Uluslararası Af Örgütü:Devlet 'güvenlik' adına tankla topla saldıramaz

18:56

JINHA

AMED - Sur'da incelemelerde bulunan ve halkla görüşen Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, devletin 'güvenliği' sağlamak adına tankla, topla saldıramayacağını belirterek, "Yurttaşın güvenliği devletin önceliklerinden biridir ama bölgede ağır saldırılar gerçekleşti" dedi.

Uluslararası Af Örgütü Kürdistan kentlerinde 'sokağa çıkma yasaklar'nın ardından oluşan tahribatları ve hak ihlallerini görmek için Diyarbakır ve Cizre'de incelemelerde bulundu. Af Örgütü Sur'da yaptıkları incelemelere ilişkin Dies Otel'de basın toplantısı düzenledi. Genel Sekreter Salil Shetty, devletin halka ağır silahlarla saldırdığını belirtti. Kürt sorununa yabancı olmadıklarını ifade eden Salil, "Burada yaşayan insanların yaşamlarının bozulmasından endişeliyiz. Burada olmamızın birinci nedeni sahada ne olup bittiğini bizzat incelemekti. Bu sabah biz de Sur'da sokağa çıkma yasağının olduğu belli yerlere Valiliğin özel izni ile gittik. Hasar ve zarar şok edici derecedeydi" dedi.

'Ağır saldırı yapıldı'

Sürekli sokağa çıkma yasağından sonra bölgeden zorla göç ettirilen halkla görüştüklerini söyleyen Salil, "Sivil toplum kuruluşları ile görüştük. Aynı zamanda olanlar konusunda devletin ve yerelin bakış açısı nedir diye Vali ve Belediye Eşbaşkanı ile de görüştük. Vatandaşların güvenliğini sağlamak devletin önceliklerinden biridir. Ama son dönemde bölgede devletin tepkisi ve saldırısı çok ağır gerçekleşti" sözlerini kullandı.

Salil, incelemelerini 4 madde altında şöyle sıraladı:

*Sürekli sokağa çıkma yasağı uygulaması ve uzun süre devam etmesi kolektif cezadır. Sürekli sokağa çıkma koşulları altında yaşayan halk için zorluk nedenidir.

*Orantısız güç kullanımı tank toplar kabul edilemez bir şeydir. 24 saat sokağa çıkma yasağı olması ve ağır silah kullanılması bölgede göçe neden oldu. Elde ettiğimiz ve resmi olmayan bilgilere göre yaklaşık 500 bin kişi göçe zorlandı.

*Karşı karşıya bulunduğumuz en temel sorun insanların ne zaman evlerine dönecekleri ve dönse de nasıl dönecekleri. Aileler hiç bir bilgiye sahip değil ve kamulaştırma, zorla almalar gündemde.

*Hesap verilebilirlik ve şeffaflık. Görüşmelerde olaylardan etkilenen ailelerin ne tür hakları olduğu konusunda bilgi sahibi olmadıklarını gördük.

Salil son olarak, devletin tankla, topla güvenlik sağlayamayacağına dikkat çekerek, "İnsan hakları ihlalleri açısından ağırlıklı olarak Güneydoğu'ya odaklandık fakat Türkiye geneli daralan bir insan hakları alanı var. Medya da bu daralma içine alınıyor. Devlete yaptığımız çağrılardan biri orantısız olan saldırıların ve sokak yasaklarının sona ermesi oldu. Sur'da operasyon olmasa da bölgenin diğer birçok yerinde operasyonlar devam ediyor" dedi.

(şa-aı/gc)