'Fazla akademik' bulunan Alevilik projesi fonsuz yürütülüyor
09:01
Rojda Oğuz/JINHA
İSTANBUL - Özyeğin Üniversitesi Psikoloji Bölümünde Öğretim Görevlisi Yasemin Acar, Alevilerin politikleşme süreçleri ile ilgili hiçbir kurumdan fon almadan bir proje yürütüyor. "Fazla akademik" olduğu için fon vermediklerini açıklayan bazı kurumlara karşın Yasemin, "Birbirimizle ne kadar çok konuşursak ve ne kadar öğrenebilirsek birbirimizi o kadar iyi" diyerek projeyi sürdürmeye çalışıyor.
Özyeğin Üniversitesi Psikoloji bölümünde Sosyal Psikoloji ve Politik Psikoloji alanında Öğretim Görevlisi olan Yasemin Acar, "Türkiye'deki Alevilerin Kimlik ve Politikleşme Süreçleri" adlı bir proje yürüterek Alevilerin kimlik sorunları, politikleşme süreçlerini değerlendiren çalışması ile bilime ve akademiye katkıda bulunmak istiyor. Herhangi bir kurumdan fon ya da başka bir destek almadan çalışmalarını sürdürmeye çalışan Yasemin, projenin detayları ve edindiği gözlemleri anlattı.
'Algılanan bir adaletsizlik hissinin olması gerekir'
Yasemin, başlattığı projeye ilişkin daha önce 2013 yılında Kürt Alevileri hakkında çalışmasından yararlandığını ve mevcut projesinde Aleviler 'den görüşler alarak ilerlediğini söyledi. Alevilik kavramın çok değişik bir kavram olduğunu belirten Yasemin, "Bir kimliği bir kişi yaşatmıyorsa o kimlik yoktur. Bir kimlik ben Aleviyim demiyorsa Alevilik de yoktur" yorumunu yaptı.
Türkiye ve Kürdistan'da 6 farklı ilde çalışmalar yürütmek istediği anlatan Yasemin, "İstanbul, Ankara çok göç alan bölgeler. Ayrıca Tokat, Dersim ve Hatay aynı zamanda Arap ve Kürt Alevileri de kıyaslayabileceğim bölgeler. Onun dışında bir de gidebilirsem Almanya'da yaşayan Alevileri görmek istiyorum. Tabii bunların dışında Adıyaman, Maraş, Amasya, Sivas çalışma yürütmek istediğim şehirler arasında" diye konuştu. Proje kapsamında yapmış olduğu görüşmeler içinde insanların politikleşme süreçleri ile ilgili gözlemlerini aktaran Yasemin politikleşmenin birçok farklı nedeni olabileceğini ve politikleşmek için 'algılanan bir adaletsizlik hissinin' olması gerektiğini söyledi.
'Kişi Aleviliği yaşatmıyorsa Alevilik yoktur'
Projenin bilime ve akademiye ne kadar yaralı olabileceği sorusunu yanıtlayan Yasemin şunları söyledi: "Benim şimdiye kadar gördüğüm Alevilik çalışmaları daha çok tarihsel ve bir nevi de kültürel çalışmalar üzerine. O yüzden benim yaptığım çalışma var olan çalışmaların üzerine bir katkıda bulunmadır. Ben psikoloji alanında buna benzer çok fazla çalışma görmedim. Bir kaç sosyolojik çalışma, kendi yürüttüğüm Kürt Alevi çalışması ve bir tane de antropolojik çalışma var. Ama bunun dışında diğer çalışmaların çoğu tarihsel nitelikte. O yüzden yeni bir şey katabileceğimi düşünüyorum."
Alevilerin Aleviliği ne kadar tanıdıklarının göç, yaş ve mesleğe göre değiştiğini belirten Yasemin, "Benim konuştuğum Aleviler Aleviliği çok iyi biliyorlar. Ama İstanbul'da doğmuş bir genç çok bilmiyor ya da sadece politik olarak biliyor. Yani Aleviliği politik yaşıyor. Dinle ilgili bir şey olduğunu görmüyor, hissetmiyor. Cem Evine gitmiyor ama kendini Alevi olarak tanıtıyor. 'Ben aleviyim' diyebiliyor. Ama başka bir şey yerden göç etmiş bir Alevi veya daha yaşlı olan bir Alevi, Aleviliği daha önce yaşatmış, yaşatmaya da devam ediyor" dedi.
'Asimilasyon, ayrımcılık, baskı …'
Devlet politikalarından asimilasyonun Alevilerde ki etkilerden söz eden Yasemin görüşmelerinden bir örnek vererek Aleviler üzerinde yaşatılan korkudan bahsederek, "55 yaşlarında erkek bir Aleviyle görüştüm. Kendi hayatında ki ayrımcılığı anlattı bana. Aynı zamanda onun kızı da yanımızdaydı. Kızı bizi dinliyordu. Erzincanlıydı adam ve 'ben ana dilimi konuşamadım' dedi mesela. Kızı sordu, 'ana dil derken?', babası da 'Kürtçe' dedi. Kızı hemen 'biz Kürt müyüz?' diye sordu. Siyasi politikalardan dolayı biri ona sorana kadar açıklamamış Kürt olduğunu. Bu asimilasyon, ayrımcılık, baskı insanlarda çok değişik korkular yaratabiliyor. Alevi geleneklerinde de görebiliyoruz. Alevilerin hayatlarında baskı, tehdit var" diye kaydetti.
'Fazla akademik bir çalışma'
Projesi için her hangi bir fon desteği alamadığına değinen Yasemin, destek çağrısı yaparak şunları söyledi: "Siyasi anlamda da zaman çok iyi değil. Ama bence bu çalışmanın yürütülmesi gerekiyor. Her türlü akademinin, bilimin arkasında olmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Fon desteği olmasa bile farklı şehirlerde görüşebileceğim, tanışabileceğim, bu projeye katkısının olmasını isteyen insanlarla her türlü görüşmeye hazırım. Çalıştığım okul yanımda duruyor ama fon desteği de sağlayamıyor. Bazı kurumlardan 'fazla akademik bir çalışma. O yüzden desteklemiyoruz' diye dönüşler aldım. Bu dönüşleri çok değişik buldum. Fazla akademik olması nasıl kötü ve yanlış olabilir?"
(ck/dk)