DBP Eşbaşkanlığına Sebahat Tuncel seçildi

14:58

JINHA

ANKARA - DBP'nin 4. Olağanüstü Genel Kongresi sonucunda Eşgenel Başkanlığa Sebahat Tuncel ve Kamuran Yüksek seçildi. Sebahat, "Silopi, Cizre, Sur ve Nusaybin'nden sonra artık söz hükmünü yitirdi. Söz artık barikatların arkasındaki direniştir" dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi(DBP) 4. Olağanüstü Kongresini "İnadına Özgürlük, İnadına Direniş" şiarıyla gerçekleştirdi. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı kongre Büyükhanlı Park Otel'de yapıldı. Kongreye Kürdistan illerinin yanı sıra Türkiye illerinden de yoğun katılım gerçekleşti. Kongreye HDP Eşbaşkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, HDK Eşbaşkanları Gülistan Kılıç Koçyiğit, Ertuğrul Kürkçü, HDP Milletvekilleri, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, DBP Belediyeleri Eşgenel Başkanları, KJA Başkanı Ayla Akat Ata, Sol-Sosyalist Parti Temsilcileri, Avrupa Parlamentosu'ndan temsilciler katıldı.

Halkın yoğun ilgi gösterdiği kongreye öz yönetim alanlarında yaşamını yitiren Mehmet Tunç'un annesi Esmer Tunç, Mehmet Yavuzel'in annesi Hanım Yavuzel, Seve Demir'in annesi Sakine Demir ve Pakize Nayır'ın annesi Behiye Nayır da katıldı. Kongre salonuna özyönetim alanlarında ve Paris'te katledilen Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan ile PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fotoğraflarının bulunduğu pankartlar asıldı.

'Hep birlikte olduğumuz sürece özgürlük her zamankinden daha yakın'

Özyönetim alanlarında, emek ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başlayan kongrede daha sonra 10 Mayıs'tan bugüne tutuklu olan DBP Eşgenel Başkanı Kamuran Yüksek'in gönderdiği mektup okundu.

Kamuran, kongreye katılanları selamlayarak başladığı mektubunda şunları ifade etti: " 10 Mayıs günü hukuksuz bir şekilde tutuklandım. Fiziken sizlerle olmasam da bugün her zamankinden daha fazla sizlerleyim. Hak ve özgürlük mücadelesinden hep birlikte durduğumuz sürece özgürlüğü göreceğimiz gün her zamankinden daha yakındır. DBP olarak Ortadoğu açıcından çözümün demokrasi olduğunu belirtmek istiyoruz. Anti demokratik dikta rejimlerin mutlaka dönüşmesi ve demokrasinin hakim olması gerekir. Ortadoğu'da tüm halkların kendilerini özgünlükleriyle özgür bir şekilde ifade edebileceği demokratik rejimler olmalıdır. Dört ayrı bölgede yaşayan halklarımızın anadilde yaşam hakkı başta olmak üzere tüm halkları tanınmalıdır."

'Size asla mı asla biat etmeyeceğiz'

Kamuran Yüksek'in mektubunun okunmasının ardından konuşan DBP'nin yeni Eşgenel Başkanı Sebahat Tuncel, yaşanan savaşın nedeninin Kürt halkı ve hendekler olmadığını vurguladı. AKP politikalarının bugün yaşanların en büyük nedeni olduğunu ifade eden Sebahat, şöyle devam etti: "Her gün siyasi soykırım operasyonlarıyla güne uyanıyoruz. Her gün gerçekleri yazdıkları için gazetecileri 'terörist' ilan edenler, barış isteyen akademisyenleri 'terörist' ilan edenler; bize 'ya biat edeceksiniz ya biat edeceksiniz' diyor. Bizde diyoruz ki; 'size asla mı asla biat etmeyeceğiz."

'Sadece Kürtleri değil, Türkiye halklarının özgürlüğünü istiyoruz'

Bugün yaşananların karşısında sözün hükmünü yitirdiğini belirten Sebahat: "Sözün hiçbir anlamı kalmadı. Söz Silopi'de Cizre'de Sur'da Nusaybin'de bitti. Söz artık barikatların arkasındaki direniştir. Sözün tükendiği bir zamanda geriye sadece mücadele, sadece direniş kalıyor" dedi. "Biz sadece Kürt halkına değil, bütün Türkiye halklarının özgürlüğünü istiyoruz." diyen Sebahat, AKP hükümetinin tüm Türkiye halklarını uçurumun kıyısına götürdüğüne dikkat çekti.

Umudun; HDP, HDK, DBP, DTK'de olduğunu vurgulayan Sebahat şunları söyledi: "Umut maden ocaklarında, umut özyönetim alanlarında direnenlerde, umut iktidarda değil umut halklarımızın yüreğindedir"

'Demokratik özerkliği kimseden istemiyoruz, gölge etmeyin yeter'

Demokratik özerkliği kimseden talep etmediklerini ifade eden Sebahat, "Biz demokratik özerliliği kimseden istemiyoruz. Gölge etmeyin başka ihsan istemez. Biz kendimiz demokratik özerkliliği inşa edeceğiz. Tarihi zalimler değil, tarihi direnenler yazar. Biz yeni bir yaşamı öreceğiz bunun başka yolu yok" dedi.

Sebahat sözlerini şu şekilde bitirdi: " Kürdistan ve Türkiye halklarının barış ve demokrasi içinde yaşaması için müzakere süreci yeniden başlamalıdır. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlük koşullarının önü açılmalıdır."

'Sera malı Kürt olmamızı istiyorlar'

HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş da Kürtleri yok sayan politikalardan bugüne kadar sonuç alınamadığına dikkat çekerek, "Bizden vazoda ya da sera malı saksıda yetişmiş Kürt olmamızı istiyorlar. Kendi partilerinde bunun örneği var. Biz de öyle olalım istiyorlar. Fakat orada onur yok. Bize bunun bedelini ödetmeye çalışıyorlar. Seve ve Mehmet bunun için şehittir. Kamuran bu yüzden tutukludur" dedi.

Konuşmasında "Türkiye Türklerindir" söylemine atıfta bulunan Selahattin "Eğer halen böyleyse birlikte yaşamanın formülünü kendileri bulsunlar. Yok eğer hepimizinse birlikte yaşama şansımız var. Aksi halde Kürtler vardır, bir ulustur ve anayurdu Kürdistan'dır" diye belirtti.

'Annelerin takipçisiyiz, teslim olmayacağız'

DTK Eşgenel Başkanı Leyla Güven ise, Kürtçe yaptığı konuşmada Roboski, Cizre, Nusaybin, Sur ve Silopi'yi hatırlatarak Kürt halkının buralarda yapılan katliamları asla unutmayacağını vurguladı.

Mehmet Tunç'un annesinin katliamın ardından ifade ettiği sözleri yineleyen Leyla "Anneler size boyun eğmeyeceklerini, teslim olmayacaklarını söylemişlerdi. Biz de onların takipçisiyiz. Teslim olmayacağız" diye konuştu.

Konuşmasında milletvekili dokunulmazlıklarına da dikkat çeken Leyla, Kürt halkının bu noktada verdiği mesajın net olduğunu dile getirdi. Leyla, halkın 'Bir tek vekilimize dokunursanız, soykırımlara devam ederseniz, size dünyayı zindan ederiz' mesajının kendileri için esas olduğunu söyledi.

'Sözlerimizin gereğini yapalım, mücadele edelim'

Gülistan Kılıç Koçyiğit de yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: "Eş Genel Başkanımız Kamuran Yüksek ve diğer arkadaşlarımız söylenmesi gerekenleri söylediler. Ben sadece artık bu sözlerin gereğini yapalım ve mücadeleye geçelim, diyorum."

Konuşmalarının ardından delegeler parti meclisinin seçimi için oy kullandı. Oylama sonucunda cezaevinde bulunan Kamuran Yüksek ve Sebahat Tuncel Eşgenel başkalığa seçildi.

(ekip/dk)