JINHA

ŞIRNEX - "Dünya bunu tarih olarak yazsın" diyen Saliha Yana, Cizre'de bodrumlarda yakılarak katledilen ve cenazesine dahi sarılamadığı oğlunun doğum gününü bugün mezarı başında kutlayacak. Saliha, "Bodrum süresince yaralıları çıkartacaklar onları da onlarla birlikte çıkartacaklar diye bekledik ama… Tamam, madem öyleyse bari ellerinde silahlarla savaşarak öldürselerdi neden bodrumlara ateş verip yaktılar" diyor.


Şırnak'ın Cizre ilçesinde bir adının direniş olduğu bodrumlar, baş eğmeyen, diz çökmeyen bir halkın direniş kaleleri oldu. Tüm bu direniş destanının yanında geriye bir de yarım kalmış öyküler, hayatlarla dolu Cizre. Kendi topraklarında özgür yaşamak için mücadele ederken yaşamlarını yitirenler çoğu çocuk ve genç yaşta idi. Hayatlarının baharında geriye kalan hayalleri yürekler yakan gençlerden biri olan Kasım Yana'nın bugün doğum günü. Bugün 18'ine girecek olan ve hayalindeki gibi ehliyetini alamayacak olan Kasım'ın gözü yaşlı annesi Saliha oğlunun doğum gününü onun mezarında kutlayacak.

Cizre'de doğup büyüyen kendi topraklarına yönelik bir saldırıyı kabul etmeyenlerden biri olan Kasım, Cizre Çok Programlı Lisesi'nde son sınıf öğrencisiydi. Boş vakitlerinde Irak'a giden akrabalarıyla birlikte giderek okul masraflarını çıkartan Kasım, yasaktan birkaç gün önce de sınırın yolunu tutarak ve geldiğin de ise de mahallesinden çıkmak istedi. Ailesinin diğer bireyleri mahalleden çıksa ve onu çıkartmak istese de "Topraklarımı terk etmeyeceğim" dedi.

'Çıkartacaklar diye bekledik ama…'

İçinde büyük bir yara gibi kalan oğlunu anlatan anne Saliha Yana'nın içini en çok yakan şey ise oğlunun yakılarak katledilmesi. Saliha, bu durumdan duyduğu acıyı şöyle anlatıyor: "Kolum kırılmıştı ve oğlumun kimliği benim yanımdaydı birlikte doktora gidecektik ve ben ameliyat olacaktım. Yasak gelince o mahallede kaldı. Biz bodrum süresince yaralıları çıkartacaklar onları da onlarla birlikte çıkartacaklar diye bekledik ama… Tamam, madem öyleyse bari ellerinde silahlarla savaşarak öldürselerdi neden bodrumlara ateş verip yaktılar. İnsanları ortada bıraktılar ve yaktılar bu büyük bir haksızlıktı."

'İçimizde kaldı çocuğumuz…'

Oğlu ile gurur duyduğunu anlatan anne Saliha, "Benim çocuğum Cizre'ye gelen öğrencilerden üstün değildi elbette. İçimizde kaldı çocuğumuz, yarım kaldı sevgisi. Bugün onun doğum günü 5 ay kalmıştı onun 18 olmasına" diyor.

'Çocuklarımızı yakıp 5 kilo olarak bize verdiler'

Çocuğunun cenazesinin Antep'e götürüldüğünü ve aynı gün 12 cenazeyi birlikte aldıklarını dile getiren anne Saliha, "Biz çocuğumuzu ararken en azından cenazesine bakıp sarılacağız, öpeceğiz dedik ama biz bilmiyorduk böyle yaktıklarını. 50 kiloluk çocuklarımızı yakıp 5 kilo olarak bize verdiler" diye acısını anlatıyor.

Kürt oldukları için bunları yaşadıklarını dile getiren anne Saliha, "Erdoğan bizi katletse de, ne yapsa da biz; bu davamızdan çocuğumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Bütün herkesin omzunda silah yoktur ama PKK Kürt demektir. Terör diyorlar ama biz IŞİD değiliz" diyor.

'Tarih bunu yazsın'

Mezarlıkların artık bodrumlarda katledilenlerin cenazeleriyle dolduğuna da değinen anne Saliha şunları belirtiyor: "Bu yaşananları tüm dünya bir tarih olarak yazsın Hala tanınmayan cenazeler var. Bütün cenazeler DNA testiyle tanındı. Torbalara koydular cenazeleri, morga koydular ve artık bazı cenazeler kokuyordu. Bazı cenazeleri artık torbalarla defnettiler."

(ekip/dm/dk)