Gülsüm Kav: Komisyon raporu IŞİD tarzı bir rapordur
09:00
Rojda Oğuz/JINHA
İSTANBUL- TBMM Boşanma Komisyonu tarafından hazırlanan rapora karşı kadınların mücadele sloganları büyüyor. Komisyon raporuna tepki gösteren Gülsüm Kav, "Komisyon raporu IŞİD tarzı bir rapordur. İktidarın kadına, özgürlüklere, demokrasiye, barışa bakışı IŞİD benzeri bir bakış haline geldi. Bu nedenle bunun başka adımlarını da atacaklar. Çok ciddi bir mücadele önümüzde duruyor" dedi.
TBMM Boşanma Komisyonu tarafından hazırlanan rapora karşı kadınların tepkileri büyüyor. Kadınlara ve çocuklara yönelik hak gasplarının bulunduğu raporu yorumlayan kadınlar, tasarının meclisten geçmesi dâhilinde erkek egemenliğin güçleneceği, çocukların, kadınların sahip olduğu hakların elinden alınacağı ve tamamen köleleştirileceklerini belirtti. İlk olarak Mersin'in Tarsus ilçesinde katledilen Özgecan Aslan'ın kuzeni Karanfil Aslan'a raporu soruyoruz. Karanfil, tek cümle ile rapora yönelik tepkisini dile getiriyor: "Ben kadın arkadaşlarımın yanındayım. Nasıl ki Tayyip Erdoğan 'Ben yasaları tanımıyorum' diyorsa biz de Tayyip Erdoğan'ın yasalarını tanımıyoruz."
'Komisyon raporu yırtılıp atılmalı, ciddiye alınmamalı'
Rapora itiraz ettiklerini söyleyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav ise, "Komisyon kadınların bu güne kadar kazandıkları tüm modern haklarını, gerek ceza gerek medeni hukukta geri almaya çalışan çeşitli öneriler getirdi. Öncelikli şunu belirtelim; bu sadece bir komisyon raporudur. Yasa taslağı bile değildir. Ciddi alınmayacak öneriler getiren komisyon raporunu ciddiye alınmaması, yırtılıp atılması, unutulması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
'IŞİD tarzı bir rapor'
Gülsüm, raporu yayınlayanların toplumun nabzının yokladığını ve tepkilerini ölçtüğünü ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti: "Biz de bunu kabul etmeyip derhal tepkimizi eylemlerle gösteriyoruz. Bununla beraber mevcut hükümetin kadınlara, çocuk istismarını gizleyerek çocuklara ve bütün topluma vaat ettiği mutlu bir gelecek yok. Pek çok gidişat bize bunu gösterdi. Eğer rapor geri çekilse bile ve yasalaşmasa bile raporun IŞİD tarzı bir rapor olduğunu söyleyebiliriz. İktidarın kadına, özgürlüklere, demokrasiye, barışa bakışı İŞİD benzeri bir bakıştadır. Bu nedenle bunun başka adımlarını da atacaklar. Çok ciddi bir mücadele önümüzde duruyor."
'Bütün bu gidişata itiraz etmek gerekiyor'
Kadın haklarına yıllardır hükümetler tarafından saldırıldığını ve mevcut hükümetin şimdi de çocuk haklarına saldırdığını söyleyen Gülsüm, "Kadın katillerine, çocuk istismarcılarına dokunmayıp komisyon raporu ile onların rahatını sağlayanlara ve bütün bu gidişata itiraz etmek gerekiyor. Biz kadın haklarının her türlüsünü savunarak itiraz ediyoruz. Sesimizi yükselterek mücadelemizi devam ettireceğiz" sözlerini kullandı.
'AKP'ye oy veren kadınların da…'
Son olarak tüm kadınlara seslenen Gülsüm, "Mevcut hükümete oy veren kadınlara da sesleniyorum. Çünkü bu gidişat onların güzel renkli başörtüleriyle bile dolaşmalarına izin vermeyecek bir gidişattır. Bunun farkında olmamalılar. Toplum bunlara izin vermesin. Örneğin Van'da kuaförler 18 yaşından küçüklere gelin başı ve damat traşı yapmayacaklarını söylediler. Bu çok doğru bir yaklaşım. Komisyonun yapmadığı görevlerini halk yerine getiriyor. Bütün toplum kendi üzerine düşen görevleri yapsın. Kadına, çocuğa karşı saldırılarda sesini çıkarsın" diye belirtti.
'Kadın aile değildir'
Barış İçin Kadın Girişimi (BİKG) aktivisti Ecem Öztürk de, tasarı raporunda en fazla dikkat çeken maddelere değinerek, "Bu tasarıda yer alan maddeye göre eğer çocuk istismara uğrarsa fakat tecavüzcü evliliğini 5 yıl boyunca sorunsuz bir şekilde sürdürürse her hangi bir ceza almayacak. Aynı zamanda 15 yaşının altında ki hem çocuk hem de istismara uğrayan kişi ile ilgili de istismarcıya yönelik ceza ortadan kalkacak. Bunun dışında kadınların kazanılmış hakları ile ilgili ve bu hakları geri alma ile ilgili ciddi, problemli maddeler var" sözlerini kullandı. Komisyonun kadını sadece aile kavramı üzerinden tanımladığını belirten Ecem, "Biz kadınlar ve feministler olarak kadının aile olmadığını savunuyoruz. Kadın bir bireydir aile içerisinde tıpkı erkeğinde bir birey olduğu gibi" diye konuştu.
'İnsan haklarına uygun değil'
Ecem, komisyonda yer alan duruşmalarının kapalı olarak yapılmasının insan haklarına aykırı olduğunu ve temel amacının da kadın örgütlerinin boşanma davalarından uzaklaştırılması ve davalara müdahil olamaması olduğunu söyledi.
Ecem de son olarak kadınlara seslenerek, "Raporun karşısında kadınlar olarak, kadın ve çocuk hakları savunucuları olarak çok ciddi bir duruş sergilememiz gerekiyor. Dolayısıyla bütün kadınları bu tasarıya karşı şerh koymaya, mücadele etmeye davet ediyorum" dedi.
(ro/ck/mg)