatarak şöyle konuştu: "Kadınlar özellikle hukukçu aktivist kadınlar, yaşadıkları farklı coğrafyalar sebebiyle bir şekilse sadece kendi yaşadıkları yer ile sınırlı kalıp, sadece kendi alanındaki davaları takip edebiliyor. Projede kadın hukukçular erkek yargıya karşı kendi hukuk biçimlerini kendi savunma biçimlerini, kendi dilekçelerini oluşturabilecekler. Bütün takip ettiğimiz dosyalar, duruşma tarihleri ortak bir havuza depolanacak. Daha sonrasında kadın hukukçu aktivistler mücadeleye dair kendi verilerini de oluşturabilecek, bu şekilde mesafeler de ortadan kalkacaktı. Kürdistan'da yaşayan bir kadın hukukçu Türkiye'deki kadına yönelik şiddet davalarının içeriklerine de hakim olacak böylelikle ortak bir dil oluşturulacak" dedi. Ruşen projenin hem kadın hukukçuların örgütlenmesi hem de örgütlenerek bir gücün çıkarabilmesi açısından önemli bir olduğunun altını çizdi.

'Öz kadın finansmanı bulabilirsek hayata geçecek'

Kendi finansmanlarını bulabildikleri takdirde projelerin hayata geçirilebileceğini ifade eden Ruşen, projenin hayata geçmesi için yapılması gerekenleri şöyle aktardı: "Bir kadın proje yazılım mühendisi ile baroların kadın merkezleri, kadın dernekleri, kadın dayanışma merkezleri, bağımsız kadın hukukçu aktivistlerle ön toplantılar yapıp sonrasında bu ihtiyaçlar derlendikten sonra yazılım mühendisliğine dönüştürme, sonrasında buna finansman bulma şeklinde devam edecek. Umarım olur."

'Mücadeleden beslenerek bir yerlere geldiğimizi ifade etmek önemliydi'

Ödülünü katledilip bedenleri teşhir edilen kadınlara adayan Ruşen, Kürdistan'da özellikle kadın özgününde yaşananların batıya yansıması gerektiğini ifade ederek, "Aslında kadın mücadelesinin her yönüyle her yerde aktif bir şekilde devam ettiğini Kürt kadınları açısından da vurgulamak gerektiğini inandım. Kürt kadınlarına bu süreçte öz yönetim iradelerinin açığa çıktığı her yerde bir bütün Kürdistan'ın tamamında yaşanan savaşta öncülük misyonu yüklendi. Aslında bu mücadelenin büyüklüğü karşısında devletin ve erkeliğin yürüttüğü bu savaş politikasında kadınların nasıl yok edilmeye, ortadan kaldırılmaya, bir şekilde korkutularak bu mücadeleden çekilmeye çalıştığını ifade etmeye çalıştım. Ve ben ödülümü bilhassa Cizre'de katledildikten sonra bedenleri teşhir edilen kadınlar adına, onların mücadeleleri adına aldım. Ödül bu mücadele karşısında çok küçük bir şeydir ama hatırlamak ve o mücadeleden beslenerek bir yerlere geldiğimizi ifade etmek önemliydi."

'Öncü kadınlar yolumuzu aydınlattı '

Konuşmayı yaptığı sırada aklından ve gözlerinin önünden sadece teşhir edilen kadın bedenlerinin geçtiğini söyleyen Ruşen, "Kadınlar farklı yöntemlerle bugüne kadar mücadeleden koparılmaya çalışıldı. Tarih boyunca bu yapılırken en çok kadın bedenine yönelindi. Çıplaklık ve 'namus' algısı üzerinden devlet Kürt kadınlarını bu mücadeleden çekmeye çalıştı ama aslında bundan sonra kadınların daha çok mücadele ettiklerini gördük. Bedenleri teşhir edilen devrimci kadınların mücadelelerinin daha büyük bir mücadeleyi doğurduğunu gördük. Farklı alanlarda verilen tüm mücadelelerin içinde bir şekilde kadın özgürlük mücadelesi ile kadınlar özgür olmaya çalışıyor. Öncü kadınlar aslında bize bir yol daha açtı yolumuz biraz daha aydınlandı" dedi.

(gc)