İstanbul'da ırkçılık ortaokula sıçradı!

09:00

Rojda Oğuz/JINHA

İSTANBUL - Ortaokul öğrencisi B.İ., sarı, kırmızı, yeşil bileklik taktığı ve Diyarbakırlı olduğu için okul yönetimi ve öğrenciler tarafından sistematik bir şekilde nefret söylemine maruz kaldı. B.İ'nin annesi, yaşadıklarını, "Bana kızımın okulda siyaset yaptıklarını söylediler. Öğretmenlere, 'bu yaştaki bir kız çocuğu nasıl siyaset yapabilir? Pankart mı açıyor, slogan mı atıyor?' diye sorduğumda ise 'kolunda sarı, kırmızı, yeşil bileklik var' dediler" şeklinde anlattı.

Kürdistan'da yürütülürken savaş politikası Batı şehirlerine nefret söylemleri ve ırkçılık olarak yansıyor. Otobüste annesiyle Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşan yurttaşın bıçaklanması, Kürt oldukları için kiralık evler verilmeyen aileler, ailesiyle telefonda Kürtçe konuştuğu için yurttan atılan ve bursu kesilen öğrenci… Özel savaş konseptinin bir parçası olarak kendini Batı'da da gösteren nefret söylemi ve ırkçılık İstanbul'da ise ortaokul seviyesine kadar inmiş durumda. İstanbul Beylikdüzü ilçesinde bulunan bir ortaokulda okuyan 13 yaşındaki B.İ. de nefret söylemleri ile karşı karşıya kaldı.

'Sarı, kırmızı, yeşil bileklik kavgası'

Güvenlik gerekçesi ile ismini vermek isteyen anne C.İ. kızının sınıf arkadaşları ve okul iradesi tarafından defalarca tehdit edildiğini ve ırkçılığa maruz kaldığını söyledi. C.İ. iki yıldır İstanbul'a taşındıklarını ve kızının Diyarbakırlı olduğu için okulda kimsenin kendisiyle arkadaşlık yapmadığı anlattı. C.İ. "Kızım bir gün okuldan eve geldiğinde ağlayarak artık okula gitmek istemediğini çünkü okulda ki diğer öğrencilerin kendisini dövdüğünü söyledi. Okuldaki diğer kız öğrenciler onu çembere alıp itmişler. Oda bizi düşünüp karşılık vermemiş. Kavga etmelerinin tek sebebi de benim kızımın bileğindeki sarı, kırmızı, yeşil renkli bileklik" dedi.

'Kızıma 'teröristsin' diyorlar'

Kızına karşı sistematik saldırıyı çok sonra öğrendiğini belirten C.İ., "Kızıma karşı saldırılar devam ettikçe o da kendisini korumak istemiş. 5-6 öğrenci kızımı aralarına alarak dövmeye başlamışlar. Kızım eve geldiğinde saçları dökülüyordu köklerinden. Kızımın bu haline o kadar üzüldüm ki kendime gelemedim saatlerce" diye konuştu. C.İ. öğrencilerin sürekli kızına 'teröristsin', 'Kürtsün' dediklerini ve okulda bulunan öğretmenlerin de olanları destekleyen cümleler kurduklarını söyleyerek, "Bir gün öğretmeni güzel sanatlar dersinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan hakkında hakaret içerikli sözler kullanıyor. Bunları yaparken de kızımın gözlerine bakıyor. Arka sıralarda oturan başka bir öğrenci kızıma 'zoruna mı gitti?' diye sorunca kızım elini masaya vurarak 'evet' diye cevap veriyor. Benim anlamadığım güzel sanatlar dersi ile Abdullah Öcalan'ın ne alakası var" diye konuştu.

Okulun yeşil, sarı, kırmızı tahammülsüzlüğü!

Okulda bulunan öğretmenlerin kendisini aradığını anlatan C.İ. sözlerine şu şekilde devam etti: "Okula gittim ve öğretmene 'beni neden çağırdınız' dedim. Bana kızımın okulda siyaset yaptıklarını söylediler. Öğretmenlere, 'bu yaştaki bir kız çocuğu nasıl siyaset yapabilir? Pankart mı açıyor, slogan mı atıyor?' diye sorduğumda bana 'kolunda yeşil sarı kırmızı bileklik var' dediler. Kızımın diğer arkadaşlarını o an yanımıza çağırdım onlara da sordum 'kızım siyaset mi yapıyor?' diye. Kızımın arkadaşları da öğretmenlerin yanında kızımın hiçbir zaman siyaset yapmadığını ve okuldaki öğrencilerin sadece kızım Kürt olduğu baskılar yaptıklarını anlattılar."

'Kızımı okul idaresi kavga etmeye teşvik ediyor'

Okul idaresi ve öğretmenlerin sürekli kendisini ve eşini kızı için aradıklarını aktaran C.İ., "Başka bir günde resim öğretmeni aradı ve ben de yanına gittim. Okula gittiğimde okul duvarlarına resim yapıyordu öğretmen. Beni görür görmez 'Kızından haberin var mı? Senin kızın okulda siyaset yapıyor. Kolunda terörist renkleri var' dedi. Öğretmene, 'hocam siz ressamsınız bu renklerin yasak olduğunu mu düşünüyorsun? Resimlerinizde bu renkleri kullanmıyor musunuz?' dediğimde bana bir şey söylemedi" şeklinde anlattı. Kızının başka birine zarar verecek bir çocuk olmadığını söyleyen C.İ., "Benim kızımı Türk öğrenciler ve okul idaresi kavga etmeye teşvik ediyor. Kızımın aylarca psikolojisi yerine gelemedi. Ben kızım okulunu bitirsin istiyorum ama izin vermiyorlar. Bir çocuk siyaset yapmayı nereden bilebilir ki? Ben artık çocuklarımı dışarı bile göndermeye çekiniyorum" dedi.

(ck/mg)