Bedia Özgökçe: Aileyi korumak adına kadın hiçe sayılıyor
09:01
Gülfidan Ataman/JINHA
WAN - Meclis Aile Bütünlüğünün Korunması ve Araştırılması Komisyonu'nun yayınladığı rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, komisyonun raporunda eşitsiz bir yaklaşım olduğunu ve aileyi korumak adına kadının hiçe sayıldığının altını çizdi.
TBMM'nin Aile Bütünlüğünün Korunması ve Araştırılması Komisyonu tarafından aylardır süren "sözde" araştırmalar sonucunda bir rapor yayınlandı. Yayınlanan raporda kadın ve çocuk hakları neredeyse yok sayılırken, kadın kurumları ve birçok kesimde raporu tanımayacaklarını beyan ederek tepkilerini ortaya koydu. Komisyonun hazırladığı rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, kadın erkek eşitliğinin sağlanması için yıllardır mücadele edildiğini hatırlatarak, bu mücadele sonucunda kadın ve çocuk hakları lehine birçok kazanımın elde edildiğini söyledi. AKP iktidarları süresince farklı bir mantalite ve zihniyetin ortaya çıktığını dile getiren Bedia, "Kadınların sokaklarda haykırarak, mücadele ederek, hukuki savaşım vererek elde ettiği hakları geriye çeviren, elinden alan ve yine kadını eve hapseden, birey olmaktan çıkaran bir yansıma olarak karşımıza çıkıyor. Bunun gerçek müsebbibi AKP iktidarlarıdır. Son yıllardaki değişimler zihniyet yansımaları elbette yasalara ve uygulamalara da yansıyor" dedi.
'Raporda eşitsiz bir yaklaşım var'
Türkiye'de erk zihniyetten dolayı kadınların aleyhine işleyen bir sistemin var olduğunu söyleyen Bedia, komisyonun oluşturduğu raporda da eşitsiz bir yaklaşımın olduğunun altını çizdi. Bedia, kadın erkek eşitliğine inanmayan bir Cumhurbaşkanının olduğunu ifade ederek, "Toplumun yapısı çoğulcu demokrasiyi benimseyen tarzdan uzaklaşmış durumda. Meclis aritmetiği olarak çoğunluğun istediğinin çıktığı, yasalaştığı ve uygulandığı bir hal almış durumda. Komisyonlarda eşit temsiliyeti sağlayamıyor. Komisyonlarda AKP üstünlüğü olduğundan istediği yasayı ve düzenlemeyi getirebiliyor. Ne yazık ki bunlar toplumun istediği gibi değil kendi istediklerini dayatma şeklinde ortaya çıkıyor. En büyük tehlike budur aslında. Bizlerde bunları teşhir ediyor ve karşı duruyoruz" şeklinde konuştu.
'AKP demokrasiyi ayaklar altına aldı'
AKP'nin kendisi ile çeliştiğini belirten Bedia, AKP'nin kendisini muhafazakar ve demokrat bir parti olduğunu iddia ettiğini ama demokratlıktan tamamen uzaklaştığını, demokrasinin ayaklar altına alınan bir yapıya büründüğünü sözlerine ekledi. Komisyonun raporunda yer alan 'tecavüzcüsü ile evlendirme' maddesini de hatırlatan Bedia, "Tecavüzcüsü ile evlendirilen çocukların, tecavüzcünün ceza almamasına yol açan ve çocuk yaşta evliliklerin önünü açan, düzenlemeleri geriye götüren, kadın haklarını körelten bir yaklaşımı çok tehlikeli görüyoruz. Geçmişte de başarılı bir evlilik olursa caza düşüyordu aynı düzenleme şuan hortlamış vaziyette komisyonun önerisi üzerine" ifadelerinde bulundu.
'Muhalif partilerin önerileri önemsenmedi'
Komisyonun çalışma süresince muhalefet partilerin önerilerini önemsemediğini de dile getiren Bedia, komisyonun yıllardır kadın çalışmaları yürüten Mor Çatı Vakfı'nın da görüşünü almadığını ve çalışmalarına itibar edilmediğini vurguladı. Bedia, komisyon raporlarının şeffaf olamadığını belirterek, komisyonlarda tartışılan her hususun tutanaklara yansımadığı yönünde kanaatlerinin olduğunu söyledi. AKP'li komisyon başkanının basına da yansıyan "Sus lan" beyanının tutanaklarda yer almadığını ifade eden Bedia, tüm konuşmaların tutanaklara yansımadığı olasılığını artırdığını kaydetti.
'Aile içi sorun telkin yolu ile çözülmeye çalışılıyor'
Türkiye'de boşanma sorununun olmamasına rağmen boşanma sorunu varmış gibi lanse edildiğini söyleyen Bedia, aile içi sorunların telkin yolu ile giderilmeye çalışıldığına da değinerek şöyle devam etti: "Bu oldukça tehlikeli bilimsellikten uzak, yaşamın gerçeğine aykırı. 'Memnuniyet derecesi' diye bir kıstas getirmişler hele ki bu oldukça absürt. Kadına soracaksınız, kadının ekonomik, sosyal alandaki tüm haklarını elinden alacaksınız, kadının aile içindeki yerini değersizleştireceksiniz, sadece ona anne olmak, yemek yapmak vasıflarını yükleyeceksiniz adeta bir köle rolü vereceksiniz, bunu dayatıp mecbur edeceksiniz. Daha sonra eşit ve cinsiyetçi bir evlilik mi sizinkisi yoksa geleneksel mi kıstasından sorduğunuz zaman memnunum dediğinde sorunsuz anlamına gelecek."
'Kadın güvencesizleştiriliyor'
Bu tür yaklaşımların kadını daha çok ezdiğini ve ötelediğini kaydeden Bedia, aileyi korumak adına kadını yok sayan bir tutum sergilendiğini ifade etti. Bedia, komisyonun hazırladığı raporda kadını güvencesizleştiren bir yapıya doğru gidildiğinin altını çizerek, "Bu daha çok tehlikelidir. Güvencesiz kalan çocukların devlete emanet etme söz konusu. Devlete emanet edilen Ensar Vakfı faciası, halen gözlerimizin önünde iken halen bu tarz kurumlara verilmesi bizde endişe yaratıyor. Bunlar kendi içsel düşüncelerini yine kanunlaştırma adına atılan adımlardır. Raporlar süresince HDP olarak önerilerimizi sunduk. Konunun uzmanı olan kesimlerden görüş alınmasını talep ettik. Önergeler verdik ama hiç biri cevap bulmadı" diye belirtti.
Bedia son olarak da HDP olarak önlerine bir eylem planı koyduklarını ve kadın kurumları ile işin uzmanı kişilerle beraber yaşananlara karşı mücadelelerine devam edeceklerini kaydederek sözlerini sonlandırdı.
(ng/dc/mg)