JINHA

AMED - Sur'da 175 gün süren yasağın ardından dün 3 mahalleye bağlı 12 sokakta 'yasak' kaldırıldı ancak sadece 6 sokağa girilebildi. Çatıdan evini izleyen bir kadın, "Ben şimdi nasıl gidip çocuklarıma artık evimiz yok, Sur yok diyeceğim. Burası bizim ruhumuz. Ruhumuzu bizden almaya çalışıyorlar" dedi.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı 176 gündür devam ediyor. Dün 3 mahalleye bağlı 14 sokakta yasağın kaldırıldığı söylense de yalnızca 6 sokağa girilebildi. İnsanların yasağın kalktığı Sur sokaklarına girdiği andan itibaren gördükleri manzara ise fazlasıyla korkunçtu. Yüksek bir apartmana çıkan Sur halkı yasaklı olan sokakların artık olmadığını gördü. Neredeyse 17 sokak tamamen ortadan kaldırılmış durumda. Halk ise bu duruma tepki göstererek yılmayacaklarını, gerekirse dümdüz betonun üzerine çadır kurup yine Sur'da yaşayacaklarını belirtti.

'Olanlardan Tayyip Erdoğan sorumludur'

Sur'da saldırı ve yıkımlar nedeniyle evini bulamayan bir kadın AKP'ye oy verdiğini ancak bugün çok pişman olduğunu belirterek, "Erdoğan bizden ne istiyor? Biz Kürdüz bizi zorla Türk mü yapacak? Biz ömrümüzü Sur'da geçirdik, gün geldi yiyecek bir lokmamız olmadı komşularımız vardı. Evimizi yıktı, sokağımızı yıktı, şimdi ne olacak? İnsanların eline 2 kuruş para sıkıştırıp susturmaya çalışıyor. Kabul etmiyoruz, biz sokağımızı evimizi istiyoruz. Bu olanlardan sadece Erdoğan sorumludur, burayı o yıktı, hakkımızı helal etmiyoruz. Burası bizimdir, bizim. Bizi istemeyenler gitsin, burası bizimdir" ifadesinde bulundu.

'Kürtler barajı geçti diye delirdi'

İsmini vermeyen AKP'li seçmen konuşmasının devamında sitem ederek şunları söyledi: "Biz evimizi başımıza yıksın diye mi oy verdik ona? Dökülen bütün kanların sorumlusu Erdoğan'dır. Kürtler barajı geçti diye delirdi, onlarca masum insanı ölüme sürükledi. Ben bir Kürt olarak bunları kabul etmiyorum. Kürt halkı Kürt'tür, dili Kürtçedir bunu böyle kabul etmeliler. Kimse susmasın, herkes artık buna bir dur desin. Sur'un başına gelen yarın başka yerde de olur. Yeter artık, biz kan görmek istemiyoruz"

'Sur bizim ruhumuz, ruhumuzu almaya çalışıyorlar'

Surlu başka bir kadın ise yüksek apartmanın damında durmuş yıkılan evleri izlerken şunları dile getirdi: "Burada huzur vardı, mutluluk vardı. Yiyecek bir lokma ekmeğimiz olmuyordu bazen, yoksulduk ama huzurluyduk. Biz Sur'dan kopamıyorduk. İki dakika çarşıya insem hemen eve gelip kapımın önünde oturmak için can atıyordum. Ben şimdi nasıl gidip çocuklarıma artık evimiz yok, Sur yok diyeceğim. Kabul etmeyecekler ben de kabul etmiyorum. Gerekirse çadır kurarız, iki battaniye sereriz ama Sur'u bırakmayız. Bir kere yaptık o hatayı çıktık gittik ama bir daha kimse bizi buradan koparamaz. Evim yoksa da arsam burada ve kimse o arsayı benden alamaz. Burası bizim ruhumuz. Ruhumuzu bizden almaya çalışıyorlar."

(bc-sg/gc)