Kadın seçilmişlerden Diba Keskin'e destek
18:04
JINHA
WAN - Tutuklu Erciş Belediye Eşbaşkanı Diba Keskin'in yargılandığı davanın ikinci duruşmasına katılmak için adliye önüne gelen Saray Belediyesi Eşbaşkanı Zilan Aldatmaz, "Tutuklu Belediye Eşbaşkanı Diba Keskin'e destek amaçlı geldik. Ama maalesef duruşmaya alınmadık. Buna rağmen bir gün bizlere bu tür yaklaşımlarda bulunanların yargılanacakları günün yakın olduğunu söylemek istiyorum" diye konuştu.
Van'ın Erciş ilçesinde 12 Ekim 2015'te “özyönetim” açıklamasında yer aldığı için tutuklanan Erciş Belediyesi Eşbaşkanı Diba Keskin ve beraberinde yargılanan 23 Kürt siyasetçinin duruşması başladı. Erciş adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan siyasetçiler ve seçilmişlerin aileleri sabahın erken saatlerinden itibaren gelmeye başladı. Duruşmanın yapılacağı Erciş Aşağı TOKİ'de bulunan Adliye önüne HDP Van İl Eşbaşkanları, HDP Van milletvekilleri Nadir Yıldırım ve Lezgin Botan, Saray Belediye Eşbaşkanı Dilan Aldatmaz, Çaldıran Belediye eşbaşkanları Suna Atabay ve Faruk Demir, KJA aktivistleri ve binlerce yurttaş akın etti. Adliye önünü TOMA ve zırhlı araçlar ile saran polisler JINHA, DİHA ve belediye eşbaşkanlarını duruşmanın görüleceği salona almadı. Gerekçe olarak basına kapalı olduğu söylenilen duruşmaya alınmayan Saray Belediye Eşbaşkanı Zilan Aldatmaz duruma tepki göstererek, "Bugün mahkeme salonuna bırakın adliye bahçesine dahi alınmadık. Geldiğimiz ilk andan itibaren polislerin bizlere karşı bir tavrı ve tepkisi vardı. Polisler bizleri adliyenin bahçesine bile alamayacaklarını söyledi. Şu an Erciş adliyesi önünde yoğun bir halk desteği var. Buradaki kitle tepkilerini oturarak ya da ayakta göstermeye çalışıyor" dedi.
'Arkadaşlarımıza destek amaçlı Erciş'e geldik'
Tutuklu Erciş Belediyesi Eşbaşkanı Diba Keskin ve diğer tutuklu Kürt siyasetçilere destek olma amaçlı geldiklerini dile getiren Zilan, “Diba Keskin arkadaşımız yaklaşık olarak sekiz aydır cezaevinde tutuklu bulunuyor. Arkadaşlarımız devletin kanunlarını ve yasalarını çiğneyecek bir suç delili olmamasına rağmen, sadece içerisinde bulunduğumuz savaş sürecinden kaynaklı arkadaşlarımız hukuksuz bir şekilde içeride bulunuyorlar. Tutuklu arkadaşlarımız belediye eşbaşkanları, belediye meclis üyeleri DBP ve HDP parti yöneticilerinden oluşuyor" ifadelerine yer verdi.
‘Halkımız iradesine sahip çıkıyor’
2014 yerel seçimleri ardından DBP belediyelerinin üzerinde oluşan yoğun baskıya da dikkat çeken Zilan, "2014 seçimleri ardından belediyelere dönük büyük bir baskı devlet tarafından oluştu. Uzun süredir savaş sürecine girilmiş. İlk etapta hükümete yakın kişiler belediyelere kayyum atanacağına dair söylemlerin ardından DBP belediyelerine yoğun bir saldırı gerçekleşti. Saldırının ilk gerçekleştiği yerlerden biride Erciş Belediyesi’dir. Bununla beraber öz yönetim ilanına bulundukları gerekçesiyle eşbaşkanlar tutuklanıyor, aylarca iddianamelerinin hazırlanmaması var olan baskıyı gösteriyor. Belediye eşbaşkanları ailelerinden sevdiklerinden ve halkından uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Bugün eşbaşkanlarımızın ikinci duruşmaları. Erciş halkı başkanlarına sahip çıkıyor. Adliye önünde Van ve ilçelerinden gelen binlerce yurttaş var. Halkımız iradesine sahip çıkıyor" diye konuştu.
' Ülkemiz polislerin insafına kalmış vaziyette'
Zilan, "Bugün burada geçen duruşmadan farklı bir şey yaşanmıyor. Yoğun güvenlik önlemleri alan emniyet bizleri mahkemeye almadı. Biz daha önceki mahkemelere arkadaşlarımıza destek amaçlı duruşmalarına katılabiliyorduk. Bugün mahkeme salonuna bırakın adliye bahçesine dahi alınmadık. Geldiğimiz ilk andan itibaren polislerin bizlere karşı bir tavrı ve tepkisi vardı. Polisler bizleri adliyenin bahçesine bile alamayacaklarını söyledi. Şu an Erciş Adliyesi önünde yoğun bir halk desteği var. Buradaki kitle tepkilerini oturarak ya da ayakta göstermeye çalışıyor. O kadar vahim bir durumdayız ki polislerin insafına kalmış vaziyetteyiz" söyledi.
'Bu ülkenin bütünlüğünü bozan devletin başında olanlardır'
Bir an önce hukuksuzluğun bitmesini temenni eden Zilan sözlerine şöyle devam etti: "Umudumuz bugün adaletin ve hakkın yerini bulmasıdır. Tutuklu belediye eşbaşkanlarımız ve diğer arkadaşlarımız serbest bırakılsın. Bugün o duruşmada yargılanan arkadaşlarımız halkın tamamının desteğini almış seçilmiş kişilerdir. İddianamelerde yazdığı bu kişiler devletin herhangi bir yasasını çiğnememiş ve bütünlüğünü bozmamıştır. Bu ülkenin huzurunu bozan ve bölen devletin başında olanlardır. Şu an o mahkemede haksız yere yargılanan arkadaşlarımız halkın eşit ve adaletli bir ortamda yaşamaları için çalışan kişilerdir. Siyasetçileri keyfi tutuklatan kişiler elbet bir gün yargı önüne çıkacaklar ve bu halka ve tutuklulara cevap verecekleri günler olacaktır. Bugün bu hukuksuzluğun bitmesini bekliyoruz."
'Devlet kadın gücünden korktuğu için tutukluyor'
AKP hükümetinin Kürdistan'da 2014 seçimlerinde yenilgiye uğramasının ardından belediyelere ve belediye eşbaşkanlarına savaş açtığına vurgu yapan Edremit Belediyesi Eşbaşkan Vekili Nurhayat Çelik, Erciş'in 90 yıllık belediye tarihinde DBP belediyeleri ve eşbaşkanları ile hizmet verilmeye başladığına dikkat çekti. Nurhayat, "90 yıldır hizmetlerin yapılmadığı bir ilçe olan Erciş'e hizmet sunan belediye eşbaşkanları haksız bir şekilde tutuklandılar. Tüm çabaları halka hizmet için çalışmak olan belediyenin eşbaşkanlarını tutuklamak halkın iradesine yapılan bir baskıdır. Burada amaç halkın yıllardır görmediği hizmetleri meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Bu baskı en fazla kadın eşbaşkanlar üzerinde saldırılar gerçekleşmektedir. Kadının gücünden korkan devlet kadınları tutukluyor" şeklinde konuştu.
'Haklarımızı istemede baskıcı olmaya devam edeceğiz'
Belediyelerde en fazla kadın eşbaşkanların üzerinde baskı olduğunu belirten Nurhayat, "Kadın kazanımına yapılan bir saldırıdır. Beş bin yıldır yok sayılan, hiçbir şekilde emeği görülmeyen kadınların bugünkü kazanımlarına karşı yapılan saldırıdır. Bugün burada Eşbaşkan Diba Keskin'e destek amaçlı geldik. Umuyoruz ve diliyoruz bu hukuksuz tutum bir an önce son bulur. Bu halka kaldıkları yerden hizmet etmeye devam etmelerini bekliyoruz. Demokrasi, adalet ve hukukun herkese eşit olması gerekiyor. Yaşanılan tüm baskılara rağmen direneceğiz ve haklarımızı istemede baskıcı olacağız. Sonuna kadar demokratik haklarımızı istemeye devam edeceğiz" sözlerini kullandı.
JINHA ve DİHA muhabirlerinin duruşmaya alınmamasına tepki gösteren Nurhayat, "Halkın haber alma hakkına engel olunmaya çalışılıyor. Mahkemeler genel itibariyle herkese açıktır. Verilecek hukuksuz kararların ve söylemlerin basına yansımasını istemedikleri için basın çalışanları duruşmanın yapılacağı salona alınmadılar" dedi.
(va/dc/sy)