'Çocuk doğurmaya da kullanacağımız haplara da biz karar veririz'

09:10

Beritan Canözer / JINHA

AMED - Kadın bedenine müdahale etmeyi kendine 'görev' edinen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a tepkilerini dile getiren kadınlar, "Kadınların akıtılan kanının, bedeni teşhir edilen kadınların, cenazesi 7 gün sokakta bekletilen Taybet ananın hesabını versin" dedi.

Kadınlara, kadın bedenine yönelik saldırılara devam eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan son olarak "Açık söylüyorum, zürriyetimizi arttıracağız, neslimizi çoğaltacağız diyorum. Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içinde olamaz. Rabbim ne diyorsa, sevgili Peygamberimiz ne diyorsa biz o yolda gideceğiz" şeklinde bir konuşma yaptı. Kadınların bedenleri hakkında konuşmayı kendine 'görev' bilenlere kadınların yanıtı da gecikmedi. Ekin Ceren Kadın Merkezi Sosyologu Dilek Erik, bu tür söylemlerle kadınların yaşamdan uzaklaştırılmaya ve köleleştirilmeye çalışıldığını ifade etti.

'Kadınlardan korkuyorlar'

Her katliam yapıldığında insanların algısını değiştirmek için AKP'liler tarafından algı operasyonu yapıldığını söyleyen Dilek, Tayyip'in de insanların gündemini değiştirmek için sürekli cinsiyetçi söylemlerde bulunduğunu ifade etti. Dilek, Tayyip'e ve AKP'nin cinsiyetçi yaklaşımlarına tepki göstererek, "Kadınları istedikleri gibi şekillendirmek, istedikleri gibi konumlandırmak ve yaşatmak istiyorlar. Sürekli kadınlar üzerinden saldırıyorlar ve kadınları küçük gören bir yaklaşımla konuşuyorlar. Bunun tek bir sebebi var kadınlardan korkuyorlar. Kadınların iradesinden, gücünden korkuyorlar. Haklılar da korksunlar. Biz kimsenin kölesi değiliz ve bu söylemleri kabul etmiyoruz" ifadesinde bulundu.

Daha önce Roboski katliamından hemen sonra "Her kürtaj bir Roboski" diyen Tayyip'in ikinci Roboski katliamından sonra da bu cümleyi kurduğunu ifade eden Dilek, "AKP'liler kadının kahkahasına, kadının kaç çocuk doğuracağına, nasıl giyineceğine kadar her şeye karışarak bunlara dair açıklamalar yapmışlardı. Bugün de yine Cumhurbaşkanı kadınların akıtılan kanının hesabını sormadan, bedeni teşhir edilen kadınların hesabını sormadan, çocuklarının gözü önünde katledilen kadınların, cenazesi 7 gün sokakta bekletilen Taybet Ana'nın hesabını sormadan gelip yine Roboski katliamından hemen sonra kadınlara saldırıyor. Günahmış, asıl günah olan katlettiğiniz kadınların yerde kalan kanıdır" diyerek tepki gösterdi.

'Katledilen kadınların yok edilen şehirlerin hesabı verilsin'

Dilek, kadınlar üzerinden cinsiyetçi söylemlerde bulunmaktan vazgeçmeleri gerektiğini söyleyerek, "Kahkahamıza, doğuracağımız çocuk sayısına, giyimimize, kürtajımıza kimse karışamaz. Bizim bedenimizdir, bizim yaşamımızdır biz karar veririz. Kadınların doğumuna karışmak yerine önce şiddete maruz kalan kadınların hesabı sorulsun. Neden tecavüzcüler sokağa salıveriliyor onu söylesinler. Doğuracağımız çocuklara da kullanacağımız haplara da biz karar verebiliriz. Önce Roboskilerin, Nusaybin'in, Sur'un, Gever'in hesabı verilsin. Bugün yıkılan, yok edilen şehirlerin hesabı verilsin. Bu cinsiyetçi söylemleri kabul etmiyoruz ve erk zihniyeti doğuran devlet zihniyetine karşı sonuna kadar savaşacağımızı, mücadele edeceğimizi buradan yeniden belirtiyoruz" dedi.

(db/gc)