Kadın cinayetlerinin ardından Dicle Koğacıoğlu’nu hatırlamak

09:00

JINHA

HABER MERKEZİ – 2009 yılında “Çok fazla acı var” notunu bıraktıktan sonra yaşamına son veren sosyolog Dicle Koğacıoğlu, namus cinayetleri üzerine çalışıyordu. Dicle’nin dokunduğu kadınların koyu kırmızı kaderi değişmiş miydi? Gidişinin ardından geçen 7 senede kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı. Sadece 2015’te erkekler 284 kadın öldürdü.

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Dicle Koğacıoğlu, Türkiye’deki feminist hareketin en önemli isimlerindedi. Sosyologtu ve toplumsal cinsiyet üzerine çalışıyordu. Namus cinayetleri üzerine hukuk ve devletin belirleyici rollerin üzerine uluslar arası akademik çalışmalar yapıyor, adalete erişim süreçlerini araştırıyordu.

12 Eylül darbesinin hukukçular tarafından nasıl algılandığını ve anlatıldığını incelediği “Hukukçu Otobiyografileri ile 12 Eylül Yasallığının Dinamiklerini Düşünmek” çalışmasının yanı sıra, en büyük çalışmalarından biri de “namus” cinayetleri üzerineydi.

‘Gelenek söylemleri ve namus cinayetleri’

Türkiye’de kadın bedenlerinin namus üzerinden disipline edildiğini ve kadınların kendi kendilerini bu kurgu üzerinden disipline ettikleri bir düzende yaşadıklarını işlemişti. “Gelenek Söylemleri ve İktidarın Doğallaşması: Namus Cinayetleri Örneği” hazırlayan Dicle, “Namus konusuna uygun davranmazsak başımıza bir şeylerin gelebileceğini hepimiz biliyoruz” diyordu. Namus cinayetleriyle ilgili olarak kaleme aldığı makalede şu ifadelere yer vermişti:

Kadınların ‘namusla’ karşılaşmaları

“Türkiye’de yaşayan kadınlar olarak hepimiz vücudumuzla ne yapacağımız konusundaki bin bir soruyla namus kurgusu üzerinden karşılaşıyoruz. Kimimiz namus cinayetlerinden ölüyor, kimimiz giydiği eteğin boyu için dayak yiyor; başkaları oturma şekilleri hakkında çalıştığı atölye, ya da ofis sahibinden uyarı alıyor, namussuz olarak düşünülüyorsa pandik yiyor; bazılarımıza boşanırken çocuğunun velayeti verilmiyor, diğerleri verilmeyecek korkusuyla yaşıyor, bir başkamıza çalıştığı fabrikada kötü gözle bakılıyor, ötekine kötü gözle bakılacak diye çalışmasına izin verilmiyor.”

‘Çok acı var, dayanamıyorum’

Namus cinayetleri ve erkek şiddeti çalışan Dicle, 5 Ekim 2009 günü yaşamına son verdi. Ardından ailesine şu notu bırakmıştı: "Çok acı var, dayanamıyorum. Lütfen beni affedin ve kendinizi üzmeyin, siz elinizden geleni yaptınız. Çok özür dilerim. Çok çaresizim. Özür dilerim. Lütfen Çıtçıt’a iyi bakın. Ve paramı ve her şeyimi hayvanlara bağışlayın.”

Zincirlikuyu mezarlığına defnedilen Dicle’nin tabutunu kadınlar taşıdı. Törene ailesinin yanı sıra öğrencileri, çalışma arkadaşları, feministler, akademisyenler ve arkadaşları katıldı. Tabutuna mor çiçekler koydular, kadın eylemlerinde çekilmiş iki fotoğrafını taşıdılar.

Erkekler 2015’te 284 kadın öldürdü

Dicle’nin dokunduğu kadınların koyu kırmızı kaderi değişmiş miydi? Gidişinin ardından 7 sene geçti. 7 senede kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı. bianet'in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre, erkekler 2015'te 284 kadın ve yanlarındaki 19 çocuk ile 18 erkeği öldürdü; en az 133 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti; 370 kadını yaraladı / şiddet uyguladı; en az 208 kadın ve kız çocuğunu taciz etti.

Erkekler 2014’te en az 281 kadın öldürmüş, 109 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti / tecavüz girişiminde bulunmuş, 560 kadını yaralamış, 140 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulunmuş.

Kadınları tanıdıkları erkekler öldürüyor

Öldürülen kadınlardan en az dördü erken yaşta zorla evlendirilmişti. Cinayet sonucu öldüğü tespit edilen 19 kadının failleri hala bulunamadı. 26 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu ya da intihar ettikleri iddia edildi.

Kadınların yüzde 54’ünü partnerleri (sevgili, nişanlı, eş), yüzde 10’unu eski partnerleri (eski sevgili, eski nişanlı, eski eş, yüzde 13’ünü ise erkek akrabaları öldürdü.

Fail, hayatımızdaki erkekler

Kadınları kim öldürüyor: “103 kadını resmi nikahlı eşleri, 10’unu dini nikahlı eşleri, 37’sini sevgilileri, 20’sini eski eşleri, 13’ünü babaları, 9’unu kardeş/ağabeyleri, 14’ünü diğer akrabaları, 11’ini damatları, 1’ini eski damadı, dördünü eşinin ailesinden erkekler, dördünü nişanlıları, altısını eski sevgilileri, altısını oğlu, dokuzunu arkadaşları ya da tanıdıkları erkekler, dördünü annesinin ya da kızının sevgilisi ya da eşi, dördünü arkadaşlarının yeni ya da eski eşleri ya da sevgilileri, birini eşinin oğlu, birisini işyerinden bir tanıdığı, üçünü müşterileri, üçünü komşuları öldürdü.

Dördünü tecavüzcü erkekler, üçünü ilişki teklifini reddettiği erkekler, altı kadını hırsızlık amacıyla evine giren erkekler, birini tanımadığı bir erkek öldürdü. Beş kadının katiliyle tanışıklık derecesine haberlerde yer verilmedi.

Devlet korumadığı için, boşanmak istediği için…

Kadınların yüzde 19’u eşinden/sevgilisinden ayrılmak istediği, barışma ya da ilişki teklifini kabul etmediği için öldürüldü: 53 kadın öldürülmeden önce eşinden boşanmak/sevgilisinden ayrılmak istediğini beyan etmiş, boşanma davası açmış ya da evden ayrılarak başka bir evde yaşamaya başlamış, partnerinin barışma teklifini ya da partneri olmayan bir erkeğin ilişki teklifini reddetmişti.

Kadınların yüzde 10’u ise devlet koruyamadığı için öldürüldü: 27 kadın cinayetten önce koruma tedbir kararı çıkartmış ya da mülki amirlikler veya kolluk kuvvetlerine şiddet ve ölüm tehditleri nedeniyle şikayette bulunmuştu. Katillerin yüzde 3’ü daha önce kadına şiddet, taciz, cinsel saldırı gibi suçlardan hüküm giymiş ya da yargılanmıştı.

Tecavüz edenlerin yüzde 64’ü tanınan erkekler

Erkekler 2015’te 133 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti. Tecavüz edenlerin yüzde 64’ü kadınların bir şekilde tanıdığı erkeklerdi. Tecavüzcülerin yüzde 12’si kadınların partnerleri (eski/yeni eş/sevgili) ya da ilişki teklifini reddettikleri erkeklerdi. Yüzde 10,5’i işyerinden tanıdıkları ya da işverenleri, yüzde 6’sı taksi-dolmuş şoförleri, yüzde 6’sı erkek akrabaları, yüzde 5’i sosyal medyadan tanıştıkları erkeklerdi.

35 kadına tanımadıkları erkekler, 26’sına arkadaşları olan ya da tanıdık erkekler, 10’una sevgilileri, üçüne eski sevgilileri, birine ilişki teklifini reddettiği bir erkek, birine kocası, birine eski kocası, sekizine taksi veya dolmuş şoförleri, yedisine işverenleri, yedisine işyerinden tanıdıkları erkekler tecavüz etti. Altı tecavüz vakasıyla ilgili haberlerde, kadınlar ve tecavüzcünün tanışıklık durumuna yer verilmedi.

Dicle adına makale yarışması

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi 2010 yılından itibaren Dicle Koğacıoğlu anısına her yıl tekrarlanacak bir makale ödülü yarışması düzenliyor. Dicle Koğacıoğlu/Namus Cinayetleri makalesi:

http://sendika10.org/2009/10/gelenek-soylemleri-ve-iktidarin-dogallasmasi-namus-cinayetleri-ornegi-dicle-kogacioglu/

(sy)