Kadınlar boşanma komisyonunun raporuna neden karşı?
09:01
Özgü Özütok/JINHA
İZMİR - TBMM Aile Bütünlüğünün Korunması Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapora karşı kadınlar, "Kazandığımız hakları geri vermeyeceğiz. Bu tasarıya kadınlar olarak topyekûn karşı çıkıyoruz" diye tepki gösterdi.
Çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmesinin önünü açan ve kadınların hayatı ile haklarını gasp eden TBMM Aile Bütünlüğünün Korunmasını Araştırma Komisyonu raporuna kadınların tepkisi sürüyor. İzmir'deki kadınlar, kadın mücadelesinde elde edilen kazanımların yok sayılmak istendiğine vurgu yaparak, haklarını korumak için hep birlikte mücadele edeceklerini söyledi.
'Kazandığımız hakları geri vermeyeceğiz'
Anarşit Kadınlardan Filiz İzem Yaşın, boşanma komisyonunun raporunun çocuk istismarının önünü açtığını ve boşanmanın önünü kapatan maddeler içerdiğini vurguladı. Filiz raporla ilgili verecekleri mücadeleyi şöyle anlattı: "İstismar eden 15 yaşından küçükse istismar edilenle evlendirilebiliyor. Boşanma kararı veren kadın için 1 yıllık bir uzlaşma süresi belirlenmiş ve bu sırada ilahiyat mezunu bir uzman evliliklerini düzeltmesi için eşlik ediyor. Mesai saatleri içinde şiddete maruz kalma durumunda şikâyetçi olma hakkı geri çekiliyor. Kürtaj yasasında olduğu gibi bunun gibi öneriler hep bir radikal madde ve devamında kadın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddelerle sunuluyor. Biz o radikal maddeyle ilgilenirken diğerleri geçiyor. Kadının kazandığı bütün haklar bu öneriyle geri alınıyor. Henüz geçmiş bir şey yok ortada ancak geçebileceğini de zannetmiyoruz. Kazandığımız hakları geri vermeyeceğiz."
'Bu tasarıya, kadınlar olarak topyekûn karşı çıkıyoruz'
Avukat Şenay Tavuz ise, "Hazırlanan bu rapora biz kadınlar isyan ediyoruz" diyerek söze başlıyor. Şenay, raporun içeriğini ve neden karşı olduklarını şu şekilde aktardı: "Bu raporla birlikte 30 yıllık mücadelemizde kazanmış olduğumuz birçok yasal hakkımız bir çırpıda geri alınmak isteniyor. Bu tasarıdaki en hicap duyduğum değişikliklerden biri 15 yaşındaki çocuklara yönelik cinsel istismarlarda, istismar eden kişiyle evlendirilmek zorunda bırakılmasıdır. Bu da çocuk yaşta evlilikleri yasal hale getiriyor. Bununla kalmayıp suç olan bir eylemi evlilik gibi bir kurumla ödüllendirerek kadına ikili bir baskı uygulanıyor" diye konuştu.
"Bir diğeri de kadınları çalışma ve sokaktaki yaşamından dışlamaya yönelik olan kadına yönelik bütün önlemleri 15 gün gibi çok komik bir süreyle sınırlandırılmasıdır" diyen Şenay, karakollara mesai saatleri içerisinde müracaatların yapılmamasını da büyük bir tehlike olarak nitelendirdi. Şenay, "Kadınlara şiddete maruz kaldıklarında polise her ne kadar güvenmeksek de görevlerini tam olarak yerine getiremeseler de gidilecek ilk adres olarak karakolları gösteriyorduk acil müdahale için. En kötü maddeler bunlar diye düşünüyorum. Sinsice yerleştirilen bir diğer madde de kadınların boşanma hakkını zorlaştırmak, şiddet mağduru olarak evlerde yaşamaya mecbur etmek, nafaka alma hakkı gibi haklarını da yok etmeye yönelik olmasıdır. Bu tasarıya kadınlar olarak topyekûn karşı çıkıyoruz" diye kaydetti.
(dk)