JINHA

ŞIRNEX - "Bizim mücadelemiz yaşam mücadelesi" diye Kürt halkının mücadelesini anlatan Şükriye Edin, üzerinden dumanlar yükselen kentine bakarak, "Elimizden geldiğince direneceğiz" diyor. Şükriye kente yönelik saldırılara karşı sessizliğe de isyan ediyor.

Soykırım saldırıları ve göçertme politikalarına karşı topraklarını terk etmeyen Kürt kadınları destansı bir direniş sergiliyor. Topraklarında hayata tutunmaya çalışan ve hayatının yaklaşık 30 yılını göç yollarında geçirenlerden biri de Şırnak'tan Şükriye Edin. "Evimiz sırtımızda ve her gün bir yere gidiyoruz. Ne yapalım?" diye soran Şükriye, ilk göç sürecinin Şırnak'ın Raman köyünden olduğunu anlatıyor. Edin ailesinin sürgün hikayesi de bu kuşatma ile bir kez daha devreye giriyor ve topraklarından kopmak istemeyen aile, kentin çıkışında halk tarafından oluşturulan çadır kentte yaşıyor. Evlerinin yıkıldığından emin olan Şükriye, ne olursa olsun topraklarını terk etmeyeceğini belirterek, ailesinden çok sayıda kişinin de kent direnişinde yer aldığını anlatıyor.

'Bir o tarafa göç ediyoruz bir bu tarafa'

Yaşam alanlarına bombalar atıldığını, sürekli göç zorlandıklarını vurgulayan Şükriye, "Devlet bizi köyümüzden çıkardı ve biz zulümden dolayı köyümüzden çıkmak istemiyorduk. Kim topraklarını bırakıp çıkma ister? Kimse başkalarının sokaklarına yerlerine gitmek istemez. Herkes bir hayatı olsun ister, rahatça hareket etmek ister. Bir o tarafa göç ediyoruz bir bu tarafa hayatımız böyle işte" diyor.
Hayatları boyunca çok şey yaşadıklarını işte tam da bu sebeple anlatmaya dahi mecallerinin olmadığını belirten Şükriye, şimdi de son kuşatmayla birlikte terk ettikleri evlerinden haber almadıklarını, her gün evlerin yıkıldığını gördüklerini anlatıyor.

'Öyle şiddetli ki buradaki çadırlar yıkılacak gibi duruyor'

Şükriye, şehrin üzerinden yükselen dumanları göstererek "Bugün hiçbir şey olmayan sakin bir gün. Her gün 'güm' diye bombalıyorlar şehri öyle şiddetli ki buradaki çadırlar yıkılacak gibi duruyor. Biz daha ne diyelim. Elimizden geldiğince biz direneceğiz" diyor. İnsanların yaşam hakkı elinden alınırken Cumhurbaşkanı ve ailesinin düğünler yaparak eğlendiğine dikkat çeken Şükriye, "Türk annelerine karşı da aynı hakareti yaptılar. İnsanlar acı çekerken onlar mutluluk içinde kızlarının düğününü yaptı" diye anlatıyor.

'Kimse bu sesi duymuyor'

Şırnak'ta yaşananlara karşı sessizliği de eleştiren Şükriye, "Herkesin bu kentte neler yaşandığını sorması gerekiyor. Bir şehir tümden yok ediliyor ama kimsenin sesi çıkmıyor. Biz Kürt halkı olarak hayat mücadelesi veriyoruz" diyor.

Kürtlerin 'koruculuk' adı altında savaşa alet olmasına da tepkilenen Şükriye, "Korucular da savaşa dahil oluyor ve çocuklarımızı öldürüyor. Sen ne diye kardeşini öldürüyorsun" diye soruyor.

(ekip/dm/gc)