JINHA: Ödülü özyönetim alanlarında katledilen kadınlara adıyoruz
16:20
JINHA
ANKARA - Ayrımcılığa Karşı İLEF Evrim Alataş Ödülü'nün altıncısının sahibi, Jin Haber Ajansı (JINHA) oldu. Ajansımız adına ödülü alan muhabirimiz Duygu Erol, "Ödülü 4 Ocak'ta Silopi'de katledilen Sêvê Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar şahsında özyönetim alanlarında katledilen ve bedenleri teşhir edilen bütün kadınlara adıyoruz" dedi.
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi (İLEF) bünyesinde 2007 yılından beri yürütülen Ayrımcılığa Karşı Dersler'in bir parçası olan Ayrımcılığa Karşı İLEF Evrim Alataş Ödülü'nün altıncısı, ajansımız Jin Haber Ajansına (JINHA) verildi. Tören, Evrim'in "Savaşın karşısında barışı, ölümün karşısında yaşamı savunuyoruz" sözleriyle başlarken, ardından Evrim'i tanıtan sinevizyon gösterimi yapıldı. "Dayê-Rojek Tê" şarkısı eşliğinde Evrim'in hayat hikayesi ve gazeteciliği anlatılırken, Kürt-Alevi ve kadın gazeteci olarak meslek hayatı boyunca barıştan ve yaşamdan yana çalışmaları aktarıldı.
'Neden JINHA?'
Ardından ödülün veriliş nedenini ve süreci aktaran "Neden JINHA?" videosu izletildi. Videoda öğrenciler, kadın mücadelesinin ve kadın istihdamının tanınması, medyanın eril dilini ve anlayışını yıkması, hak odaklı habercilik yapması, Kürdistan'daki ablukanın olduğu zamanlarda çalışmaları, kadın, çocuk ve toplumsal anlamda 'farklı' olan herkesin sesini duyurması ve gösterilmek istenmeyeni göstermesi sebebiyle ödülü verdiklerini aktardı.
JINHA'nın önemi
Öğrenciler JINHA'nın önemini ise şöyle sıraladı: "Cinsiyetçiliği kırması, toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı habercilik yapması, ayrımcılığı gün yüzüne çıkarması, Cizre'deki, Sur'daki katliamlar karşısındaki gazeteciliği gereği JINHA önemli. JINHA'nın direnişini kutluyoruz. Yaşasın JINHA, Teşekkürler JINHA."
'Katledilen ve teşhir edilen kadınlara adıyoruz'
Ardından ödül törenine geçildi. Ajansımız JINHA adına ödülü muhabirlerimiz Mizgin Tabu ve Duygu Erol aldı. Duygu Erol, Evrim Alataş'ın öneminden bahsederek, "Evrim Alataş 90'lı yıllarda, Kürt kadınlarının, Kürt halkının yaşadıklarını, hakikati yazmaya çalışmıştı. Bugün 2016 yılındayız. Kadınların bedenlerinin sokaklarda teşhir edildiği bir savaş sürecinden geçiyoruz. JINHA olarak o zorlu süreci yazmaya çalışıyoruz ve yazmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Duygu, "Ödülü 4 Ocak'ta Silopi'de katledilen Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar şahsında özyönetim alanlarında katledilen ve bedenleri teşhir edilen bütün kadınlara adıyoruz" dedi.
'Ve medyanın dilini değiştiriyoruz'
Duygu'nun ardından konuşan JINHA çalışanı Mizgin Tabu ise, "'Ve medyanın dilini değiştiriyoruz. Bizden sonra dünya medyası artık eskisi gibi olmayacak' sloganı ile 8 Mart 2012'de basın dünyasına adım attık. Ajansın kuruluş aşamasından bu yana çalışıyoruz. 7 kadınla kuruldu, bugün yüzlerce kadın bizimle. Erkeklerin içinde tüm algıyı kırmak adına kendine yer açmanın yanı sıra, onların eril dilini değiştirmek, değiştirmeye zorlamak adına kameramanından, muhabirine, fotoğrafçısından, editör, haber şefi, haber müdürüne kadar tüm çalışanları kadın olan bir ajans olarak muhalif, alternatif medyaya da muhalif bir tavır sergileyerek basın haritasının içinde alternatifin de alternatifi bir ajans olarak yer edindik" diye konuştu.
'Gurbetelilerin ardıllarıyız'
"Evrim Alataş, Türkiye'nin ve Kürdistan'ın en sancılı döneminde gazetecilik yaptı" diyen Mizgin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gurbeteli Ersöz, Ayfer Serçe, Deniz Fırat bize yol olmuştu. Onların başlattığı mücadeleyi bize devraldık. Biz onların ardıllarıyız. Birçok arkadaşımız tutuklandı, web sitemiz sansürlendi. Tüm baskılara rağmen mücadelemizden vazgeçmedik. Mücadelemize devam edeceğiz."
Son ders Nadire Mater'den
Tören öncesinde Ayrımcılığa Karşı Dersler'in son dersi, Binaet'ten gazeteci Nadire Mater'in katılımıyla yapıldı. Nadire "Barışın sesini yükseltmek için alternatif medya" konulu sunumunda barış gazeteciliğini anlattı. Gazeteciliğin tarafsız olamayacağını söyleyen Nadire, tarafın haktan, hak haberciliğinden, toplumsal cinsiyetten olması gerektiğini belirtti.
(ekip/mg)