Şırnak'ta belgeli savaş suçları
10:56
JINHA
ŞIRNEX - Şırnak'ta 66 gündür YPS/YPS-JIN üyelerinin direnişi karşısında ilerleyemeyen devlet güçleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile kenti adım adım yıkıyor. Her türlü silahı kullanan devlet güçlerinin kentteki tahribatının fotoğraf ve görüntüleri, savaş suçu işlendiğini gözler önüne seriyor.
Halkın özyönetim talebine karşı devletin soykırım saldırılarını başlattığı 14 Mart tarihinden bu yana ağır saldırıları altında olan Şırnak kent merkezinde YPS ve YPS-JIN güçlerinin direnişini kıramayan devlet güçleri kenti ağır silah ve patlayıcılarla yıkıyor. Kentin tarihi ve inanç mekanlarını da hedef alan devlet güçleri, kenti sistematik bir şekilde yerle bir ediyor.
Tayyip Erdoğan'ın talimatından sonra yıkım artırıldı
Saldırıların başladığı günlerde "her eve en az bir top mermisi değdikten sonra ilerlemeye başlanacak" şeklinde bir taktik izleyen devlet güçleri, daha sonraki günlerde yıkımı politika haline getirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 6 Nisan tarihinde Saray'da yaptığı 23. muhtarlar toplantısında, "Gerekirse binaların uzaktan yıkılması yoluna gidilebilir" sözlerinin ardından devlet güçleri aralıksız bir şekilde ev ve işyerlerini yıkıyor.
Sırasıyla yerle bir ediyorlar
12 mahallesi bulunan Şırnak'ta kentin etrafına konuşlandırılan tank, top ve obüslerle özyönetim direnişinin sergilendiği mahalleler aralıksız bombalanırken; diğer mahallelerde de yapılan tarama ve atılan bombatarlarla yüzlerce ev ve işyeri tahrip edildi. Özyönetim direnişinin sergilendiği Dicle, Cuhuriyet, İsmetpaşa, Gazipaşa, Yeşilyurt, Yeni ve Bahçelievler mahallelerindeki yapıların büyük bölümü yapılan top atışları ve devlet güçlerinin yerleştirdiği patlayıcılarla yerle bir edildi.
Yurttaşlar zorla kentten çıkarılıyor
Aydınlıkevler, Tekser, Vakıfkent, Gündoğlu ve Şehr-i Nuh (Ömerköy) gibi mahallelerde de yüzlerce ev yapılan bombardımanlar sonucu kullanılamaz hale gelirken; diğer evlerde yapılan taramalar ve arama faaliyetleri sonucu büyük hasar oluştu. Ayrıca söz konusu mahallelerdeki birçok yüksek bina da çatılarına keskin nişancılar yerleştirilerek karargah olarak kullanılıyor. Ayrıca bu mahallelerde kalan yurttaşlar da yıkımın rahatça devam etmesi için "operasyon genişliyor" denilerek, zorla kentten çıkarılıyor.
Yıkarak ilerlemeye çalışıyorlar
YPS/YPS-JIN direnişi karşısında ilerleme sağlayamayan devlet güçleri, kentin etrafına konuşlandırdığı obüs ve tanklarla mahallelerin çevresindeki evlerden başlayarak bombardıman gerçekleştiriyor. Son günlerde kullanılan farklı top başlıkları sonucu yangınların da çıktığı evler daha sonra zırhlı kepçelerle yıkılıyor. Ev ve işyerlerini yıka yıka ilerlemeye çalışan devlet güçleri, top ve obüslerle yıkamadığı yapıları da patlayıcılarla yıkma yoluna başvuruyor.
Algı yönetimi 'havuz medyası'na havale
Öte yandan kentteki yıkımın büyük olması üzerine son günlerde kente getirilen havuz medyası aracılığıyla "YPS'lilerin kentin tamamını patlayıcılarla tuzakladığı ve yıkımın boyutlarının bundan kaynaklandığı" propagandasını yaymaları ise dikkat çekiyor. Havuz medyasına servis edilen "haber"lerde kentte şimdiye kadar "30 ton patlayıcının imha edildiği" öne sürülerek yıkımın sorumluluğu YPS'lilere yükleniyor.
Savaş suçunun belgeleri görüntüler
Ancak kentin değişik yerlerinden çekilen görüntüler ve fotoğraflar ise devlet güçlerinin yarattığı yıkımı gösteriyor. 66 gündür Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) envanterindeki her türlü silah kullanılarak bombalanan kentten çekilen görüntü ve fotoğraflar, dini ve tarihi yerler gözetmeksizin yapılan yıkımın savaş suçları kapsamına girdiğini belgeliyor.
(ekip/gc)