JINHA

AMED - Soykırım saldırılarının sürdüğü Nusaybin'de bombardıman altında kalan sivillerin mahallelerden çıkarılmasına ilişkin konuşan KJA Dönem Sözcüsü Ayla Akat Ata, acil yardım çağrısında bulunarak, "Cizre, Sur gibi bir süreç var ve canlı yayında katledilme süreci var. Kadınlar bu sürecin bu şekilde ilerlemesine izin vermeyecek" dedi.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde dünden bu yana aralarında çocuk ve sivillerin bulunduğu 42 kişi yoğun bombardımanın yapıldığı Yenişehir ve Dicle (Alika) mahalleleri ile Tunç sokakta mahsur kalmıştı. Dün sabah saatlerinden bu yana HDP'li milletvekilleri ve Nusaybin Belediyesi Eşbaşkanlarının yetkililerle yaptıkları görüşmenin ardından yurttaşlar mahalleden tahliye edilmişti. Hala içeride bulunan sivillerin yaşam güvenliği için Kongreya Jınên Azad (KJA) dönem sözcüsü Ayla Akat Ata çağrıda bulunarak tüm kadınların ve Türkiye'nin Nusaybin'de olası bir katliama karşı sessiz kalmaması gerektiğine dikkat çekti.

'HDP, DBP ve DTK ayrı ayrı çalışmalar yapıyor'

"Türkiye İnsani Yardım Zirvesi metnine atmadı ve bir kez daha sivillerin yaşamı tehlikeye attı" diyen Ayla, "Cizre, Sur gibi bir süreç var ve canlı yayında katledilme süreci var. Siyasetçiler ellerinden gelen her şeyi yapıyor ve yapmaya da devam edecektir. Kadınlar ise Nusaybin'in ikinci Cizre ve Sur olmasına izin vermez. Biz kadınlar daima haklıdan, özyönetimden ve insan haklarından taraf olduğumuzu belirtiyoruz. HDP, DBP ve DTK ayrı ayrı çalışmalar yapıyor. Çünkü dün yasaklı mahallelerden tahliye edilen insan sayısı onlarla sınırlıdır" dedi.

'Devletten başka silahlı güç yoktur'

KJA ve kadınlar olarak refleksi büyüteceklerini söyleyen Ayla, "Hükümetin Sur ve Cizre pratiği var. KJA olarak sivillerin yaşamının güvence altına alınmasından yanayız. YPS güçleri dün yaptığı açıklamada güçlerini geri çektiklerini söyledi. Nusaybin'de ki çatışmalar son bulma noktasında ve biliyoruz ki Nusaybin merkezde devletten başka silahlı güç yoktur. Cizre katliamının açığa çıkardığı bir yara var. Sur'da yapılan çağrı katliam ile son buldu. Devletin yerel temsilcilerinin içeride kalan herkesin silahlı kabul edileceği söyleniyor" dedi. Yasaklı alanlarda sivillerin bulunduğuna dikkat çeken Ayla, "İnsanların burası benim yaşam alanımdır, evimi barkımı terk etmiyorum diyerek yerlerinden çıkmaması mı onları sivil olarak göstermiyor. Devlet ve AKP hükümeti tüm yetki bende, istediğim gibi davranabilirim' diyerek tüm erk zihniyeti kendinde birleştirmiş" sözlerine yer verdi.

Ayla, "Kazılan hendekler var ama bu süreci askeri bir süreç olarak değerlendirmek gerekiyor. Çünkü askerleri, tankları topları alanlara yerleştiriyor. Saldırılar insan haklarını aşan bir boyuttadır. Şiddet bir bütün olarak halka yönelmiştir. Hükümetin kolluk güçleri katliam yapıyor. Devlet yaşamını yitiren her sivilin vebali altında kalacak" şeklinde konuştu.

'Kimse sessiz kalmamalı'

Kadınlar ve KJA'lılar olarak taraf olduklarını ve başta öz yönetimin hükümetin masasında yer alması gerektiğini ifade eden Ayla, "Öz yönetimler halkın iradesidir ve hükümetin bunu gündeme alması gerekir. Hükümetin bir an önce gereken sorumluluğu yerine getirmesi gerekir" diye kaydetti. Ayla son olarak çağrıda bulunarak şunları söyledi: "Bu süreçte sessiz kalmak onaylamaktır. Tüm demokrasi güçleri Nusaybin halkının ortaya koyduğu iradenin yanında yer alacağız. Tüm Türkiye halkına ve kadınlarına sessiz kalmamaları konusunda çağrıda bulunuyoruz ."

(şa-aı/dk)