KESK: Tüm engellemelere karşı alanlarda olacağız

15:13

JINHA

WAN - KESK Van Şubeler Platformu, 'Laik Eğitim ve Laik Yaşam! İş Güvencemizden Vazgeçmeyeceğiz! Baskı, Sürgün ve İşten Atmalarına Karşı Alanlardayız!' şiarı ile bölgelerde gerçekleştirilecek mitinglere yönelik valiliğin yasaklamasına karşı tüm emekçileri mücadele etmeye çağırdı.

KESK Van Şubeler Platformu, geçtiğimiz günlerde meclisten geçen "Kiralık işçilik" yasasına karşı "Laik Eğitim ve Laik Yaşam! İş Güvencemizden Vazgeçmeyeceğiz! Baskı, Sürgün ve İşten Atmalarına Karşı Alanlardayız!"şiarıyla gerçekleştireceği bölge mitingleri kapsamında Van'da 29 Mayıs günü düzenleyecekleri miting öncesi basın toplantısı düzenledi. KESK binasında düzenlenen toplantıda KESK Van Şubeler Platformu adına açıklamayı yapan Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, miting için başvuru yaptıklarını ve hazırlıkların tamamlanmasına yakın Van Valiliği'nin kent genelinde miting ve benzeri etkinliklerin yasaklanmasına tepki göstererek konuşmasına başladı. Gülcan, Valiliğin kararına karşı hukuki girişimleri başlattıklarını belirterek, "Ülkemizde zerre kadar hukuk kalmışsa itirazlarımıza olumlu yanıt verileceğini düşünüyoruz. Ancak içinden geçtiğimiz sivil darbenin temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırıldığı gerçeğini de unutmuş değiliz" diye konuştu.

'Saraydan gelen fermana göre hareket ediliyor'

Gülcan, uluslararası sözleşmeler ve anayasa ile güvence altına alınmış olan toplantı ve gösteri yürüyüşleri olan haklarının özelikle son bir yıldır engellendiğini söyledi. Gülcan, "Toplumsal muhalefeti susturmak, bastırmak, etkisizleştirmek için bir sopa olarak kullanılıyor. Oysa mevcut 12 Eylül Anayasası bile toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkımızı teminat altına almıştır. Nitekim hem iç hukuk düzenlemelerine ilişkin Yüksek Mahkeme kararlarında hem de AİHM kararlarında barışçıl açık hava toplantılarının yerine ve içeriğine ilişkin yapılan kısıtlamaların, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının ihlal ettiğine ilişkin çok sayıda içtihadı bulunmaktadır. Ancak anayasayı, mahkeme kararlarını uygulamakla yükümlü ve sorumlu idareciler bunun yerine Hükümetten gelecek talimata, Saray'dan gelecek fermana göre hareket etmeyi tercih ediyorlar" sözlerini kullandı.

'Mücadelemiz AKP'nin uykusunu kaçırıyor'

Valiliğin yasak kararının mitinglerinin gerekçelerinden birini oluşturduğunu ve sokakların çeşitli gerekçelerle emekçilere kapatıldığını söyleyen Gülcan, emekçilerin soruşturmalarla, cezalarla ve sürgünlerle görevlerinden uzaklaştırılmak, sindirilmek istenildiğini belirtti. Gülcan, "Böylesi bir dönemde tepkimizi ortaya koymak, taleplerimizi haykırmak ve mücadeleyi yükseltmek için alanlara çıkmak istedik. İşte AKP'nin ve onun yerel idarecilerinin uykusunu kaçıran da budur. Sermayeye dikensiz gül bahçesi, iktidarlarına da sınırsız tahakküm alanları açmak istiyorlar. Bunun için yaşamın tüm alanlarını mezhepçi, muhafazakâr ve neo liberal ideolojilerine göre yeniden şekillendiriyorlar. Bunun için önlerinde engel gördükleri herkesi, her kesimi bir şekilde susturmak, etkisizleştirmek ve hatta yok etmek istiyorlar" dedi.

'Geleceğimizi diktatöryal rejime bırakmayacağız'

Gülcan, son olarak tüm emekçilerin mitinge katılımı için çağrısını şöyle dile getirdi: "Eğitimin ve ülkenin gidişatından rahatsız olan tüm toplum kesimlerini de açıklamalarımıza katılmaya, gidişattan rahatsızlık duyan herkesi geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Kazanılmış haklarımızı ve geleceğimizi inşa edilmekte olan diktatöryal yeni rejimin insafına bırakmayacağız. Bütün demokrasi güçlerini birleşik bir mücadeleye davet ediyoruz."

(ga-hk/dc/dk)